Ramazan’ın son hutbesinde, Kur’an’a sarılmanın, ibadet alışkanlıklarını sürdürmenin, sabrın ve iyiliğin hayatın merkezine alınması gerektiği hatırlatıldı. Bayram öncesi yola çıkacak vatandaşlara trafik uyarısı yapılırken, Gazze’deki mazlumlar unutulmadı.
Muhterem müslümanlar, bir Ramazan-ı Şerif’in daha sonuna geldik. Bu akşam son teravih namazımızı kılacak, yarın ise son orucumuzu tutarak bu mübarek ayı uğurlayacağız. Cenâb-ı Hak bizleri, Kur’an’la hayat bulan, namazla korunup güçlenen, oruçla takvaya ulaşan, zekât ve sadaka ile nefsini ve malını temizleyen bahtiyar kullarından eylesin.
Ramazan, bizlere Allah’ın razı olacağı bir hayatın nasıl olması gerektiğini öğreten bir mekteptir. Bu mektepte, iyi bir insan, samimi bir Müslüman olmanın yollarını öğrendik. Kur’an-ı Kerim’i okuyarak onun nuruyla gönüllerimizi aydınlattık. Şimdi bu bağı koparmadan, Ramazan sonrası da Kur’an’la yaşamaya gayret edelim. O’nun bereketini hayatımıza taşımaya devam edelim.
Aziz müminler, bu mübarek ay boyunca camilerimizde ailece saf tuttuk. Teravihlerde huşu içinde Rabbimizin huzuruna durduk. Dualar ettik, salavatlarla gönüllerimizi dinginleştirdik. Lakin bilmeliyiz ki, kulluk yalnızca Ramazan’a mahsus değildir. Rabbimiz Kur’an’da “Ölüm sana ulaşıncaya kadar Rabbine ibadet et” buyuruyor. Sevgili Peygamberimiz de “Amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı olanıdır” diye bizleri uyarıyor. O halde, Ramazan’da kazandığımız ibadet alışkanlıklarımızı yıl boyunca devam ettirelim. Evlatlarımıza cami sevgisini aşılayalım. Ailecek camide cemaatle buluşmayı sürdürelim.
Kıymetli müslümanlar, Oruçlarımızla irademizi terbiye ettik. Sabretmenin değerini bir kez daha idrak ettik. Yüce Rabbimiz, “Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir” buyuruyor. Ramazan’da kuşandığımız bu sabrı; evimizde, iş yerimizde, okulumuzda, hatta çarşıda, pazarda ve trafikte de sürdürmeye gayret edelim. Kalp kırmayalım, gönül incitmeyelim. Her yerde sağduyu ve güzel ahlakla hareket edelim.
Değerli müminler, Ramazan iyiliğin mevsimidir. Peygamber Efendimiz “Her iyilik bir sadakadır” buyuruyor. Biz de bu ay boyunca anne babamıza sevgimizi gösterdik, akrabalarımızı gözetmeye çalıştık. Yetimlerin, öksüzlerin gönüllerine dokunduk. Zekât ve sadakalarımızla ihtiyaç sahiplerine el uzattık. Gazzeli kardeşlerimizi ve tüm mazlumları unutmadık. Dualarımızla, yardımlarımızla onların yanında olduk. Şimdi bu güzel hasletleri yalnızca bu aya değil, ömrümüzün tamamına yayalım. Dünyayı iyilikle değiştirebileceğimize inanalım. Zalim karşısında dimdik durmaya, mazlumun yanında yer almaya devam edelim.
Aziz müminler, Hutbemi bitirirken önemli bir konuya dikkat çekmek isterim. Bayramı sevdiklerimizle geçirmek için birçoğumuz yola çıkacağız. Araç kullanan kardeşlerimizden, özellikle motosiklet sürücülerinden rica ediyorum: Trafikte sabırlı, dikkatli ve anlayışlı olalım. Sevinç günlerine hüzün karışmasın. Birbirimizin hukukuna saygı gösterelim.
Bu vesileyle yaklaşan Ramazan Bayramı’nızı şimdiden tebrik ediyor, başta Gazze olmak üzere zulüm altındaki tüm kardeşlerimizin özgürlüğe kavuşmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
