Ortodonti Uzmanı Dr. Özlem Aylıkcı, “En çok 12-18 yaş arası gençler tel tedavisi görme konusunda istekli oluyor. Dişlerinin görünümünden mutlu değillerse yaşları daha fazla büyümeden bu süreci geçirmek ve güzel gülümseyen bir erişkin olmak istiyorlar. Aslında 12 yaş dişleri sürdükten ve son süt dişleri de düştükten hemen sonra tel takmak için en ideal zamandır. Bu dönem yaklaşık 12 yaşa tekabül eder. Ayrıca 7-8 yaşlarında erken tedavi gerektiren durumlar da vardır. Aslında ortodontik tedavi için bir üst yaş sınırı yoktur. Tabi ki sağlıklı olmaları koşuluyla dişleriniz olduğu sürece ortodontik tedavi görebilirsiniz. Özellikle dişeti hastalıklarının tanı ve tedavisindeki gelişmeler sayesinde bugün hastalarımız eskisinden daha uzun yıllar boyunca doğal dişlerinin sağlığını koruyabiliyor. Bu da erişkin ortodontik tedavilerinin giderek daha fazla yaygınlaşacağını gösteriyor” dedi.
Hastaların çoğunluğunun hala genç ve çocuklardan oluştuğunu ifade eden Dr. Aylıkcı, “Ancak hastaların ortalama yaşının giderek artıyor olduğu da bir gerçek. Çünkü ortodontik tedavi gören erişkin hasta sayısı her geçen gün artıyor. Mesela tedavisi devam eden hastalarımın yaklaşık yarısı 12-25 yaş arasında. Yaklaşık yüzde 25 oranında daha küçük yaşta hastalarım var. Kalan yüzde 25 ise daha ileri yaşta hastalardan oluşuyor. Erişkin hastalarımın çoğu 20’ler 30’lar ve 40’larında olan hastalar. Ama 50’li 60’lı hatta 70’li yaşlarda olan hastalarımız bile olabiliyor. Erişkin hastalarımızın ortodontik tedavi görmek için çok farklı nedenleri olabiliyor. Çoğu genel diş hekimleri tarafından yönlendiriliyor. Çapraşıklık nedeniyle genel ağız temizliğinde sorunlar ve buna bağlı olarak çürük ve dişeti hastalıklarına yatkınlık varsa, kapanış bozukluğu nedeniyle dişlerde aşınma ya da travma varsa ya da protez implant vb dental işlemler için yer hazırlanması gerekiyorsa diş hekimleri hastalarını ortodontiste yönlendiriyorlar. Diğer bir grup da gülümsemesinden mutlu olamayan ve zor karar veren hastalardan oluşuyor. Bu hastalar geç yaşlarda ortodontik tedavi görmeye ancak karar verebiliyor. Estetik teller, telsiz ortodontik tedaviler ve görünmeyen teller gibi alternatiflerin gelişmesi ve yaygınlaşması da erişkin hastalarımızın karar vermesini kolaylaştırmakta, erişkin hasta sayısında artış olmasında etkili oluyor tabi ki. Kendilerine yatırım yapabilmek için yeterli birikime sahip olmayı bekledikleri için ileri yaşlara kadar beklemiş hastalarım da oldukça fazla” diye konuştu.
İleri yaşlarda tel takan hastaların ortak özelliğinin daha bilinçli, daha uyumlu ve sorumlu olmaları olduğunu kaydeden Dr. Aylıkcı, “Bu sayede erişkin hastalarımla tedavi sürecinde daha az sorunla karşılaştığımızı söyleyebilirim. Tedavi planlamaları ana hatlarıyla genç hastalarla benzer oluyor. Ama ayrıntılarda farklılıklar olabiliyor. Örneğin çene darlığı varsa çene genişletme işlemi yapılır. Bu işlem erken yaşlarda tek bir apareyle yapılabiliyorken erişkin hastalarda ameliyatla yapılması gerekebiliyor. Genç hastalarda farklı yer kazanma yöntemleri ile çapraşıklıkları çekimsiz tedavi ile çözebilme imkanımız daha fazla iken erişkin hastalarda çekim gerektiren durumlar daha fazladır. Bazı kapanış bozukluklarının tedavisi erişkin hastalarda, büyümesi devam eden genç hastalarda olduğu kadar etkili olmayabilir. Bu nedenle erişkin hastalarda çekimli tedaviler ve cerrahi tedaviler daha sık uygulanır. Erişkin hastalarımla görüşürken, ortodontik tedavi isteme nedenlerini, amaçları ve beklentilerini ayrıntılı olarak onlardan dinlerim. Beklentilerini karşılayacak seçenekleri sunarım ve kendileri için ideal planlamaya birlikte karar veririz. Bazıları belirli bir probleme odaklanır sadece onun çözülmesini isterler, bazıları da tüm problemlerin ideal şekilde çözülmesini isterler. Erişkin hastalarda hastanın beklentisine yönelik tedavi planı yapılmalıdır. Tedaviyi en kısa sürede tamamlayacak tedavi sırasında ve sonrasındaki estetik beklentilerini karşılayarak mutlu olmasını sağlayacak kişiye özel ideal planlama yapılması önemlidir” ifadelerini kullandı. (Kurumsal)
