Camilerin gönül iklimini inşa ettiği, insanın huzur bulduğu yerler ve en özel anların paylaşıldığı yerler olduğunu ifade eden Bakan Özhaseki, "Çocuklarımız buralardan hiç ayrılmasın. Hep camilerin etrafında olsunlar. Eskiden camilere gidip ufacık gürültü ettiğimizde amcalar kızardı bize, kulağımızdan çekerler, bize vururlar bizi camiden uzaklaştırırlardı. Ensesine vurulan çocuk bu camiye gelmez, azarlanan çocuk camiye gelmez. Çocukların gürültüsü, meleklerin cıvıltısıdır. Bunu böyle kabul edelim. Eğer yavrularımızı buraya alıştıramazsak yarın o çocuklarımız başka yerlere alışırlar. İnşallah çocuklarımızın elinden tutup bayram namazlarına, teravih namazlarına, vakit namazlarına her neyse, getirelim. Uyusun yatsın, koşsun, bağırsın, ağlasın bir şey olmaz" diye konuştu.
Özhaseki, "Zaten hangimiz doğru düzgün namaz kılabiliyoruz ki? Gönülden Allah'a bas bağlı olarak hiçbir şey düşünmeden, hiçbirimizin gaflete düştüğü kaç namaz var ki? Çocuğun bağırmasıyla Allah'tan mı uzaklaşıyoruz" sözleriyle konuşmasını tamamladı.