Türkiye’deki birçok duyarlı kurum ‘Çocukların Cinsel İstismarının Affı Olmaz!’ başlığında sokaklara çıkarak, istismara karşı tepkilerini düzenledikleri basın açıklamalarıyla dile getirdi.
Kayseri’de de Kadın Bileşenleri Cumhuriyet Meydanı Kent Büfe yanında bir araya gelerek, cinsel istismarın af söylentilerine karşı tepkilerini kitlesel basın açıklamasıyla gösterdi.
Kadın bileşenleri adına açıklama yapan Kayseri Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Eylem Sarıoğlu, şunları söyledi: “Kadın örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen 2016 yılında Torba Kanun ile çocukların cinsel istismarına ilişkin cezayı düzenleyen TCK 103. maddesinin 1. ve 2. fıkralarına 12 yaş ayrımı getirilmiş, 12 yaş altındaki cinsel istismar suçlarına ağırlaştırılmış cezalar getirilmiş, 12 yaş sınırının neye göre belirlendiği ise kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Şu anda getirilmek istenen af, 15 yaş altı kız çocuklarına karşı işlenen cinsel istismar suçundan hüküm giyen failleri de kapsayacaktır. Yani 12 yaşında bir kız çocuğunun 27 yaşındaki bir erkek ile evlendirilmesi durumunda cezasızlık yoluna gidilmek istenmektedir. Bu cezasızlığın çocuk istismarı suçu faillerine cesaret vereceği ve bu suçu teşvik edeceğini öngörüyoruz. Nitekim, Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi kendisinden 9 yaş küçük olan 12 yaşındaki kuzenini evlilik görüntüsü altında istismar eden ve olay gerçekleştiği zamanda “kız çocuğunun yaşını bilmediğini” savunan faili beraat ettirmiş ve Yargıtay da oy çokluğuyla bu kararı onamıştır. “Geleneksel değer yargıları, birlikteliklerin sorunsuz devam etmesi, mağdurun şikayetçi olmaması, ceza verilmesi halinde aile yapısının zarar göreceği” gibi gerekçelerle verilen bu karar, 15 yaş altındaki çocukların cinsel istismarının meşrulaştırılmasının alt yapısının sağlanmaya çalışıldığını göstermektedir. Ayrıca böyle bir af, 2005 yılında kanundan çıkarılan “tecavüzcü ile evlilik durumunda cezasızlık sağlayan” maddenin geri getirilmeye çalışıldığını göstermektedir.”
Sarıoğlu, adaletli bir yargı reformunun ancak çocuğun üstün yararının gerçek anlamıyla gözetildiğinde mümkün olacağını belirterek, Evlenme ehliyeti olmayan çocuklara imam nikahını kıyan din görevlilerinin, kız çocuklarını çocuk yaşta evlendiren ailelerin ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek buna göz yuman kişi ve resmi otoritelerin cezalandırılması, Türk Ceza Kanunu’nda 15 yaş altı çocukların cinsel davranışa rızasının söz konusu olamayacağının açıkça belirtilmesi, erken yaşta ve zorla evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi, evlilik yaşının her koşulda 18’e çıkartılması ve bunların hiçbir boşluk ve yorum farkına yer bırakmayacak şekilde yasalara dahil edilmesi gerekmektedir. Bizler cinsel istismar suçunun artmasına sebebiyet verecek ikinci yargı reformu paketiyle asıl mağdurların, istismara uğramış ya da uğrayacak çocuklar olacağını görüyor ve adaletli bir yargı reformunun ancak çocuğun üstün yararının gerçek anlamıyla gözetildiğinde mümkün olacağını biliyoruz.Kadına yönelik şiddetin tavan yaptığı, çocuk istismarının yüzde 700 arttığı bir dönemde “masumlaştırılma, gelenekselleştirilme” denerek meşrulaştırılmaya çalışılan bu suçun işlenmesine izin vermeyeceğiz! Bu düzenleme, bir daha gündeme getirilmemek üzere geri çekilmelidir. Tüm milletvekillerini tasarının yasalaşmaması için gerekeni yapmaya, başta tüm kadınlar olmak üzere basın ve medya kuruluşlarını ve kamuoyunu bu konunun takipçisi olmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
Kadınlar, ‘istismarın meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz’, ‘susma haykır, istismara hayır’, ‘istismar suçtur, aklanamaz’ yazılı dövizler taşıyarak istismara karşı sloganlar attılar. Kadınların bu eylemine, erkekler de yanlarında bulunarak destek verdi.