Maden Teknolojisi ve Yer Bilimleri Uzmanı Serkan İçelli, başkent Ankara’yı uyararak, “Kinematik özelliklerini değerlendirdiğimizde ise en çok 6,2 magnitud değerlerde atımlar oluşturabilirler” diye konuştu.
Kahramanmaraş merkezli yaşanan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki 2 büyük depremin üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen, artçılar hala devam ediyor. Bunun üzerine deprem uzmanları da deprem beklenen muhtemel bölgeleri açıklayarak, vatandaşları ve yetkilileri uyarıyor.
‘Çok Sayıda Küçük Deprem Oluşturduğunu Söyleyebilirim’
Depremle ilgili bir açıklamada Maden Teknolojisi ve Yer Bilimleri Uzmanı Serkan İçelli’den geldi. İçelli konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Ankara'da yaşanan depremcikler...
Nallıhan/Çayırhan/Beypazarı arasında 2006 yılında başlayan ve 18 yıl içinde artarak devam eden depremsellikte en önemli unsurun Sarıyar barajı olduğu görüşündeyim. Barajdaki suyun baraj altındaki kırık, çatlak ve faylardan sızarak derinlere inmesi ve yeraltı suyunun gözenek basıncını artırarak mevcut faylar üzerindeki sürtünme kuvvetini zayıflatması nedeniyle fayların harekete geçtiğini ve çok sayıda küçük deprem oluşturduğunu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
‘Büyük Su Kütlesinin Ağırlık Değişimi Deprem Tetikleyicidir’
Baraj yapısı kayaç özelliklerini değiştiriyor diyen İçelli, “Baraj yüklemesi sonucu artan gerilmeler kayaç yapısının özelliklerini değiştirmektedir. Baraj tabanında ve çevresindeki geçirgen kayalara veya çatlak ya da kırıklara sızan suyun yarattığı gözenek basıncının değişimi ve Baraj havzasına yüklenen büyük su kütlesinin ağırlık değişimi deprem tetikleyicidir” dedi.
‘Baskı Altındaki Kırıkları Faaliyete Geçirebilirler’
Bölgedeki madencilik faaliyetine değinen İçelli, “Bölgenin genelini oluşturan birimler; şist, gnaysik granit ve amfibolit şistler gibi metamorfik kayaçlar, yaşlı andezit, bazalt ve aglomeralardan gibi volkanitler ve tabanda ardalanan siltaşı,kumtaşı ve kiltaşı hakimdir. Mikro çatlak ve yarıklarda oluşan su basıncı arttığında, tektonik zorlamanın etkisiyle birlikte Kilitli, pürüzlü kaya yüzeylerini kayganlaştırdığı gibi, özellikle normal faylar üzerinde yük arttığı için kayaçlardaki gerilme de doğru orantılı olarak artmakta ve deprem/depremcikleri tetiklemektedir. Bölgede sürdürülen madencilik faaliyetlerinde kullanılan dinamit ve Anfo patlatmalarının da sismik dalgalar yayarak, yeryüzünü sarsıp, baskı altındaki kırıkları faaliyete geçirebilirler” diye konuştu.
‘6,2 Magnitud Değerlerde Atımlar Oluşturabilirler’
Sözlerini sürdüren İçelli, şöyle konuştu: “2006 yılından günümüze kadar derinliği 3 ile 24 km arasında değişen ve 1000 adetten fazla olan mikro sismik aktivitenin, Çayırhan güneyinden Beypazarı ve kuzeydoğu yönlü göç ettiği görülmektedir. Bölgedeki sismik kaynakların karakterleri ters fay ağırlıkta olup, normal ve ters faylara kısım kısım sol yanal doğrultu atım bileşeni eşlik etmektedir. Başlıcaları; Davutoğlan, Sekli, Çatalkaya ve Sarıyar fayıdır. Doğu/Batı ve KD/GB uzanımlı 3/18 km civarı parçalı kırıklardan oluşmaktadır. Kinematik özelliklerini değerlendirdiğimizde ise en çok 6,2 magnitud değerlerde atımlar oluşturabilirler.”