Kayseri’de bazı temaslarda bulunan Öztürk CHP İl başkanlığını da ziyaret etti. Burada bir konuşma yapan Öztürk, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, terörü en şiddetli şekilde kınıyoruz. Terörün hiçbir gerekçesi olamaz. Terörle gidilecek hiçbir yer olmadığını belirtmek istiyoruz” dedi.
18 Mart Çanakkale ve Şehitlerimizi Anma günü sebebi ile CHP Genel Başkan yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz CHP il binasını ziyaret etti. CHP İl Başkanı Feyzullah keskin CHP Genel Başkan yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz’a bu anlamlı günde ziyaretlerinden dolayı teşekkür ettiğini belirterek, “Sayın genel başkan yardımcımız özellikle dış politikalar konusundaki çalışmaları ile artık fedakarca Türkiye Cumhuriyeti bayrağının dalgalanması için yapmış olduğu mücadelelere ve o yılmaz canını bile ortaya koyduğu için kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Geçmiş olsun diyoruz. Bugün, evet anlamlı bir gün. Çanakkale zaferi ile ilgili etkinliklerimiz olacak. Bize desteklerinden dolayı Sayın genel başkanımıza teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz ise, resmi ziyaret kapsamında ilk kez Kayseri’ye geldiğini ve burada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Hakikaten ülkemiz bugün karanlık günlerden geçiyor. Terör almış başını gidiyor. Ankara o kadar sakin değil artık, ülkenin hiçbir yeri sakin değil. Kendi vatanımızda tedirgin olduk, ağzımızın tadı kaçtı. Kendi öz yurdumuzda adım atarken iki defa düşünüyoruz. Maalesef böyle acılı bir dönemden geçiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, terörü en şiddetli şekilde kınıyoruz. Terörün hiçbir gerekçesi olamaz. Terörle gidilecek hiçbir yer olmadığını belirtmek istiyoruz. Ülkemizin böyle bir saldırıya maruz kalması kabul edilebilir bir yol değil” diye konuştu.
Terörü yok edeceklerini ve insanca yaşamak istediklerini dile getirerek, “Kendi yurdumuzda korkutulmak ve hayat tarzımızın değiştirilmesini istemiyoruz. Kimsenin buna gücünün yetmeyeceğini göstermek istiyoruz. Birlik ve beraberlik içerisinde kendi değerlerimize kendi geleneklerimize kendi özgürlük anlayışımıza uygun olarak Cumhuriyet’in bize sağladığı bu değerleri yaşatmak istiyoruz’’ Dedi.
Kayseri’nin Anadolu da çok başarı hikayesi yazan bir kent olduğunu söyleyen Yılmaz, “Sizinle hakikaten gurur duyuyoruz. Bu yörenin insanı büyük fedakarlıklar gösterip ülkenin sanayisine, endüstrisine, gelişmesine katkılar sağlamış. Zekası ile her zaman ön plana çıktığını ve Kayseri ülke için önemli bir kent” şeklinde konuştu.
Yılmaz’ın ardından bir konuşma yapan CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık ise, Emperyalizme karşı kazanılmış bir zafer. Ayrıca Çanakkale zaferi sadece bir zafer olmanın ötesinde Anadolu halkının zaferini de göstermektedir. İnanıyorum ki bugüne ışık olacak, hepimizi Türk’ü ile, lazı ile, çerkezi ile, kürdü ile birlikte olup bu terörü def edeceğiz” diyerek sözlerini bitirdi.
Konuşmaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yılmaz, bir gazetecinin ülke dokunulmazlık tartışmalarını sorması üzerine, “Biliyorsunuz ki dokunulmazlıklar konusunda bizim tutumumuz net. Biz kürsü dokunulmazlığı dışında herkesin dokunulmazlığının kaldırılmasını destekliyoruz. Bu konuda öneri gelirse destekleyeceğiz. Doğrusu şu, Batı’da kürsü dokunulmazlığı kutsal çünkü insanlar kürsü de söyledikleri şeyler ile sorumlu tutulmamalı, onun dışındakiler olabilir” şeklinde cevap verdi.
Yılmaz,101 gün IŞİD’in elinde rehin kaldığını hatırlatarak, “Bugün Çanakkale zaferinin 101. Yıldönümü bende Musul da 101 gün esir kaldım. Bir esaretin hüznü 101 günlük, 101. yılında ki bu zaferle unutuluyor. Türkmenler ile ilgili de birkaç husus belirtmek istiyorum. Biliyorsunuz benim alanım dış politika, maalesef Suriye de bir bölünme, parçalanma söz konusu, Suriye’nin daha gündeme gelmeden önce seçim kampanyasını yaparken Ardahan seçim çalışması yaparken, Suriye eski Suriye olmayacak. Bu Suriye de rejim değişikliğine kalkışan iktidar yanlış yaptı. Suriye politikamız baştan aşağı yanlış çünkü bize düşman haller olacak o bölge de, terör örgütleri oraya hakim olacak” diye konuştu.
Yılmaz konuşmasına şöyle devam etti: “Maalesef o dönemde söylediklerimiz bugün gerçekleşiyor. Bizim Güney sınırımızda böyle hassas bir bölge de bize karşı olabilecek oluşumların otaya çıkması, Türkiye’nin güvenliği açısından büyük tehditler oluşturur. Bunun artık görülmesi gerekirdi. Bir yanlış yola girildi, o yanlış yolun düzeltilmesi konusunda bir adım görmüyoruz. Bizi en fazla üzen bu. Yani Suriye’de bir rejim değişikliği yapılacak diye, biliyorsunuz Emevi Camii de namaz kılınacaktı diyerek, Suriye de bir ayda Esed gönderileceğini bugün maalesef farklı bir tablo ortaya çıktığı ve Suriye’deki politikanın alt üst olduğunu bunu düzeltecek bir irade yok. Dış politikadaki bu başarısızlığı giderebilecek bir irade görmüyoruz. Bir parti anlayışı ile bakmıyorum olaya. Kendi ülkemiz, biz bir hata yaptık ve maalesef bölgedeki dengeler aleyhimize dönüyordu. Dostumuz kalmadı. Bu kadar bölünmüşlükten sonra bir üniter yapının ortaya çıkması zor. Bizim Güney sınırımızda öyle bir nokta geliyor ki, ciddi manada güvenlik sorunu meydana geliyor. Bunu anlatmaya çalışıyoruz, duymak isteyen kulaklara sesleniyoruz, görmek isteyen gözlere göstermek istiyoruz. Maalesef bu konuda bir politika değişikliğinin olduğunu görmüyoruz. Bundan üzüntü duyuyoruz. Umuyorum, Türkiye, hükümet, politika değişikliğini yaparsa Amerika’nın yaptığı gibi, tüm ülkelerin gözden geçirdiği gibi bir politika değişikliğine gidilir. İnatla direnmek iyi bir şey değildir. Şartlar değişmiştir. Şartların bu kadar aleyhimize döndüğü ortamda diretmek bize zarar verir. Biz bu uyarımızı yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz”