İnsanların acılarıyla, hüzünleriyle birebir muhatap olan 112 sağlık çalışanlarıyla sohbet ederek, neler yaşadıklarını öğrendik. Bir hastadan yardım çağrısı aldıktan sonra devam eden süreci tüm detaylarıyla Başhekim Mustafa Semih anlattı. Arayıp yardım istediğiniz 112’nin çalışma alanına girerek sizler için araştırma yaptık.
Başhekim Dr. Mustafa Semih, “Müdahale ettiğimiz hastalar iyileşince yürüyerek istasyonlarımıza kadar gelerek teşekkür ediyorlar. Günlük ortalama 5 bin 667 çağrı alıyoruz. Bunlardan 2 bin 622 tanesi ile görüşme yapıyoruz geri kalanı asılsız çağrı. Ayrıca günde 350 civarında hastayı değerlendiriyoruz” dedi.
Başhekim Mustafa Semih ile istasyonları gezerken gerçekleştirdiğimiz sohbetin ilk bölümü bu röportajımızda…
“BİR BAŞHEKİM OLARAK SAHANIN İÇERİSİNDEN GELDİĞİM İÇİN AVANTAJLIYIM”
Sizi tanımakla başlayalım isterseniz sohbetimize.
İsmim Mustafa Semih Kayseri İl Ambulans Servisi Başhekimi olarak yaklaşık 8 aydır görev yapmaktayım. Öncesinde de 112 kurulduğundan beri yaklaşık 18 yıl aktif olarak sahada çalıştım. 112’nin her aşamasında her biriminde çalışarak saha da her türlü olayı yerinde görerek görevimi yaptım. Bu ağır bir hizmet dolayısıyla sistemin içerisinden gelmeyen birinin bu sistemi anlaması, empati yapabilmesi eksiklikleri görebilmesi mümkün değil. Benim şuan ki görevim için sahadan gelmiş olmam önemli bir avantaj. Henüz daha gerçekleşmemiş olan eksiklikleri hemen önceden fark edip, gerekli tedbirleri alarak herhangi bir aksaklığın meydana gelmesine bir an önce engel oluyorum. Şuanda İl Ambulans Servisi olarak eksiksiz olara hizmetlerimizi sürdürmekteyiz.
“DENEYİMLİ VE SOĞUKKANLI OLMASI LAZIM”
Konu sahaya ve çalışanlara gelince aklıma şu soru geldi, bu işi herkes yapamaz öyle değil mi? Çünkü soğukkanlılık gerektirdiğini düşünüyorum.
Bizim işimiz acil müdahale olduğu için çoğunlukla yaralanmaların, kazaların olduğu, yüksekten düşme, bıçaklanmalar dahil veya kalp krizi geçirmiş, kalbi durmuş solunumu durmuş, kişilere müdahale ediyoruz. Dolayısıyla bu işi yapacak kişilerinde oldukça deneyimli, soğukkanlı olması gerekir. Kendisi sağlam duracak ki karşısında ki adama yardımcı olabilsin.
Kayseri’de kaç tane acil sağlık istasyonu var? Kaç personel ve ambulansla hizmet veriyorsunuz?
41 acil sağlık istasyonumuz var. 50 ambulans, 1 helikopter ambulans ve 1 motosiklet ambulans ile hizmet veriyoruz. Hastanelerle entegre çalıştığımız istasyonlarımız var. Bunlarda bizim adımıza 112 olarak hastalara müdahale ediyor.
HELİKOPTER AMBULANS
Helikopterimiz 6 ile hizmet ediyor. Ayrıca Ankara merkezin, hava operasyon merkezimizin uygun gördüğü vakalara da gerekli müdahaleleri yapıyoruz. Acil durumlarda, hava 38 olarak isimlendirdiğimiz ambulans helikopterimiz hastalara daha hızlı ulaşarak, gerekli etkin tedavilerini bir an önce başlatılması için görevini sürdürmektedir.
MOTOSİKLET AMBULANS
Ayrıca bizim olay yerine diğer normal ambulanslarımızdan daha önce gidebilecek kapasitede olan 1 tane motosiklet ambulansımız var. Hava şartlarının uygun olduğu dönemlerde sahada hazır olarak bekliyor. Kendisine görev verildiği zaman bir an önce hastaya ulaşıyor. Hastaya ilk yardımını yerinde yapıyor. Diğer normal araç ambulanslarımız geldiğinde hastasını devrediyor.
