Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesi yaklaşık 625 yıl önce kurulmuştur. Oldukça uzun bir süredir var olan bu ilçe Kayseri için önemli bir yere sahiptir. Konum olarak şehirleri ve geçiş noktalarını da bağlamasıyla ön plandadır.

Pınarbaşı ilçesi Kayseri’nin doğusuna doğru 89 Km uzaklıkta yer alır. Malatya ve Kahramanmaraş karayolu üzerinde bulunur. Kuruluşu M.Ö. 590 yıllarına dayanır. Kral Ariarathia tarafından kurulduğu birçok kaynakta belirtilmiştir.

M.Ö. 590 yılında Perslerle Lidyalılar arasındaki savaştan sonra bütün Anadolu Perslerin hâkimiyetine girer. Bu tarihten sonra “Bağımsız Kapadokya Krallığı”nın kurulması için girişimlerde bulunulur. M.Ö. 360 yılından sonra ikiye ayrılan krallığın bir kolu Büyük Kapadokya’nın Merkezi Mazaka (Kayseri) Şehri olur. Büyük İskender’in bölgeyi hâkimiyeti altına alma çabalarına Kapadokya halkı direniş gösterir ve arkasından 1. Ariarathes M.Ö. 332’de kendisini kral ilan eder ve yeni devletin merkezi olarak da Zile (Zela) yakınlarındaki Turhal Kalesini seçer. Bölgede kısa bir süre Makedon hâkimiyeti olmuşsa da baskıcı ve zalimane yönetimi kabullenmeyen halk 2. Ariarathes’in liderliğinde isyan ederek bağımsızlığına kavuşur ve yeniden Pers hâkimiyeti başlar. Bu dönem Kapadokya’nın huzur ve güven içerisinde yaşadığı bir süreç olarak kabul edilir.

M.Ö. 280-250 yılları arasında hüküm süren Ariarathes’ten sonra tahta çıkan 3. Ariarathes, babası tarafından bölgeye barışı sağlamak maksadıyla Antakya Kralı Antıokhos Teos’un kızı ile evlendirilir. Persler’ den bağımsız olarak krallığı ilan eder. Adına üzerinde ‘Kral Ariarathes’ yazan para bastırdığı için Kapadokya’nın ilk kralı olarak kabul edilir.

Çok tanrılı dini benimseyen insanlar yaşıyordu

Pınarbaşı’nın ilk tarih sahnesine çıkışı 3. Ariarathes’in kendisine bir başkent arama süreci ile başlar. Göksun Sivas yolu üzerinde içinde Tse Mantos (Zamantı) çayının geçtiği sulak ve ormanlık olan yörede Pınarbaşı’nın bugün Beştepe, Çukuryurt ve Tepe Mahallesi dediğimiz yere ailesi ve ordusu ile yerleşir ve Araratya’yı (Pınarbaşı) Başkent yaparak bütün Anadolu’nun idari, ticari ve kültürel merkezi haline getirir. Malatya’yı da kapsayacak kadar Kapadokya sınırlarını genişletir ve Yunan tarihçisi Strabon’a göre Hititlerin 4 bin sene önce Pınarbaşı’nın Karakuyu köyü yakınında yaptıkları dünyanın ilk barajını örnek alarak, Pınarbaşı’nın Bağlama mevkiinde halen kalıntıları olan büyük bir bentle Karaboğaz ve Aşağı Karagöz’e kadar uzanan bir baraj gölü yaptırır. Çok tanrılı dini benimseyen bu insanların ölüleri için inşa ettikleri anıt mezarlar Pınarbaşı civarında birçok yerde görülmektedir.

Pınarbaşı’ya veda! İlçeden ayrıldı Pınarbaşı’ya veda! İlçeden ayrıldı

3. Aryarates’in oğlu 4. Aryarates de babası gibi Antakya Kralı Büyük Antıokhos’un kızı ile evlenerek, Pınarbaşı’nda (Araratya) yaşamaya başlar. Fakat bir süre sonra Kayseri’ye yerleşmesi ile Pınarbaşı sönmeye başlar ve M.S. 17’den itibaren de Kapadokya Krallığı fiilen sona ererek; devlet Roma’ya bağlı bir valiliğe dönüşür.

