İKTİDARIN YANLIŞLARI İLE ÜLKEMİZDE HER 100 ÇİFTÇİDEN 22’Sİ ÜRETİMDEN ELİNİ ÇEKİYOR

TÜİK verilerine göre 2013’ten bu yana Türkiye nüfusunun yüzde 9 oranında arttığını ve buna karşın köy nüfusunun yüzde 11 azaldığına dikkat çeken Çalıksoy, genç çiftçilerin kentlere göç etmesinin gelecek adına acı bir durum olduğunu da belirtti. Son 8 yılda köylerde yaşayan 100 çiftçiden 22’si tarımdan, yani üretmekten el çekerek, kentlere göç edip, ucuz işgücü talebine dahil olduğunu dile getiren Çalıksoy, ilk nüfus sayımının yapıldığı Cumhuriyetin ilk yıllarına dikkat çekerek, “1927'deki köy nüfusu bugünün iki katıydı. Örneğin 2000’de 23.8 milyon olan köy nüfusu 2012’de 17.2 milyona geriledi. Binlerce köy mahalle haline getirilerek, Büyükşehir yasası ile kentlere bağlandı. Bu nedenle 2012’de 17.2 milyon olan köy nüfusu o yasanın ardından sadece bir yıl sonra 2013’te 6.6 milyona geriledi. Bugün de gerileme tüm hızıyla sürüyor. Hala Büyükşehir yasası sevdasında olanlar, şimdi tüm Türkiye’yi bu yanlışa sürüklemeye çalışıyor. Üreten ellerin köyleri terk ettiğini, çiftçiliği bıraktığını görmezden geliyor” diye konuştu.

BU İKTİDAR ÇİFTÇİNİN SESİNİ DUYMAMIŞ, İSYANINA KULAK VERMEMİŞTİR

MHP'li isimden dikkat çeken seçim açıklaması: Bundan kaçamayız! MHP'li isimden dikkat çeken seçim açıklaması: Bundan kaçamayız!

Büyükşehir yasasının köylere büyük darbe vurduğuna dikkat çeken İYİ Parti Talas Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Mustafa Çalıksoy, “Köylüye o günlerde ‘size zengin ortak gelecek’ diye vaatlerde bulunanlar, bugün köylüyü unuttu. Ne yer, ne içerler, nasıl geçinirler? Halini sormaz oldular. Bırakın zengin ortağı köylünü elindekini ve avucundakini de tükettiler, aldılar. Köylü yani üreten kesimi borçlu hale getirdiler. Bankalara borçlandırdılar. Ekonomik sıkıntılar yüzünden traktörü, tarlası haczedilen köylülerin isyanını gördük ve görüyoruz. Ürettiği malı satamadığı için çürümeye terk edilen, elinde kalan o alın teri ürünleri çöpe, doğaya dökmek zorunda kalan çiftçileri gördük. Çiftçilikten kazanamadığı için vazgeçen, üretmeyi bırakan, tarıma, hayvancılığa bu nedenle küsmek zorunda kalan çiftçileri gördük. Pandemi koşulları ile birlikte üzerlerindeki yük daha artan çiftçilerin bu çaresizliğine ses etmeyenler, bugün süslü laflarla Çiftçiler Günü kutluyor. Kendi kendine yeten ülke konumundaki Türkiye’yi tarımda, hayvancılıkta yabancı ülkelere bağımlı hale getirenler, bugün Çiftçiler Günü’nü kutluyor. Mercimekten samana, hayvandan buğdaya kadar ithalat yapanlar, yanlış tarım ve hayvancılık politikalarıyla ülkeyi üreten değil, tüketen bir yapıya büründürenler, bugün Çiftçiler Günü kutluyor. Bu iktidar çiftçinin sesini duymamış, isyanına kulak vermemiş, yani görmezden gelmiştir ve gelmeye de devam ediyor. Ancak bütün vatandaşlarımız yaşananların farkında. Gerçekler apaçık ortada ve artık algı operasyonları, ‘uçuyoruz’ yalanlarının halk nezdinde bir karşılığı kalmamıştır! diye konuştu.

FEDAKAR ÇİFTÇİLERİMİZİN DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜ’NÜ KUTLUYORUM

İYİ Parti olarak ülkenin diğer sorunlarında olduğu gibi tarım ve hayvancılık konusunda da ülkeyi ileriye taşıyacak, üreten elleri destekleyecek projelerle iktidara yürüdüklerini kaydeden Çalıksoy, şunları söyledi: Tarımı, hayvancılığı kısacası çiftçiliği özendirmeliyiz. Üretimi her açıdan desteklemeliyiz. Tarımın, hayvancılığın sözde değil, özde stratejik bir sektör olduğunun farkına varmalıyız. Gençlerin özellikle bu alanda kalmasını ve gelişmesini sağlamalıyız. Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Köylü milletin efendisidir’ sözünün anlam ve manasını daha iyi kavramalıyız. ‘Türk köylüsü efendi yerine getirilmedikçe memleket ve millet yükselmez’ anlayışını özümsemeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle tarladan mutfağa, hayatın her alanında dokunduğu her şeye değer katan tüm fedakar çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyorum. Onların gelecekte iyi günlere kavuşmasını, ekonomik ve sosyal alanda daha ileri notalarda yer almalarını temenni ediyorum. Biz İYİ Parti olarak bu uğurda mücadele ederek, üreten, emek veren her kesimin yanındayız ve yanlarında olmaya da devam edeceğiz”

...