THY pilotu uçuş esnasında aniden rahatsızlandı! İniş yapamadı... THY pilotu uçuş esnasında aniden rahatsızlandı! İniş yapamadı...

 

2 ay önce kurulan Himaye Madde Bağımlıları ve Aileleri Koruma Derneği Başkanı Hülya Turhan, Oğlunun arkadaş ortamından kaynaklı olarak uyuşturucu dünyasıyla tanıştığını, önce oğlunun bu dünyadan kurtulması için mücadele verdiğini, sonra da 10 kişilik bir arkadaş grubuyla birlikte uyuşturucuyla mücadele etmek adına Derneği kurduklarını söyledi. Turhan ile yaptığımız söyleşide beni belki de en etkileyen durumlardan bir tanesi bir annenin inanılmaz bir mücadelesi ve başka annelerinde aynı duyguları yaşamaması adına verdiği mücadele yönetim oldu. Ancak Turhan’ın süreç içerisinde Derneği anlatmak ve yardım almak adına ulaştığı kişilerden aldığı cevaplar ise aslında nasıl bir dünyada yaşıyor olmamızın da açık göstergesi gibiydi. Paranın artık her şeyin öne geçtiği bir dünyada hala bu denli duyarlı insanların yaşıyor olması da dünyanın güzelliklerinden biri sayılmalı. 

Derneği kurmaya sizi iten neden neydi?

Uyuşturucu tüm dünyada hem kullananlar için hem de kullanmayanlara için büyük bir sıkıntı, dünyada uyuşturucu kullanımı çok fazla. Özellikle gençler arasında çok yaygın. 12-40 yaş arasında ki insanlarda uyuşturucu hap kullanımı çok fazla. Benim oğlumun arkadaşları kullanıyorlardı, arkadaş ortamından kaynaklı olarak benim oğlumda 2 ay kadar kullandı. O 2 aylık dönem benim ömrümden büyük bir zaman götürdü. Bir anne için çok büyük bir acıydı bu. Çocuğumun uyuşturucuya bulaşmış olması beni uyuşturucuyla mücadeleye itti. Dernek fikri doğdu. O 2 aylık dönem benim ömrümden 20 yılı götürdü. Geceleri uykusuz kalmam, çocuğumu aramam, onu arkadaş ortamında aramalarım, bazen arabamı alıp götürüyordu ve 2-3 gün boyunca ulaşamıyor, haber alamıyordum çocuğumdan. Benim yaşadığımı acıyı başka anneler de yaşasın istemiyorum. Bu gerçekten de çok kötü bir durum. Bu durum gerçekten de gençler arasında çok yaygın. Mesela o dönemde oğlum 19 yaşındaydı,19 yaşında ki gençler arasında, Kayseri’de mesela o çevreye baktığımda 30 kişiden 28’i kullanıyordu. Özellikle hap kullanılıyordu ama eroin, esrar gibi maddelerin de yoğun olarak kullanıldığını söylemeliyim. 

Oğlunuz nasıl vazgeçti uyuşturucudan?

O zamanlar ben çok ciddi çabalar harcadım. Yani olağanüstü bir çaba içerisine girdim. Mesela gece yarısı saat 2 filan fark etmez neredeler diye arıyordum, buluyordum ve o ortama baskın düzenliyordum tek başıma. Bir kadın başımla korkmadan, onun nerede olacağını araştırıyordum, onun arkadaş çevresini analiz ediyordum. Oğlumun arkadaşları da beni severlerdi bir şey demezlerdi. Ortamlarını bastığım zaman benden çok çekiniyorlardı. Hemen hepside beni anneleri olarak kabul etmişlerdi. Bana direk özden anne değil, ‘Ana’ diye hitap ediyorlardı. Beni gördüklerinde gülümsüyorlar ve hemen savunmaya geçiyorlardı. ‘Ana vallahi bir şey yapmadık, yalnızca oturuyoruz’ diyorlardı. Bende vaktin geç olduğunu, ailelerinin merak edeceğini, onları üzmeye hakkınız yok diyordum. Ama dikkat ettiğim ve gözlemlediğim şey ailelerin çocukları üzerinde ki ilgisizlikleri oldu. Anne ve babaları var ama ilgi yok! Anne ve baba çocuklarından ziyade daha başka şeylerle ilgileniyorlar. Mesela yakın zamanda yaşanan bir hadiseyi paylaşayım sizlerle: ‘Bir trafik polisinin çocuğu evden kaçmış, bizim derneğe üye olan bir arkadaş haber verdi. O polisin çocuğu esrar kullanıyormuş. Arkadaşları gelip çocuğu evden almışlar, annesi perişan olmuş. Ne yapalım dediler, bende yapacak bir şeyin olmadığını, yakın zamanda eve yeniden getireceklerini söyledim. Babasının baskı yaptığını öğrendim, eve 1 saat içerisinde gelirse affedeceğini, gelmezse bir daha eve almayacağını söylemiş. Bende bu tutumun yanlış bir tutum olduğunu söyledim.’ Yani diyeceğim bakın işte ilgisizlik nelere yol açıyor. İnsanlara dokunmak çok önemli, sevgiyle yaklaşıcınca her şey değişir bir insanda.

