Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Birleşik Arap Emirliklerine gitti. Abu Dabi’de düzenlenen WeProtect Küresel Zirvesi 2024 çerçevesinde düzenlenen, İnternet Ortamında Çocuk İstismarı ve Sömürüsüyle Mücadele için Ulusal Perspektifler ve Gelecek Taahhütleri kapsamında konuştu. Bakan Tunç, teknolojik gelişmelerin ‘sanal alem’ olarak adlandırıldığı dijital dünyanın somut ve ayrılmaz bir parçası haline getirdiğini belirtti. Günümüzdeki çocuklar teknoloji ve bilim dünyasının içinde doğduğunu söyledi.
Dijital Dünya riskleri de beraberinde getiriyor
Çocukların teknolojideki yeniliklere ve dijital ortamlara yetişkinlerden daha hızlı ve kolay şekilde uyum sağladığını ifade eden Bakan Tunç, dijital dünyanın kolaylıkları ve sunduğu imkanların yanında riskleri de beraberinde getirdiğini vurguladı.
Bakan Tunç çocukların dikkatini çekecek içerikler sebebiyle çocukların internette daha fazla zaman geçirdiğini söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti: ‘Bu durum, çocuklarımızın internette konusu suç teşkil eden zararlı içeriklere maruz kalması, kişisel verilerinin kötü niyetli kişilerin eline geçmesi ve psikolojik veya cinsel zorbalık içeren siber saldırılara uğraması riskini de artırmaktadır. Teknolojik yenilik ve gelişmeler, sundukları fırsatların yanında çocuklarımızın haklarının ihlal edilmesinde kolaylaştırıcı bir rol oynamaktadır" dedi.
Bakan Tunç, özel tasarlanmış dikkati çekici içerikler sebebiyle çocukların internette daha fazla zaman geçirdiğini kaydederek, Çocukların bilim ve teknolojinin sağladığı imkanlardan en üst düzeyde yararlanmalarını sağlarken, çevrim içi risklere ve bilhassa istismara karşı etkin şekilde korunmaları için de gerekli hukuki düzenlemelerin hayata geçirilmesinin önemini vurgulayan Tunç, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası uyarınca devletimizin, çocukların her çeşit istismara karşı korunması konusunda pozitif yükümlülüğü bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
Sosyal ağ sağlayıcılar, çocuklara özgü ayrıştırılmış hizmet sunma konusunda gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler
Bakan Tunç, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile genel internet kullanıcılarının yanı sıra çocukların korunmasına yönelik de özel düzenlemeler getirildiğini belirterek, "Bu kapsamda sosyal ağ sağlayıcılar, çocuğun cinsel istismarı suçuna konu içeriklere yönelik bilgileri Türkiye temsilcisi aracılığıyla adli mercilere vermekle yükümlü kılınmıştır. Bu bilgilerin, talep eden Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkemeye verilmemesi durumunda ilgili Cumhuriyet Savcısı tarafından yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği, bant genişliğinin yüzde 90 oranında daraltılmasını talep edebileceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca sosyal ağ sağlayıcılar, çocuklara özgü ayrıştırılmış hizmet sunma konusunda gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler” dedi.
Kanun kapsamında, çocukların cinsel istismarı suçunun internet ortamında işlenmesi durumunda içeriklere erişimin engellenmesi tedbiri uygulanabildiğini belirten Bakan Tunç, "Çocukların cinsel istismarı, pornografik içeriklerin üretilmesi ve yayılması gibi suçlara ilişkin içerik sağlayıcılar hakkında cezai yaptırımlar uygulanmaktadır" dedi.
Çocuklara zarar verebilecek içeriklerin yayını yasaktır
Kanunun internet servis ve erişim sağlayıcılarına da bazı yükümlülükler getirdiğini aktaran Tunç, "İçerik sağlayıcılar, internet ortamında sundukları içeriklerin hukuka uygun olmasından sorumludur. Çocuklara zarar verebilecek içeriklerin yayını yasaktır. Erişim sağlayıcılar, çocukların güvenliğini sağlamak amacıyla belirli içeriklere erişimi engelleyici teknik altyapıyı oluşturmakla yükümlüdür. Çocuklara zararlı içeriklerin barındırıldığı platformlar için yer sağlayıcılar sorumlu tutulmaktadır. Yer sağlayıcılar, kanuna aykırı içerikleri derhal yayından kaldırmak zorundadır” dedi.
Hukuki düzenlemelerin yanı sıra dijital dünyanın risklerine karşı politikalar geliştirilmesi ve toplum tabanına yayılacak eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştirilmesinin elzem olduğunu kaydeden Bakan Tunç, "Hukuki düzenlemeler, çocukları dijital dünyanın tehlikelerinden korumada temel bir dayanak oluşturmakla birlikte, etkin eğitim programları, bilinçlendirme faaliyetleri, sektör paydaşları arasında işbirliği ve uluslararası işbirliğiyle bu sürecin desteklenmesi gerekir" ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç, ancak bu şekilde çocukların dijital dünyanın nimetlerinden güvenli biçimde yararlanmalarının sağlanması ve çocuk istismarıyla mücadelede etkin sonuçlar alınabilmesinin mümkün olabileceğini vurguladı.
Çocukları her türlü şiddet ve kötülükten korumak hepimizin görevi
Savaşları bitirmek, soykırım ve krizleri sona erdirmek, güvenlik ve huzur iklimini genişletmek için gösterilen gayretlerin en önemli motivasyon kaynağının çocuklar olduğuna işaret eden Bakan Tunç, "Gazze'de 1 yılı aşkın süredir soykırım ve saldırgan politikaların acı neticeler doğurarak devam etmesi 20 bine yakın çocuğun bombalar altında can vermesine yol açmıştır. İnsanlık olarak çocukları her türlü şiddetten ve kötülükten korumak hepimizin görevidir. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası her platformda ifade ettiği gibi Türkiye olarak 'daha adil bir dünya mümkündür' düsturuyla çocukların, masum insanların ölmediği, şiddetin olmadığı bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.