4 yıl önce büyükbabasının isminin Mahmut olduğunu ispatlamak için duruşmaya geldiğini, daha sonra Adliye koridorlarında ve duruşma salonlarında yaşananlardan etkilendiği için duruşmaları izlemeye başladığını ifade eden Ilgın, “İlk başlarda Asliye Ceza Mahkemeleri’ni izlerdim sonra mahkeme reislerinden izin alarak, Ağır Ceza Mahkemeleri’ni izlemeye başladım” dedi.
“HEP HUKUK OKUMAK İSTEMİŞTİM”
50 yaşındaki emekli Mahmut Ilgın, duruşmaları izlemesinin tek nedeninin ibret ve şükür olduğunu belirterek, “Davaları ibret almak için ve şükür vesilesiyle izliyorum. İçimde de ukde olarak kalmıştı. Hep Hukuk Fakültesi’ni okumak istemiştim ama olmadı. Üniversite sosyal bilimlerden ve kamu yönetiminden ayrıldım, üniversite bitirememiştim. Reis beyden izin alıp, duruşmaları izliyorum” diye konuştu.
“KEŞKE DAVALAR TV’LERDE YAYINLANSA..”
Hafif bir depresyon rahatsızlığı olduğunu söyleyen Ilgın, ibret verici davaların kendisine terapi gibi geldiğini söyledi. Davaları izlerken, terapi yönünde artı etkisi olduğunu, depresyon hastalığının azaldığını söyleyen Ilgın, “Normalde insanların bu tür davaları izlediği zaman psikolojik yönden olumsuz etkilenirken, bende tam tersi oluyor. Bu üzücü davaları insan izleyince şükrediyor, ibret alıyor. Keşke bu davalar TV aracılığı ile yayınlansa. Türkiye’de insanlar suçun nevilerini ve ceza yıllarını bilse” ifadelerini kullandı.
Mahkemede, ‘Cinsel taciz’ suçundan yargılanan bir çocuğun 10 yıl ceza aldığında, ‘Bilsem yapmazdım’ dediğini anlatan Ilgın, “İnsanlar cezaların ağır olduğunu bilse, birbirlerine daha ılımlı yaklaşırlar, suç işlenme oranı en aza iner” dedi.
Ilgın, 4 yılda hukuki yönden doğru bilgiler edindiğini ve Adalet Sarayı’nda cinayetten, cinsel istismara, uyuşturucudan, dolandırıcılığa kadar ibret verici yüzlerce davayı izledikten sonra yolda adım atarken daha dikkatli olduğunu sözlerine ekledi.
