Emine Bulut… Belki şu meslek hayatımda 12 yılda sayamadığım kaçıncı katledilen kadın…
Tüm Türkiye’yi yasa boğdu korkunç katledilişi ile…
Hele o vahşi şahsın fotoğrafı, soğukkanlı duruşu, sanırım hiç gözümün önünden gitmeyecek…
O şahıs gibi kaç tane psikopatla aynı havayı soluyoruzdur acaba…
Diye sorguladığım bir dönemdeyim…
Hafta sonu gazeteci meslektaşlarımızla Ankara’daydık…
Süper Lig temsilcimiz İstikbal Mobilya Kayserispor, Ankara Eryaman Stadı’nda Ankaragücü’ne konuk oldu.
Geçtiğimiz günlerde Kırıkkale’de eski kocası tarafından boğazından bıçaklanarak katledilen Emine Bulut için her iki takım sahaya siyah pankart ile çıktı. İki takımın da taraftarları ‘kadına uzanan eller kırılsın’ sloganı atarken, hunharca katledilen Emine Bulut’u anmak için karşılaşma 1 dakika geç başladı.
Karşılaşma sona erdi, stattan çıktık, saat gece yarısına geliyordu, bizi bekleyen servis aracına doğru yürüyorduk. Ben, gazeteci ağabeyim Mehmet Fatih Kaymaz ve gazeteci kardeşim Samed Sun Aydın ile birlikte aracın olduğu yere gidiyorduk, arkamızdan da yine gazeteci büyüğümüz Devrim Çalışkan geliyordu.
Yoldan karşıdan karşıya geçerken tali yoldan bir taksi tam bizim geçtiğimiz sırada durdu, içerisi karanlık ve kalabalık olan bir ticari taksiydi. Ben de sağıma soluma bakıp geçtim, yolumuza giderken ileride o taksinin durduğunu fark ettim.
Biz o aracı da yaya olarak geçtik ama arkamızdan kaba bir ses ‘baksana’ diye seslendi. Döndüm arkamı, bir şey soracağını zannettim, yanına gittim. Ağzımın içine kadar girecek şekilde ‘ne bakıyorsun lan araca, senin anan bacın yok mu’ demesin mi? Başımdan kaynar sular döküldü, sinirimi belli etmeden ‘ne diyorsun sen kardeşim? Karşıdan karşıya geçerken yola baktım’ deyip, geriye doğru ittim şahsı… O sıra Fatih abi ile Samet yanımıza geldi, onlar da ‘ne oldu’ diyerek şahsın bir şey soracağını zannetti. O şahıs elini cebine atıp, ‘namusunuz yok mu lan sizin, üçünüzü de yan yana koyar…..’ diye hepimize birden ağza alınmayacak küfürler edince, Fatih abi ‘küfür etme kardeşim, ne diyorsun sen?’ diye tepki gösterdi. Ben de nasıl soğukkanlılığımı korudum, o an gözümün önüne o yaptığım haberler mi geldi bilmiyorum ama araya girip, Fatih abiye ‘dur abi’ dedim, belli ki adam ‘ya alkollü, ya uyuşturucu kullanmış, ya da rahatsız’ dedim. Şahsa da ‘Yoluna git, biz kimseye bakmadık, gazeteciyiz’ deyince adam geri adım atarak, hatta küfürlerine de devam ederek aracına binip gitti.
Hepimiz şok olmuştuk, eğer orada o küfürlerine karşılık verip, sinirlerimize hakim olamasaydık, adam cebinde ne varsa kim bilir saldıracak ve orada belki de cinayete kurban gidecektik. Sonra o şahıs yakalanıp, kamera karşısında ‘namusum için öldürdüm’ diyecekti. Eğer ben orada diğer arkadaşlarımı tutmasaydım belki biz o şahsa zarar verecektik. Yazımın başında da dedim ya Emine Bulut’u katleden o psikopat gibi kaç kişi ile aynı havayı soluyoruz, alın size güzel bir örnek…
O şahıs haksız olmasına rağmen biz gazeteci ve bilinçli, sağduyulu insanlar olarak geri adım attık ve alttan almak zorunda kaldık.
Yani adamın yaptığını yanına kar bıraktık belki, belki de biz o sokak ortasında sessiz kaldık diye o psikopat bizim korktuğumuzu düşünüp, karşısına çıkan her masum insana böyle saldırmaya devam edecek.
Bu duruma ne derseniz diyebilirsiniz ama ben şahsen o gece bir kez daha dersimi aldım.
Haklı da olsanız sakın ola bir suça ortak olmayınız.