İşte o açıklama:
“BASINA VE KAMUOYUNA
Cumhuriyet Halk Partisi 95 onurlu yılı geride bırakmış Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve kurtarıcısı olan Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü kurduğu ulu bir çınardır. 95’inci kuruluş yıldönümünü coşku ile kutladığımız partimiz, son günlerde parti tüzüğümüz gereği bazı üyeleri disipline sevk ettiğimiz için haksız ve mesnetsiz iddialarla karşı karşıya bırakılmak istendiği için bu açıklamayı yapma zorunluluğunu hissettik.
Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki; bizim için her üyemiz kıymetli ve değerlidir. Onların hak ve menfaatlerini korumak bizim temel görevlerimiz arasında yer almaktadır. Ancak bizim en temel görevimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve kurtarıcısı olan Cumhuriyet Halk Partisini korumak ve kollamaktır. Disiplin kurallarını işletmemizin tek nedeni de budur. Bunun dışında bazı basın kuruluşlarının gündeme getirdiği gibi kişisel hesaplaşmaların, parti içi çekişmelerin bizim disiplin mekanizmasını işletmemizle ilgisi yoktur. Peşinen söyleyelim ki; Cumhuriyet Halk Partisi kimsenin babasının malı değildir. Kimse kişisel hesapları için Cumhuriyet Halk Partisi’ni kullanamaz. Bu zihniyetteki kişilere Cumhuriyet Halk Partisi il yönetimi olarak ilk olarak biz karşı çıktık, bundan sonrada çıkarız.
Bu girişin ardından kamuoyunun doğru bilgilenmesi adına disiplin sürecini işlettiğimiz bazı üyelerin neden disipline sevk edildiği konusuna açıklık getirmekte fayda görüyoruz:
Geçmiş dönemde partimizin il başkanlığını yapmış üyelerimizden biri sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşım nedeniyle disipline sevk edildi. Söz konusu üyemiz 24 Haziran Seçimleri öncesinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin attığı adımlar kamuoyunda takdir ile karşılanırken, kişisel sosyal medya hesabında ittifak ortaklarımızı ‘katil, faşist, Türkiye düşmanı’ olarak yaftalayarak, kamuoyunda parti politikalarımızı eleştiriye açtı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik seçimleri öncesinde CHP politikalarını yerle bir etmeye kalkmayı, sıradan bir eleştiri olarak kabul etmek mümkün olmasa da bu üyemiz mesajının devamında, AKP ağzı ile konuşarak, partimizi FETÖ’cülükle, ABD ve İngiliz ajanlığı ile suçlamıştır. Buradan ‘eleştiren herkesi disipline veriyorlar’ algısı yaratmaya çalışanlara soruyoruz, bu sıradan bir eleştiri midir? Cumhuriyet Halk Partili olmak bu mudur? Her Cumhuriyet Halk Partili bilir ki; bu ülkenin kurucusu ve kurtarıcısı olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni ABD ve İngiliz ajanlığı ile suçlamak, bunu daha da ileri götürerek Cumhuriyet Halk Partisi’nin yıllarca mücadele ettiği FETÖ’yü Cumhuriyet Halk Partisi’ne yamamaya kalkmak hiç kimsenin haddi de hakkı da değildir. Kişisel hırslar, kişisel hesaplaşmalar, parti içi çekişmeler bizi ilgilendirmiyor, biz Cumhuriyet Halk Partisi’ne atılan bu çamurun, bu çirkin iftiranın hesabını sormakla mükellefiz. Yaptığımız sadece budur.
CHP’NİN EKMEĞİNİ YİYİP, CHP’Yİ KİMSE KÖTÜLEYEMEZ!
Elbette bu örnek tek örnek değil. Yine bir başka üyemiz. Hem de Sarız Belediyesi’nde Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapan bir üyemiz, yine Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli seçimleri öncesinde sosyal medyasında Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vermeyeceğini açıklamıştır. Kamuoyuna soruyoruz: Bir partinin üyesi olup da o partiye oy vermeyeceğini sosyal medya hesabından kamuoyuna açıklayan, partisine oy verilmemesi için kamuoyu oluşturmaya çalışan bir kişiye ödül mü vermeliydik?
Evet Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik seçimleri öncesinde maalesef partimizin üyesi olup da alenen Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verilmemesi için çalışanlar oldu. AKP’nin tüm kamu olanaklarını kullanarak yaptığı seçim çalışmalarına, dağıttığı kamu kaynaklarına ve içimizde olup da bize karşı çalışanlara karşı Kayseri’de oy oranımızı korumaya başardık. Sonuçlar başarı olarak görülmeye bilir ama en azından kamuoyunun hangi koşullarda bu sonucu elde ettiğimizi bilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ve aynı sorunları bir daha yaşamamak, sırtımızdan hançerlenmemek için de parti yönetimi olarak gereğini yapmak her şeyden önce tüzüğümüzün bize tanıdığı bir hak, kaçamayacağımız bir görev; Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül verenlere, oy verenlere karşı bir sorumluluktur.
