Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanıkların yoğunluğu ve güvenlik önlemleri nedeniyle 250 kişilik Şehit C. Savcısı Murat Uzun Konferans Salonu’nda gerçekleşen davaya tutuklu ve tutuksuz bir kısım sanıklar hazır bulundu. Önceki celselerde tahliye olan sanık esnaf Seyit Sevgin(66) rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetmiş, Avukat Süleyman Gürkök(47)’ün davası AHUDER Davası ile birleştiği için bu davadan tefrik edilmiş ve sanık sayısı 71’den 69’a düşmüştü.
Davanın üçüncü günü öğleden önceki oturumda tanıklar dinlenilmeye devam etti. Üçüncü gün toplam 13 tanık dinlendi.
Ali Mete Katırcıoğlu, Kubilay Baysal, Ekrem Oğuş, Ali Oğuz Önder, Orhan Sakin, Durdu Çalışkan, Abdullah Oğuztaş, Şeref Özdemir, Suat Özsoy, İbraim Ezinç ve Oğuz Mahmut tanık olarak dinlendi.
Tanıkların dinlenilmesinin ardından mahkeme başkanı tutuklu sanıklara ve avukatlarına tanık ifadelerine ilişkin beyanları soruldu.
Gazezoğlu: “3 aydır kirliyim, leş gibiyim”
Tutuklu sanık Cüneyt Gazezoğlu, mahkemede savunmasında “Karaciğer hastalığım nedeniyle hayatım risk altında. 60 gün boyunca ERÜ’de tedavi gördüm, halen tedavim devam ediyor. 15 aydan beri tutukluyum. 3 aydır çok zor günler geçiriyorum, 3 ay bana 3 yıl gibi geçti. 3 aydır banyo yapmıyorum enfeksiyon kapmamak için, 3 aydır kirliyim, leş gibiyim. Bu lanet örgüte para felan yatırmadım. Beni kendinizin yerine koyun, bu durumda hasta şekilde bir yakınınız hatta siz olabilirdiniz. Sağlığıma kavuşmak istiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.
Kıranatlı: “Tüm masumlar kadar ben de masumum”
Tutuklu sanık Hamit Kıranatlı da buradaki bütün masum insanlar gibi kendisinin de masum olduğunu söylerken, tutuklu sanık Mehmet Kıranatlı ise “Ben altın sarrafıyım, siz de insan sarrafı olmuşsunuz. 12 sayfa savunma yazdım ama yapmayacağım. Sadece tek bir kelime söyleyeceğim, ben suçsuzum, tahliyemi istiyorum” dedi.
Keçeci: “Bana ‘aslansın, kaplansın’ diyerek bir teklifle geldiler”
Tutuklu sanık Hüsametin Keçeci, 20 yıllık hekimim. Gizli 2 tanığın soyut ifadeleri nedeniyle 16 aydır tutukluyum. 8 yıl önce Nijerya'da bir hastane yapılacağını ve deneyimli, bilgili doktorlara ihtiyaç olduğunu belirten, bir teklifti. Bana aslansın, kaplansın diyerek bir teklifle geldiler. İlk önce cevap vermedim, daha sonra Kayseri'de üst düzey yetkililerinin katıldığı bu hastanenin tanıtımı yapıldı. Ben de dini, milli ve insani düşüncelerim nedeniyle kabul ettim. 2009'da Nijerya'ya gittim. Hastaneye bir uçak dolusu Kayseri'nin üst düzey yetkililerinin olduğu heyet geldi. Nijerya'nın Abuja kentinde onları karşıladık. Büyükelçilik tarafından resepsiyon verildi. Daha sonra 2010 yılında Türkiye'ye döndüm. Ben işlemediğim suç yüzünden savunma yapmayacağımı söyleyince bana savcılık FETÖ propagandası yaptığımı iddia etti. Ben örgüt bilmem, bir örgüte üyeyim, o da Kayseri Tabip Odası’dır” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi.
