Adres sorma bahanesiyle durakta bekleyen kişiye bakın ne yaptı! Adres sorma bahanesiyle durakta bekleyen kişiye bakın ne yaptı!



İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 18 Eylül 2018’de Melikgazi ilçesi Esentepe Mahallesi'ndeki bir eve operasyon düzenledi. Operasyonda Irak'ta bulunduğu dönemde DEAŞ adına sözde 'Sincar askeri emiri' ve örgüt içinde 'ağır silahçı (havancı)' olarak görev yaptığı iddia edilen Abdulhalık El Kurdi ve örgüt adına Telafer'de savaştığı öne sürülen oğlu Mehdi Kurdi yakalandı. Şüphelilerin 1 yıl önce Türkiye'ye kaçak olarak girdikleri, Esentepe Mahallesi'ndeki bir gecekonduya yerleşip, kağıt ve hurda toplayarak geçindikleri belirlendi. Şüpheliler tutuklanarak, cezaevine konuldu.

Kayseri 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan tutuklu sanık Abdulhalık El Kurdi, tercüman eşliğinde verdiği savunmasında, Musul'da yaşadığını, 1 yıl önce yasa dışı yollarla Kayseri'ye geldiğini anlattı. El Kurdi, "2016'ya kadar Irak'ta köyümde yaşadım. 2016'dan sonra Telafer'den, Suriye'nin Azez kentine geçtim ve bir süre orada yaşadım. 1 yıl önce de Hatay üzerinden yasa dışı yollarla Türkiye'ye geçtim. Irak ve Suriye'de yaşadığım dönemlerde DEAŞ saflarında yer almadım. Zaten Azez, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) kontrolündeydi" diye konuştu.

'SAKAL BIRAKMAYANI DEAŞ ÖLDÜRÜYORDU'

Musul'da DEAŞ egemenliği olduğunu dile getiren Abdulhalık El Kurdi, "Tüm erkeklere DEAŞ sakal bırakma zorunluluğu getirdi. Sakal bırakmayanları cezalandırıyordu. Hatta öldürüyordu. Ben de bu yüzden sakal bıraktım. Telefonumdan Suriye ve Irak'taki olayları takip ediyordum. Telefonumda DEAŞ bayrağının bulunması okuduğum haber sitelerinden bir kalıntı olabilir. DEAŞ, köyümüze gelince zulüm yapmaya başladı. Köyümüzde geniş bir arazimiz vardı. Zulümden kaçmak için buraya geldim. 1 yıl Azez'de beklememin nedeni parasızlık oldu. Arabamı sattıktan sonra Türkiye'ye geldim. DEAŞ'lı değilim. Türkiye'ye yaşamaya geldim. Beni aileme gönderin" dedi.

TÜKÇE KONUŞTU, 'SUÇSUZUM' DEDİ

Tercümana gerek olmadığını, Türkçe bildiği için kendisini ifade edebileceğini belirten Mehdi Kurdi ise, "DEAŞ'lılar köyümüzü ele geçirdi. 2016'dan sonra köyümüzü terk edip, Türkiye'ye geldik. DEAŞ ile irtibatım yok. DEAŞ, köyümüzü işgal ettiğinde 14 yaşındaydım. Biz buraya ekmek için geldik. Örgütle alakamız yok. Ailemiz mağdur oldu. Suçsuzum" ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, Abdulhalık El Kurdi'yi, 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 7,5 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mehdi Kurdi'nin ise delil yetersizliğinden beraatine karar verdi.

KARARA İTİRAZ EDİLDİ

Sanık avukatı, yerel mahkeme ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği karara itiraz edip dosyayı Yargıtay'a taşıdı. Dosyanın geldiği 16'ncı Ceza Dairesi, yapılan itirazı karara bağladı. Ceza dairesi, sanık hakkında verilen cezaya yapılan itiraz taleplerinin yerinde görülmediğine vurgu yaparak, temyiz başvurusunun esastan reddine karar verdi. Ceza Dairesi, Bölge İdare Mahkemesi'nin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde de eksiklik olmadığı, cezaların kanuni bağlamda uygulandığının anlaşıldığını kaydetti. Onama kararının oy birliğiyle alındığı belirtildi. DHA