çözmeyeceğini söyledi. Karnesi zayıf olan çocuklara bağırılmaması gerektiğini dile getiren Dr. Öztürk, çocukların sevdiği şeylerden mahrum bırakılmasının sonuç getirebileceğini ifade etti.
Dr. Öztürk, "Kızılan, azarlanan çocuk kendisini çok büyük bir baskı altında hisseder ve bu durumu zaman içerisinde içselleştirir, kendi kişilik yapısına mal eder. Bu durumda her şeyi gözünde büyüten, bir şeyleri başaracağı halde hiçbir girişimde bulunmayan, kendi içine kapanmış bireyler olarak kendilerini ifade etmeye başlarlar. Bu yüzdendir ki çocuklar hep başarısız olmanın korkusunu yaşayarak, 'Sonuçta bana kızılacak' diye düşünüp hiçbir girişimde bulunmaz ve özgüvenlerini zaman içinde kaybeder. Ceza olarak kızıp bağırmak yerine yaptırımınız onu en sevdiği şeyden mahrum bırakma şeklinde olmalıdır. Ayrıca maddi bir ödülden çok manevi ödüller tercih edilmelidir. Yani, 'Aferin' demek çocuk için daha geçerli bir ödüldür. Çocuk maddi ödüle alıştırılmamalıdır" açıklamasında bulundu.