OBEZ AMBULANS
Ayrıca, aşırı kilolu, obez dediğimiz hastaları almak taşımak amaçlı 1 tane obez ambulansımız var. Özel donanımlı ileri teknoloji ile donatılmış bir ambulans aracımız. Bu ambulans 200-300 kiloya kadar ağırlıkta ki hastayı hidrolik sistem kullanarak kolayca naklini sağlıyor.
4 sedyeli, aynı anda 4 hastayı alabilen, büyük kapasiteli bir ambulansımız var. Diğer ambulanslarımız normal ambulans 1 hastaya müdahale edebiliyor. Gerektiği zaman yanında hafif yaralı ayakta tedavisi sağlanabilecek hastalar olduğu zamanda 2. 3. Hastayı da alabiliyor.
Çok yoğun ve stresli bir çalışma ortamınız var çalışanlarınızı motive etmek için neler yapıyorsunuz?
Bu iş öncelikle severek yapılacak bir iş. Tabiî ki önce insanları sevmek lazım. Bu işi sevmeyen insanların bu işi yapması mümkün değil. Sonuçta insana hizmet ettikleri için solunumu durmuş bir hastayı, kalbi durmuş bir hastayı veya yüksekten düşen bir hastayı gidip yerinde değerlendirip yardımcı olduğu zaman personelimiz öncelikle kendi içerisinde görevini yapmış olmanın insanlara yardım etmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Sonrasında biz başarılı müdahale yapan ekiplerimizi değerlendiriyoruz. Bu arkadaşlara bizim teşekkür etmemiz, bir plaket vermemiz, il müdürümüzün odasına gidip bir teşekkür alması, gerçekten bu arkadaşlarımızı çalışan personelimizi sanılandan çok daha mutlu ediyor. Çünkü hizmetlerin en kutsalı insana yapılan hizmet. Bir anne çocuğunun yabancı bir cisim yutması halinde ne kadar çaresizdir. O sırada hemen yakın bir yerden ambulansın gelip boğulmak üzere olan, morarmış olan o çocuğa müdahale edip sağ salim annesine teslim ettiğini düşünün.
“İYİLEŞİNCE İSTASYONUMUZA KADAR GELİP TEŞEKKÜR EDİYORLAR”
Sizin işinizin elbette manevi bir mutluluğu da var. İnsanları hayata döndürmek gibi…
Gittiğimiz zaman hastanın, solunumu durmuş olabiliyor. Böyle hastalara usulüne uygun müdahaleleri yaparak birçok hastamızı tekrar solunumunun başlaması, kalbinin tekrar çalışması gibi yardımcı oldukları çok oluyor. Hatta iyileşip, yürüyerek istasyonlarımıza gelerek kendisine müdahale eden ekiplere teşekkür eden hastalarımız çok oldu. Gerçekten inanılmaz geri dönüşler oluyor, teşekkürler alıyoruz. Bizde personelimizin motivasyonunu artırmak için öncelikle yaptıkları işi takdir ediyoruz. Ayrıca personelimizin daha iyi çalışabilmesi için gerekli ekipman, lojistik destekleri de artırıyoruz.
“6,9 DAKİKADA HASTAYA ULAŞIYORUZ”
İşin en başından başlayacak olursak, bir vatandaş sizi aradı yardım istemek için, buradan başlayarak süreci tamamen anlatır mısınız?
Bizim komuta kontrol merkezimize çağrıları karşılayan personellerimiz, vatandaştan hasta olduğuna dair ihbar geldiği zaman hastanın nerede olduğunu, kaç yaşlarında olduğunu, kısa olay yerini ve olayı belirlemeye dönük kısa sorular soruyor. Ardından adresi tespit ettikten sonra, hemen telsizle anons geçiliyor. O bölgeye en yakın olan ambulansımız harekete geçiyor. Tabi ki belli standartlar çerçevesinde. Örneğin o çağrıyı aldıktan sonra istasyonlarımız 90 saniye içerisinde harekete geçiyor. İl merkezlerinde hastaya ulaşma ortalama süremiz 6,9 dakika. Yani 7 dakikadan az sürede ulaşmışız tüm hastalara. İlçelerde, kırsal kesimlerde ve köylerde ortalama 11,2 dakikada hastaya ulaşma süremiz var.
