Bozdağ, AK Parti Çekerek İlçe Başkanlığı'nın 6'ncı olağan kongresine katılmak üzere Yozgat'ın Çekerek ilçesine geldi. İlçedeki bir düğün salonunda saygı duruşunda bulunulması ile İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan kongrede konuşan Bozdağ, kongrenin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Boşanma Aşamasındaki Karısını Öldüren Sanık, Hakim Karşısında Boşanma Aşamasındaki Karısını Öldüren Sanık, Hakim Karşısında

Türkiye'nin bulunduğu bölgenin zor bir bölge olduğunu söyleyen Bozdağ, "Etrafımıza baktığımızda ateş çemberi var, Suriye yanıyor. Suriye'de olup biten hadiselerin Türkiye'nin milli güvenliği ile doğrudan ilgili olduğu tartışmasızdır. Bazıları Suriye'de olup bitenlere 'bize ne' diyebiliyorlar. Çünkü onun omuzunda bir sorumluluk yok. Yarın bir olumsuzluk olunca 'sen iktadardaydın niye engellemedin' diyen, bugün 'bize ne' diyen yarın başka bir şey diyebilir. Ama bizim omzumuzda bu milletin, bu devletin sorumluluğu var. Emin olun bu bölgelerdeki yaşanan her olay Yozgat'ın, Ankara'nın güvenliğiyle doğrudan ilgilidir. O nedenle hükümetimiz bu bölgelerde yaşanan bütün hadiseleri çok yakından takip etmektedir. Ülkemizin, milletimizin bugün ve yarın aleyhine olmasın diye gelişmeler her daim teyakkuz halindedir ve görevinin başındadır. Milletimizin ve devletimizin aleyhine gelişmelere bugüne kadar izin vermedik bundan sonrada izin vermeyeceğiz. İşte Fırat Kalkanı Harekatı bunun somut örneklerindendir. Başka yaptığımız çalışmalar var onlar bu amaca matuftur. Milletimizin, devletimizin huzuru, güvenliği, istikrarı, istiklali ve istikbali için biz bu adımları attık bundan sonrada atmaya devam edeceğiz" dedi.

"Halk oylaması gayri meşrudur"

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin aldığı referandum kararı ve yaptığı halk oylamasının gayrimeşru olduğunu söyleyen Bozdağ, "Referandum Türkiye bakımından yok hükmündedir. Orada olup biten hadiseler Türkiye'nin milli güvenliğiyle doğrudan ilgilidir. Milli güvenliğimizle ilgili bugün de gelecekte de tehdit oluşturmaktadır. Aynı şekilde Irak'ın, aynı şekilde İran'ın milli güvenliğiyle doğrudan ilgili ve onlar için tehdit oluşturan gelişmeler yaşanmıştır. Türkiye bu gelişmeleri engellemek için elinden gelen her türlü çabayı milletimizin ve devletimizin üstün yararını korumak için ortaya koymuştur. Bir yandan Irak merkezi hükümetiyle ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile görüşerek bu işin durdurulması için çalışırken öte yandan uluslararası toplumla bu işi durdurmak için mücadele etmiştir. İsrail dışında hiçbir ülke buradaki referanduma onay vermemiştir. Türkiye kararlılığını göstermek bakımından tezkereyi erkene çekti. Milli Güvenlik Kurulu'nu öne çekti. Milli Güvenlik Kurulu'nda konuşulan kararları Bakanlar Kurulu'nda ele aldı ve bu noktada meseleyi parlamento da görüşerek somut adımlar attı. Arkasından sınırda bir askeri tatbikat başlatıldı. Olabilecek her türlü gelişmelere karşı hazırlık yapıldı, tedbir alındı. Buna rağmen referandum gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyeti devletinin hükümetinin politikaları bu konuda açıktır, nettir bir kafa karışıklığı kesinlikle söz konusu değildir" diye konuştu.