Pınarbaşı’nın Kızılhan Köyüne yakın eski bir kent olan Larissa’da Romen Diyojen’in Malazgirt’e giderken kaldığı bilinmektedir.

Pınarbaşı’nın kuzeybatısında Melikgazi adıyla bilinen ve Danişment Gazi oğullarından Emir Gazi ve ailesine ait olduğu tahmin edilen türbe ve mumyalardan, İlçenin bir dönem Danişment Beyliği hükümranlığında kaldığı, 1178’den sonra bu beyliğin Sultan ll. Kılıçaslan’ın baskısıyla Suriye topraklarına çekilmesinden sonra Anadolu Selçuklu Devletinin egemenliğine girdiği tahmin edilmektedir.

Sivas’tan alınarak Kayseri’ye bağlanmıştır

Bugünkü Pınarbaşı 19. asrın ilk yarısında Sultan Aziz döneminde “Aziziye” ismiyle kurulmuştur. Başbakanlıkta bulunan Devlet Arşiv Dairesi Başkanlığı’ndaki 7 sefer 1278 tarihli belgeye göre “1861 tarihinde Mesudiye ilçesi Örenşehir ’in Pınarbaşı adlı yerde bulunan boş mahallede bir kasaba iskâna açılarak, Muhacirlerden de bir kısmını oralara yerleştirilmesini istemesi ile Müstakil liva (sancak) olarak kurulan ilçeye Aziziye adı verilmiştir.” 1863 yılında bu ilçenin ilk belediye başkanlığına Lozade Mahmut Efendi getirilmiştir. 1926 yılında kış şartları ve uzaklık dikkate alınarak Aziziye Sivas’tan alınarak Kayseri’ye bağlanmıştır.

İlçenin Aziziye olan adı, Cumhuriyetin ilanından sonra, hemen kıyısında uzanan alanda kurulu bulunduğu Şirvan Dağının eteklerinden kaynayan pınardan dolayı Pınarbaşı adına dönüşmüştür.

Aziziye sancağına; Viranşehir (Örenşehir), Kaynar, Sarız, Zamantı, Sarımsaklı, Bünyan, Akkışla, Sarıoğlan, Toklar Nahiyeleri, Darende, Gürün, Göksun ilçeleri ile Kangal ve Şarkışla’nın bazı köyleri bağlanmıştır.

Pınarbaşı’nın Kayseri’ye bağlanmasından sonra Akoluk, Bozhöyük ve Gerdekmağara köyleri Gürün ilçesine; Yeni Yapan, Kapaklıpınar, Tavladere, Karacaören ve Demirboğa köyleri de Şarkışla ilçesine bağlanarak Pınarbaşı’ndan ayrılmıştır.  1946 yılında da Sarız Bucağı 46 köyü ile Pınarbaşı’ndan ayrılıp yeni bir ilçe olarak Kayseri’ye bağlanmıştır.

1861-1864 yılları arasında Pınarbaşı civarı ve Uzunyayla’ya Kafkas göçmenleri, Zamantı tarafına Avşar Aşiretleri yerleştirilmiş, ilçe içerisine gelenler ise tepe mahalleyi seçmişlerdir. 93 (1877-1978) Osmanlı Rus harbinden sonra da Kars ve Ardahan’dan gelen göçmenler İlçeye iskân edilmişlerdir. 1956 yılında Rumeli ve Balkanlardan gelen göçmenler de Pınarbaşı’nın bir mahallesi olan Küçük Gümüşgün’e ve farklı köylere iskân edilmişlerdir. Pınarbaşı’na ilk yerleşen ailenin “Kerimoğulları” olduğu tahmin edilmektedir.

Kaynak: Haber Merkezi