Geçen yıl 5 Mart'ta babası A.K.’nin arkadaşının kızı olan 23 yaşındaki E.T.K. ile duygusal ilişki yaşayan 25 yaşındaki B.K., iddiaya göre evlenme vaadinde bulunduğu genç kızı, üvey annesiyle tanıştırma bahanesiyle eve götürdü. Burada iddiaya göre babasının odaya kilitlediği E.T.K. ile cinsel ilişkiye girdi. İlişki sonrası B.K. cebinden çıkardığı anahtar ile kapıyı açarak, genç kızı evine bıraktı. Olaydan iki gün sonra E.T.K.'ya ‘Annen ile baban olayı duyarsa seni öldürür, gel Kayseri’ye kaçalım, orada evleniriz’ diyerek Kayseri'ye getiren B. K., burada da genç kızla bir bağ evinde yine ilişkiye girdi. Kızının Kayseri’ye gittiğini öğrenen kızın babası A.K. Kayseri’ye gelerek E.T.K.’yı tekrar Antalya’ya götürdü. Olaydan sonra psikolojisi bozulan ve bileklerini keserek intihara kalkışan kıza, kaldırıldığı Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nce ve Adli Tıp Kurumu’nca 'Ruh sağlığının bozulduğu, kızın üzerinde B.K.'nın DNA'sının bulunduğu, zorla cinsel ilişki sırasında oluşabilecek boynunda ve çene altında sıyrıklar oluştuğu' yönünde rapor verildi. Kızın babası A.K., arkadaşı A. K. ve oğlu B. K. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Gözaltına alınan baba, oğul hakkında, 'Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'Nitelikli cinsel saldırı' suçlarından dava açıldı.
Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında, sanıklar ve mağdur katılmazken, avukatlar hazır bulundu.
Mağdur avukatı Rüştü Eray Özgül, ülke genelindeki benzer davalarda Yargıtay’ın emsal kararlarını mahkemeye sunarak, “Saf ve masum bir kızın evlilik vaadiyle iffetiyle oynandı. Kız olay sonrası bileklerini keserek ve ilaçlar içerek intihara kalkışıyor. Yargıtay’ın buna benzer emsal kararları var. Baba ile oğlun cezalandırılmasını istiyoruz” diye konuştu.
25 Eylül’de görülen duruşmada, genç kızın üzerinde sanık B.K.’ye ait DNA örnekleri çıkmasına rağmen tutuksuz sanık B. K.’nin E.T.K. ile 2 haftalık arkadaşlıkları sırasında cinsel ilişkiye hiç girmediklerini iddia etmesi dikkat çekerken, mahkeme heyeti, cinsel birlikteliğin zorla olduğuna dair yeterli kanıt olmadığı gerekçesiyle, baba ve oğulun beraatına karar verdi. Mağdur avukatı Rüştü Eray Özgül, kararı temyiz ederek, dosyayı Yargıtay’a taşıyacaklarını söyledi.
