Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin Tayfur, diyetisyenliğin 20. yüzyılda ortaya çıktığını söyledi.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi, ERÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Mezunları Derneği, Türkiye Diyetisyenler Derneği ve ERÜ Sağlıklı Yaşam Kulübü tarafından '2. Ulusal Beslenme ve Diyetetik Öğrenci Kongresi' düzenlendi. ERÜ 15 Temmuz Yerleşkesi Kongre Merkezi'nde düzenlenen kongrede konuşan Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sultan Taşçı, "2. Beslenme ve Diyetetik Kongresine ev sahibi olmaktan gerçekten çok onur duyuyoruz. En çok önemsediğim konu bunun bir öğrenci aktivitesi olması. Öğretim üyelerinin de onlarla omuz omuza verip hep beraber bu kongreyi organize etmeleri Erciyes Üniversite’si için ayrı bir mutluluk. Çünkü lisans eğitimleri sırasında bu şekilde bilimsel bir aktivitenin aktif olarak içlerinde bulunmaları onları ileriki hayatında da önemli bir kazanım olarak mutlaka dönecektir" ifadelerini kullandı.
Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin Tayfur da, diyetisyenliği tarihsel gelişimi hakkında bilgiler verdi. Diyetisyenliğin 20. yüzyılda ortaya çıktığını kaydeden Prof. Dr. Tayfur, "Diyetisyenlik mesleği çok ilginç bir tarihi geçmişe sahiptir. 20. Yüzyılda da ortaya çıkmıştır. Öncesinde bir takım konulara değineceğiz. Çıkış nedeni yaşanan zorluklardan olmuştur. Özellikle 1. Dünya Savaşı döneminde Amerika’da bir grup bununla ilgilenerek beslenme ve diyetetiğin özel bir alan olması konusunda görüş birliğine varmışlar ve AODA denilen Amerikan Diyetetik Akademisini kurmuşlar. Bu yıl 100. Yılını kutlayacaklar. Bunun için çok önemli hazırlıklar yapıyorlar. 3 yıl önceden çok önemli programlar yaptılar. İlerleyen günlerde yaz döneminde göreceğiz bunları nasıl yaptıklarını. Cidden çok profesyonel çalışıyorlar. Geriye gidip baktığımızda özellikle 1800lerin sonunda pişirme okullarının olduğunu ve burada duyarlı insanların beslenme ile ilgili bilgiler verdiğini görüyoruz. Henüz böyle sistematik bir eğitimi yok. O dönemde Sarah Tyson Rarer adında biri buna öncülük ediyor ve Amerika’nın ilk diyetisyeni olarak kabul ediliyor" diye konuştu.
ERÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Karamehmet Yıldız ise, "Sosyal ve teknik alanda baktığın zaman sosyal bilimler, fen bilimleri, sağlık bilimler ve özellikle tıp bilimleriyle iç içe olduğunu her geçen gün artan bilgilerle sınırlarının genişlediğini, bilgisinin derinleştiğini görüyoruz. O yüzden 20. Yüzyılda çok büyük atılım yapmıştır. 20. Yüzyılın başına gelene kadar eski çağlarda beslenme ile ilgili bazı yazıtlar olduğuyla karşılaşılmış. Özellikle eski mısırda bunlarla ilgili izler var. Yine Çin’de bununla ilgili bilgilere rastlıyoruz. Hindistan’da öğretilerde geçiyor beslenme düzenleri konusunda bilgiler verilmiş. Özellikle Avrupa’ya geldiğimizde Orta Çağda eski Yunan ve Roma döneminde daha sistematik bir hal almaya başladığını görüyoruz. Orta Çağ kayıtlarında besin, beslenme, sağlık uygulamaları ile ilgili bilgilerin bulunduğuyla karşılaşıyoruz" şeklinde konuştu.