Disipline sevk ettiğimiz bir diğer üyemiz de Cumhuriyet Halk Partisi’nin İYİ Parti’nin seçime girmesi için yaptığı çalışmaları güya eleştiriyor. Evet eleştirebilirsiniz. Ama bunun yolu ve yöntemi kesinlikle bu olmamalıdır. 24 Haziran seçimleri sürecinde AKP medyası Cumhuriyet Halk Partisi’ni PKK ve HDP ile yan yana getirmeye çalıştı. Bizim söz konusu terör örgütüyle de HDP ile de bir bağımız olmaz olamaz da… Bu gerçek tüm çıplaklığı ile ortada dururken bir üyemizin sosyal medya hesabından alenen HDP’ye oy istemesi bizim tüm çalışmalarımızı baltalamıştır. İnsanlar istediği partiye oy verebilir ama hiçbir Cumhuriyet Halk Partili ne açıktan ne de gizliden Cumhuriyet Halk Partisi dışında bir partiye oy isteyemez… İsterse bunun karşılığı disiplindir. Biz bunu yaptık. Bizi eleştirenlere soruyoruz; partisi dışında bir partiye oy isteyen, AKP’nin partisine yönelik suçlamalarına destek veren, bir partiliye madalya mı verelim? Siz olsanız ne yapardınız? Biz sadece ve sadece tüzüğümüzün bize verdiği yetkiyi kullandık, bundan sonrada Cumhuriyet Halk Partisi’nin menfaatleri için bu yetkimizi kullanmaya devam edeceğiz.
KÜFRÜ ELEŞTRİ OLARAK MI GÖRELİM!
Evet, bir diğer üyemiz ise sosyal medya üzerinden Genel Merkezimize, Milletvekilimize ve İl Başkanı ile yönetimine alenen küfrettiği için disipline sevk edildi.
Bunun da örneğini, sadece ve sadece kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla affınıza sığınarak sizlerle paylaşıyoruz. Aday sıralamasını beğenmediği için CHP’ye oy vermeyeceğini alenen duyuran, Genel Merkeze, Milletvekilimize, İl Başkanı ve yönetimine alenen küfreden bu kişiye karşı disiplin kurallarını işletmemek, Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihanet etmektir. Kimse bizden Cumhuriyet Halk Partisi’nin aleyhinde bir şey yapmamızı beklemesin. Biz tüzüğümüzün bize verdiği yetki ile sadece ve sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin menfaatleri için çalışmaya devam edeceğiz.
KEŞKE YAZANLAR ARŞİVLERİNE BAKSA!
Bir diğer üyemiz ise Bünyan İlçe Örgütümüzün talebi üzerine disiplin kurulana sevk edilmiştir. Ancak bu kişinin disipline sevk edilmesi, bir gazetemizde milletvekili ile kişisel problemi nedeniyle olduğu ileri sürülerek, bağlamından kopartılarak servis edilmiştir. Keşke bu yorumu yapan gazeteci kendi gazetesinin arşivine bir baksaydı da sonra bu yorumları yapsaydı. Milletvekilimiz bu konuyla ilgili olarak kendisi açıklama yapar mı bilmiyoruz ancak biz buradan şunu belirtelim ki söz konusu üyenin iddiaları gerçekle bağdaşmamaktadır.
Evet, Akkışla Belediyesi ile bu üyemiz arasında bir sorun yaşanmıştır. Ama bu üyemiz, iddia edildiği gibi sahipsiz bırakılmamış, aksine bizzat Milletvekilimiz ve İlçe Başkanımız olay yerine giderek üyemize destek olmuş konuyu basına taşımıştır. Söz konusu gazetenin arşivinde de bu haber yer almaktadır. Gelinen süreçte bu üyemiz kendi sosyal medyasından CHP kimliği ile AKP Genel Başkanının savunuculuğunu yapmaktadır. Hiç kimsenin kimi beğenip, kimin savunuculuğunu yapacağına biz karar verecek değiliz. Ama Cumhuriyet Halk Partisi kimliği taşıyan hiç kimseye de AKP Genel Başkanının savunuculuğunu yaptırmayız. Bizi eleştirenler bilsinler ki, eğer biz bu duruma izin verirsek işte o zaman Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihanet etmiş oluruz.
Örneklerin sayısını artırmak mümkün ancak kamuoyunu böyle bir konu için daha fazla meşgul etmeyi çok da uygun görmüyoruz. Bu açıklamayı da parti içi meseleleri kamuoyu önünde tartışmak için değil, kamuoyunun yanlış bilgilendirmesinin önüne geçmek, kişisel hesaplaşmaların değil, CHP’nin menfaatlerinin peşinde olduğumuzun ve tüzüğümüzün bize emrettiği şekilde davrandığımızın bilinmesi için yaptık. Kamuoyuna saygı ile duyururuz.”