"Yeni çatışmaların çıkması Türkiye'nin aleyhinedir"

Türkiye'nin, referandumunun gerçekleşmesi halinde neler yapabileceğini, hangi adımları atacağını kendi yetkili organlarında görüşüp, karara bağladığını ifade eden Bozdağ, "Irak merkezi hükümeti, İran, bölge ülkelerin, uluslararası toplumun bütün hassasiyetleri dikkate alınarak bunlar yapılmıştır ve bundan sonra Irak'la ilgili bütün konularda Irak merkezi hükümetiyle işbirliği ve koordinasyon içerisinde olmaya ve ayrıca İran ile istişare içerisinde olmaya devam edeceğiz. Uluslararası toplumla birlikte hareket etmeye devam edilecek. Hem ekonomik, hem siyasi, hem askeri her türlü alternatif görüşülmüş ve hangi alternatifin öncelikle ne zaman devreye sokulacağı karara bağlanmıştır. Bunlar vakti geldikçe hayata geçirilecektir. Yani Türkiye Cumhuriyeti devleti, hükümeti bu konuda ne yapacağını ve neyi ne zaman yapacağını gayet iyi bilmektedir. Onun için bu konudaki adımlarını da zamanlama, takvim içerisinde kendisi takdir ederek atacaktır. Hiç kimsenin bu konuda bir endişesi olmamalıdır. Bunların tek tek açıklanması yerine vakti gelince bir bir gerçekleştirilmesi daha önemli olduğunu çok iyi biliyoruz. Onun için aklı selim ile, sağduyuyla milletimizin ve devletimizin hukukunu koruyacak şekilde politikalarımızı uygulamaya devam edeceğiz. İnşallah bu noktada atacağımız adımlar netice verir. Dileğimiz odur çünkü bölgenin ateşe atılması istikrarsızlığın çoğalması, güvensiz ortamların artması ve yeni çatışmaların, yeni ateşlerin yanması hem bölgenin hem de Türkiye'mizin aleyhinedir. Biz bölgede yeni çatışmalar, yeni alevler, yeni yangınlar, yeni acılar istemiyoruz. Onun için de diyoruz ki aklı selim ile herkes hareket etmelidir. Türkiye aklı selimle hareket edecek ama milletin hukukunu, devletin hukukunu korumak için atması gereken bir adım olduğunda en ufacık bir tereddüt göstermeden bu adımını atacaktır. Bundan hiç kimsenin endişesi olmamalıdır" şeklinde konuştu.

"Silahlı kuvvetlerimiz tehlikeleri bertaraf edecek güçtedir"

Milliyetçi Hareket Parti Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Kerkük için yaptığı '5 biz ülkücü hazır' açıklamasını hatırlatan Bozdağ şunları söyledi:
"Esasiyetinde bu bir hassasiyetin ifadesidir. Ama şunu bilmemiz lazım Türkiye Cumhuriyeti devletinin silahlı kuvvetleri bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin karşı karşıya olduğu bütün tehlike, tehdit ve saldırıları aşacak, alt edecek güce ve kudrete sahiptir. Bundan hiç kimsenin endişesi olmamalıdır. Polis teşkilatımız, istihbarat teşkilatımız, ordumuzun imkan ve kabiliyetleri Türkiye'nin karşı karşıya olacağı her türlü, tehlike ve tehdidi bertaraf edecek güçtedir. O yüzden hiç kimsenin durumdan vazife çıkarmasına gerek yoktur, ihtiyaç yoktur. Devletimizin, anayasamızın, yasalarımızın emriyle yetkilendirilmiş kurumlarımızın, kuruluşlarımızın organları görevini başındadır. Onlar devletimizin aleyhine olacak gelişmelere izin vermemek için teyakkuz halindedir. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Eğer bir gün Türk milletinin ve Türkiye devletinin bugünü ve geleceği ile ilgili sıkıntı olur da bu ülkenin güvenlik güçleri, silahlı kuvvetleri, istihbaratı ve diğer birimleri bu tehlikeleri karşılamaya gücü yetmezse o zaman ordu, millet olmanın gereğini bu millet yapar."

Bozdağ, kongrenin ardından Kadışehir ilçesine geçti. (İHA)