Bunların sonrasında Dernek kurmaya mı karar verdiniz?

Ben bu Dernek meselesini 6-7 yıl öncesinde kafamda planlamıştım. Etrafımda güvenilir insan bulamıyordum, ben bu projeyi Kayseri’de çok insanlarla paylaştım, zengin insanlarla da paylaştım, bana sordukları soru hep aynı oldu, ‘Bize bunun getirisi ne olacak, maddi olarak bize ne katacak?’ herkes maddiyatına baktı bu işin. Bende onlara bu işin bir maddiyatının olmadığını, insanlık için bunu yapmamız gerektiğini, büyük bir maneviyatı olduğunu söyledim. Bazı arkadaşlarımla olduğum bir ortamda bu konuyu açtım. 10 kişilik bir grubumuz vardı, o grubun içerisinde bir görev dağılımı yaptım, sen şunu, sen bunu yapacaksın şeklinde. Yani bu Derneği bugün kuracağız dedim ve kimse karşı çıkmadı. Bu duruma çok sevindim. Sabah gittik müracaatlar da bulunduk, emniyet Müdürlüğünde ki Narkotik Şubeye gittik onlarla görüştük. Onlarda çok sevindiler. Kayseri’de böyle bir derneğin olmadığını söylediler. Türkiye’de yalnızca Adana ve Gaziantep’de varmış böyle çalışma yapan Dernek. Sonra İl Sağlık Müdürlüğüne gittik. Onlarda ciddi destek verdiler. 

Ne gibi projeleriniz var?

Valilik, Diyanet, Müftülük, Milli Eğitim gibi kurumlara gidip oralarla konuşacağız. Çünkü annelerin eğitim çok önemli. Annelere vurgu yapmak istiyorum ben. Çünkü Peygamber efendimizin bununla ilgili bir hadisi var, ‘Bir erkek yetiştiren bir erkek yetiştirmiş olur, bir anne yetiştirende bir Millet yetiştirmiş olur.’ Eğer anneler eğitimli olursa çocuklar daha bir bilgi dünyasıyla karşı karşıya kalırlar. Çünkü babalar sabah işlerine gidiyorlar ve onların çok kısıtlı zamanları var. O dönem içerisinde çocukların zamanlarının büyük bir çoğunluğu anneleriyle geçiyor. Sürekli seminerler halinde olacağız. Bir çocukla anne ve baba ilişkisi nasıl olmalı, ergenlik döneminde ki bir gence nasıl davranılmalı, sokağa çıktığında nasıl insanlarla arkadaşlıklar kurması gerekir, anne ya da babada uyuşturucu kullanımı var mı? Varsa o çocuğun ne yapması gerektiği, nerelere müracaat etmesi gerektiği gibi eğitici seminerlerin olduğu projelerimiz var. Okullar açıldığında İl Milli Eğitim Müdürlüğüyle koordineli olarak okullarda ki özellikle de Liselerde çalışmalarımız olacak. Bana kalırsa Ortaokullarda yapılması gerekiyor bu çalışmaların ama Narkotik Şube buna çok sıcak bakmıyor. Sağlık Müdürlüğü de çok sıcak bakmadı. Çünkü bir nevi o çocukların akıllarına düşürmüş olabilirsiniz diyorlar. Bana göre ortaokullarda başlaması gerekiyor çünkü uyuşturucunun yanı sıra fuhuş yaşanının 13-14’lere kadar geldiğini gördük. 

Madde bağımlısı gençlere ya da onların ailelerine nasıl ulaşıyorsunuz?

O bir zincirin parçaları gibi hepsi birbirini tamamlıyor. Bir kişiyi bulduğumuz zaman diğerleri de peşinden geliyor. Her gittiğimiz yerde bireysel ya da toplu olarak anlatıyoruz. Hiç tanımadığımız bir ortamda birisi gelip yanımıza oturuyor, muhabbet esnasında zaten konu açılıyor. Sonrasında o kişi zaten ya kendisinden, ya kendi ailesinden, ya da etrafındakilerde uyuşturucu kullanımının olduğunu söylüyor. Mesela ben Kayseri’deki gençlerin yüzde 98 kullanıcı olduğunu düşünüyorduk ama sağlık müdürlüğü yüzde 100 çıkartmış, Sigara, alkol, uyuşturucu kullanıcılarının oranını. Yani şu an Kayseri’de 100 kişiden 1 kişi sigara dahi kullanmıyor diyemiyoruz. 

Mültecilerin, gençlerin bu durumlarında etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?

Onların da etkisi var tabii ki. Yani şöyle söyleyeyim, onlarda başka yerlerden çıkmışlar gelmişler, bir nevi kendi karınlarını doyurmaya çalışıyorlar. Yani toplumda iş bulamayan ya da kolay para kazanmak isteyenler var. İş bulup çalışmak istemeyenler bunlar. Kolay para kazandıkları için gençlerin ya da çocukların sağlığı onları çok ilgilendirmiyor. Mülteciler konusunda da biraz daha sert düşüncelerim var. Yaşam konusunda çok gazla serbestler. Denetimleri çok az, aşırı derecede serbest bir hayat yaşıyorlar.