New Jersey'deki William Paterson Üniversitesi'nin yaptığı bir çalışma, sebzelerin besin yoğunluğu açısından sıralamasını ortaya koydu ve bu listenin zirvesinde su teresi yer aldı. 100 tam puan alan su teresi, lahana, pazı, pancar ve ıspanak gibi sık tüketilen sebzeleri geride bıraktı. Bu çalışma, su teresinin yalnızca besin değerini değil, kronik hastalık risklerini azaltma potansiyelini de gözler önüne serdi.
Beslenme Kalitesinde Zirve
Araştırmada su teresinin yüksek miktarda C vitamini, demir, potasyum ve folat içerdiği belirtildi. Ayrıca antioksidan kapasitesinin de oldukça yüksek olduğu ifade edildi. Dr. Di Noia, bu sebzenin kalp-damar hastalıkları ve bazı kanser türlerine karşı koruma sağladığını belirtti. Su teresi, bu özellikleriyle dengeli ve sağlıklı bir beslenme için güçlü bir seçenek sunuyor.
Antik Dünyadan Günümüze
Su teresi, Antik Yunan, Roma ve Pers uygarlıklarında temel bir besin kaynağıydı. Zaman içinde önemini yitirmiş gibi görünse de modern bilim, bu sebzenin faydalarını yeniden gündeme taşıdı. BBC'nin yayımladığı bir belgeselde, Viktorya dönemi Londra'sında su teresinin sokaklarda "fakir adamın ekmeği" olarak satıldığı anlatıldı. Binlerce yıllık bir geçmişe sahip bu sebze, günümüzde yeniden hak ettiği değeri görmeye başlıyor.
Günümüzde Kullanım Alanları
Modern beslenme uzmanları, su teresinin lezzetli ve sağlıklı bir katkı maddesi olarak kullanılabileceğini belirtiyor. Çiğ veya pişmiş olarak tüketilebilen bu sebze, sandviçlere, salatalara ve çeşitli yemeklere kolayca eklenebilir. Uzmanlar, su teresinin düzenli tüketiminin sağlığa olan faydalarını vurgularken, onun güçlü bir "süper gıda" olduğunu belirtiyor.