“5.667 ÇAĞRININ 2.662’Sİ İLE GÖRÜŞÜYORUZ KALANI ASILSIZ”
Günlük ortalama 5.667 çağrı alıyoruz. Bunlardan 2.622 tanesi ile görüşme yapıyoruz geri kalanı asılsız çağrı. Ayrıca günde 350 civarında hastayı değerlendiriyoruz. Mevsimini göre 500’e kadar çıkabiliyor.
Konuya tekrar dönecek olursak, ekiplerimiz olay yerine ulaştıktan sonra, onlar zaten hastanın ihtiyacına göre gerekli ilk yardımı yapıp olayı stabil hale getirdikten sonra o hastayı ambulansa usulüne uygun şekilde alıp bu hastanın en hızlı ulaşabileceği bir hastaneye naklini sağlıyor. Daha sonra tekrar yeni görev için beklemeye geçiyor.
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDET
Sağlıkta şiddete değinecek olursak bu konuda en çok zarar gören sağlık çalışanlarının sizler olduğunu tahmin ediyorum. Çünkü hastalarla ilk karşılaşan sağlık çalışanları sizlersiniz.
Maalesef bizim görev şartlarımız insanlarımızın normal zamanları normal şartları olmadığı için çok stresli şartlar altında panik halde olay yerine gidiyoruz. Doğal olarak insanlar stres içerisinde olduğu için bir seviyeye kadar normal karşılanabilir ama gerçekten bizim personelimiz zaman zaman hak etmediği sözlerle karşılaştığı oluyor. Hatta fiziksel şiddete uğradıkları da oluyor. Daha sonrasında pişman oluyorlar. Bu tip olaylara sebep olan kişiler büyük çoğunlukla hatta tamamına yakını, pişman oluyorlar. Daha sonra üzgün olduklarını söyleyerek özür diliyorlar. Bizim personelimiz hatasını anlayarak geri dönenleri anlayışla karşılamaya çalışıyorlar ama bazı olaylar da oluyor ki anlayışla karşılamak mümkün değil. Sağlık personeline orantısız söz, davranış, müdahale oluyor. Bunları yasal çerçeve içerisinde gerekli mercilere şikayetler de bulunuyoruz. Müdürlüğümüzün avukatları bu konuda bize yardımcı oluyor. Personelimizin mağdur edilmemesi daha sonra bu tip olaylara sebebiyet verilmemesi ve şiddet olaylarının mümkün olduğunca azaltılmaya çalışılması yönünde gerekli tedbirleri de alıyoruz.
“HAYATA YOL VER”
Trafikte yol verme de sizin en muzdarip olduğunuz konulardan birisi. Trafikte çok zaman kaybediliyor problem yaşıyor musunuz? Sürücülerin anlayışlı davrandığını düşünüyor musunuz?
Trafikte her geçen gün daha iyi yönde gelişmeler oluyor. Bazen farkında olmadan, müzik dinleyen telefonla konuşan kişiler engel olabiliyor. Ama her geçen gün vatandaşımız ambulansın yaptığı işi, görevi, misyonu daha iyi kavrıyorlar ve yol veriyorlar. Hatta bazen çok hızlı yol vermeye çalışanlar bile oluyor. Bunlar panik halinde kazaya bile sebep olabiliyorlar. Vatandaşlarımız yardımcı oluyorlar. Ama istediğimiz seviyeye ulaşamadı. Trafikte duyarsız davranan insanlarda oluyor. Bu insanları da bilinçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü o gittiğimiz hasta belki de o kişinin kendi yakınıdır, kendi evine gidiyor olabiliriz. İhtiyacı olan insanlara bir an önce ulaşmak için trafikte bizlere yardımcı olunmalı. Bakanlığımızda bu konuda çalışmalar yapıyor. ‘hayata yol ver minik 112 gibi’ kampanyalar her geçen gün farkındalığı artırıyor.
Kampanyaların amacına ulaştığını söyleyebiliriz o zaman.
Etkili oluyor yaklaşık yüzde 15 civarında asılsız çağrılar azaldı. Yaptığımız işin ciddiyeti önemi bu kampanyalar sayesinde daha iyi anlaşılmaya başlandı.
80 tane de taşeron sürücü alındı. Birçok ilde bunu başarıyla gerçekleştiremedi. Kayseri bunu başarıyla gerçekleştirdi. Ambulansta eksiksiz çalışacak duruma getirildi. Birçok ilde taşeron işçilerden problem çıksa da Kayseri’de böyle bir durum yaşanmadı taşeronların çalışmalarından uyumlarında çok memnunuz.