Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Canlı yayında yaptığı konuşmada yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiğinden söz etti. Köklü Devlet geleneklerimize ve bunun temel parçası olan yargı kültürümüze hepimiz inanmalı ve korumalıyız diyen Tunç "15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişimine karşı Türk yargısı sınavını verdi" dedi.
Bakan Tunç, “Türk yargısı evirildi, fakat sosyal medya mahkemelerinde devleti yıpratmaya yönelik yalan beyanlar devam etmekte ”ifadesinde bulundu. Tunç, Sosyal medyanın vicdanınızın berraklığını lekelemesine izin vermeyin" ifadelerini kullandı.
Yargı milletimizin yargısıdır! Yargı hepimizin yargısıdır
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “ Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliği, toplumumuzun adalete olan güvenini inşa eden temel taşlardır. Bu ana ilkelere zarar veren davranışlara, açıklamalara asla izin vermeyiz. Özellikle bazı dava ve soruşturmalar üzerinden yargı mensuplarımızın zan altında bulunan açıklamaların yapılmasının kabul etmemiz mümkün değildir. Mesleğine gönülden bağlı, ailesinden ve çocuklarından fedakârlık ederek, gece gündüz çalışan yargı mensuplarımıza yönelik bu haksızlıklara göz yumamamayız. Yargı bağımsızdır. Köklü Devlet geleneklerimize ve bunun temel parçası olan yargı kültürümüze hepimiz inanmalı ve korumalıyız. Teşkilatımızı kötü niyetli yaklaşımlardan koruma konusundaki kararlılığımıza devam edeceğiz. Yargı milletimizin yargısıdır, hepimizin yargısıdır. Her ne kadar, germişte vesayetçi anlayışın etkisi altında almaya çalışılmış olsa da o günler artık çok geride kaldı. Özellikle de 15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişimine karşı Türk yargısının verdiği sınav, hukuk tarihimize geçmiştir. Türk yargısı, vesayetçilerin emrine amade olan yargıdan, darbeye adeta suçüstü yapıp kıs kıvrak yakalayan bir yargıya everilmiştir” ifadelerinde bulundu.
Sosyal medya mahkemeleri yargıyı yıpratmaya çalışıyor!
Bakan Tunç, “Sosyal medya ve diğer platformlarda yargıya yönelik dezenformasyon kampanyalarına, adalet duygusunu sarsmaya çalışan girişimlere, yargıyı yıpratmaya yönelik yalan beyanlara izin vermeyeceğiz” dedi.
Günümüz dünyasın da özellikle sosyal medyanın etkisiyle bilgi kirliği ve manipülasyonların hüküm sürdüğü bir çağda yaşıyoruz. Ayrıca sosyal medya ve diğer platformlarda yargıya yönelik dezenformasyon kampanyalarına, adalet duygusunu sarsmaya çalışan girişimlere asla müsamaha göstermeyeceğiz. Özellikle ‘sosyal medya mahkemeleri’ olarak nitelendirdiğimiz, Yargıyı yıpratmaya yönelik yalan beyanlara kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Çünkü bu tür girişimlerin amacının yalnızca yargıya değil, doğrudan devlete olan güvenci sarsmaya yönelik olduğunu çok iyi biliyoruz. Sizler kararlarınızı verirken hakikati gölgelemeye çalışan hiçbir sesin, hiçbir söylemin, vicdanınızın berraklığını lekelemesine izin vermemelisiniz. Bireysel çıkarlar sizin adalet terazinizde hiçbir ağırlık taşımalıdır. Bu nedenle hiçbir baskının gölgesinde kalmadan, hukuku evrensel ilkelerine sadakatle ve vicdanınızın rehberliğinde hareket etmek zorundasınız. Ayrıca sosyal medya dezenformasyonları ile mücadelede kamuoyunun doğru bilgilendirmesi önemli bir yer tutmaktadır. Yargıya yönelik yanlış algıları düzeltmek ve kamuoyuna doğru bilgilendirmek amacı ile Cumhuriyet Başsavcılarımız ve medya iletişim bürolarımızın aktif olması gerekmektedir” dedi.