Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş Sanayi Odası'nın ödül gecesinde yaptığı konuşmada “Saygı değer sanayicilerimiz, 27 Mayıs2007 Cuma günü bildirgesini hatırlayın. TBMM cumhurbaşkanı seçecek, TBMM’de yapılan birinci oylamada 357 milletvekiline rağmen, ikinci tura geçememiş yargı yolu ile milli iradeye darbe vurulmuştur. TBMM’ ye seçtirilmeyen cumhurbaşkanını yapılan Anayasa değişikliği ile sonunda cumhur kendisi seçmiştir.
Yeni Anayasa yapalım derken birde baktık akşam saat 16:35'te Ak Partiye kapatma davası açıldığı ajanslara düşmüş. Soruyorlar açıklamayı neden akşam saatine bıraktınız. Piyasalar kapansın ekonomi sarsıntıya uğramasın diye cevap geliyor. Bizde diyoruz ki 341 milletvekili seçilmiş %47 ile bu milletten oy almış bir siyasi partiyi kapattıkları zaman, deprem olacağını, piyasalarda sarsıntı olacağını, bile bile Ak Partiye kapatma davası açmaya nasıl cüret edebiliyorsunuz.
28 Nisan, Türkiye’de her şeyin değiştiği gün oldu. Ak Parti bir karar verdi. Herkes haddini bilmeli ve herkes görevini yapmalı dedi. İlk defa o gün, 2008 yılında vesayet rejimine karşı Ak Parti ,dur dedi. Onun için zor dönemler geçiriyoruz. Anadolu sermayesinin güçlenmesinden rahatsız olanlar, çeşitli engelleri ortaya çıkarmaya başladılar.
Bunlarla yetinmediler. Türkiye’de On tane ağaç için ortalığı karıştırıp. Arap baharı benzeri bir darbe girişiminde bulundular. Herkesin bildiği gibi sonrasında 17-25 Aralık’ta darbe girişiminde bulundular. İşte bugün 25 Aralık. İki sene önce 17 Aralık'ta başlayıp 25 Aralık tarihinde bitireceklerini düşündükleri, iddianamelere dönemin başbakanı diye yazdıkları bir ihanet süreci başlattılar. Milletin iradesine kelepçe vurabilmek için yaptıkları, darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. Ama O zamanki genel başkanımızın, Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın dik duruşu sayesinde Türkiye farklı bir darbe girişiminin önüne geçmiş oldu. Bir taraftan cemaat adı altında örgütlenip menfaat ilişkilerinin zirveye çıktığı Hizmet adı altında ortaya çıkıp Himmet paraları diye Millete baskı yaptıkları bir süreci yaşamış olduk. O süreçlerin tamamını bitirmemiz gerekir. Eskiden derin Devlet, farklı vesayetler vardı. Sonrasında sivil vesayetler dönemini de yaşadığımız günler oldu. Hem derin Devlet ile mücadelemiz hem de sivil vesayetlerle mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesini tam ve kesin gerçekleştirene kadar mücadelemiz devam edecektir."
