Bahar mevsiminin gelmesiyle insanlarda oluşan duyarlılığın sebebi çevrede yaygın halde bulunan polenler karşısında alerjik bünyeye sahip olunması da olabilir. Alerji ve tedavi yöntemlerine karşı Dünya Alerji Haftası sebebiyle Doç. Dr. Ayşe Baççıoğlu, açıklamalarda bulundu.

Alerjik hastalıkların önemli ve hayatı tehdit edici olabileceğinin altını çizen Doç. Dr. Baççıoğlu, “Alerjik rahatsızlıklar, bir uzman tarafından tanı konması ile tedavi mümkün olabilir. Tanı ve tedavi için bize başvurunuz. Bir insanın herhangi bir şeye karşı alerjisi olup olmadığını farklı testler kullanarak anlayabiliriz. Testler acil müdahale koşullarının sağlandığı ortamlarda (tam teşekküllü hastane) ve tecrübeli alerji uzmanları gözetiminde yapılabilir. Tanı değeri çok yüksektir ancak test sırasında alerji gelişme riski vardır. Alerjen deri testleri, yama testi, kanda alerji testi, solunum fonksiyon testi, bronş provokasyon testi, nazal provokasyon testi, bronşiyal ya da nazal nitrik oksit ölçümü ve ilaç ya da gıda provokasyon testleri ile kişinin bir alerjiye sahip olup olmadığını anlamaya çalışırız” dedi.

Masa Başı Çalışanlar Dikkat! Sağlığınız Tehlikede! Masa Başı Çalışanlar Dikkat! Sağlığınız Tehlikede!

“Hiçbir tedavi genetik yatkınlığı ortadan kaldırmaz”

Alerjik rahatsızlıklar karşısında uygulanan hiçbir tedavinin alerjik genetik yapıyı ortadan kaldıramayacağına değinen Doç. Dr. Ayşe Baççıoğlu, “Ancak, immunoterapi yani alerji aşısı, şikayetleri başlatan en önemli faktörler olan alerjenlere karşı duyarlılığı büyük oranda azaltılabilir. Aşı tedavisi 4 veya 5 yıl süren hem hasta hem doktor tarafından emek gerektiren bir tedavi olup, emniyetli ve başarılı olması için, alerji testlerinin uygulanması, aşı kararının verilmesi, planlanması ve sürdürülmesi mutlaka bu konuda ihtisas sahibi alerji uzmanları tarafından yapılmalıdır. Tedavi dil altı veya enjeksiyon olarak düzenlenebilir” diye konuştu. (IHA)