Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Oda binası toplantı salonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

PARALEL AYRIMINDA ÇİZGİMİZ 17-25 ARALIK

Hiçyılmaz, "17-25 Aralık'tan sonra cemaatle ilişkilerini devam ettirmiş bu işe devam etmiş finans sağlamış üyelerimizi kesinlikle affetmeyeceğiz" dedi.

17-25 ARALIK ÖNCESİ BAĞIŞ VERMİŞ OLABİLİRİM 

Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Azim Deniz “Sayın başkan 17-25 aralıktan sonra siz bu paralel vakıflara hiç bağışta bulundunuz mu?” sorusu üzerine Mahmut Hiçyılmaz, "Ben hiç bağış vermedim. Yani şimdi vermedim derken vermedim diye hatırlıyorum. Ama 17-25 Aralıktan önce vermiş olabilirim sonrasında yok. Melikşah’ı kastediyorsanız kızım orada okudu. Kitap şu bu için olmuş olabilir. 17-25 Aralık’ın çok öncesinde biz bunlarla kavga nizah ettiğimiz bir dönemden geçtik. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Kızımın Melikşah Üniversitesi’nde okuyor olmasından dolayı oradan her hangi bir masrafına karşılık bir makbuz falan kesmişlerse onu bilmiyorum. Yoksa biz paralelcilerle mücadeleye 17-25 aralıktan önce burada başladık. Netice olarak örgütte milat 17-25 aralık olarak alıyorlar. Bu tarihten sonra bunlara para verenleri kesinlikle affetmeyeceğiz. Çünkü verilen para bizim vatandaşımıza kurşun olarak döndü.

17-25 aralıktan sonra yardım yapanlar affedilmeyecek. Bizde ki tahkikat kuruluda böyle şeyler varsa bunlara araştırılacak ancak bunlar araştırılırken nasıl bir yöntem uygulanacak çok fazla bir açıklık yok. Zannediyorum bizim yapmamız gereken, emniyete bir yazı yazıp, ‘arkadaş bizim meclis üyemiz, komite üyelerimiz şunlar’ denilip bunların ilgisi var mı yok mu bize bildirin denilecek sanırım. 

 İSMAİL TUNA’YA KAÇ KERE İSTİFA ET DİYE SÖYLEDİM

Yönetim Kurulu üyesi bir arkadaşımız İsmail Tuna istifa etti.  Organlara seçilmiş üyelerin görevden alınabilmesi mümkün değil. Sadece kendi istifasıyla mümkün olabiliyor. Hakim nezaretinde seçilmiş bir yönetim kurulu üyesini benim yönetim kurulu üyeliğinden almam mümkün değil. Meclis üyeliği de aynı şekilde. Bunlar çünkü hakim nezaretinde seçilmiş ilçe seçim kurulu tarafından onaylanmış onaylı. 98 kişilik meclisimiz oluşmuş, meclis oluştuktan sonra en yaşlı üye çıkmış ‘hayırlı olsun arkadaşlar’ demiş. İsimler onaylanmış. Oya sunulmuş, bu şekilde başkan ve başkanlık divanı seçilmiş. Burada hakim yok bakın. Hakim olmadığı için hangi yöntemle seçilmişse o yöntemle görevden alınır diye benim görüşmediğim konuşmadığım yer kalmadı. Biz meclis başkanını görevden aldık yada istifa etti diyelim. Ama diğer üyeler hakim nezaretinde seçildiği için bizim görevden alma yetkimiz yok ama basında maalesef ‘meclis başkanını, yönetim kurulu üyesini niye görevden almıyorsunuz, yönetim kurulu başkanı yönetim kurulu üyelerini neden görevden almıyor’ diye sürekli yazı pompalandı. 

Mesela İsmail Tuna’ya istifa etmesini kaç defa söyledim. İstifa etme diye ısrar edenler oldu burası üzücüdür.  Yönetim Kurulu başkanı zora girsin diye Paralelciyi istifa ettirmiyor dediler basında çıksın istifa etme diyenler çok oldu. 

KANAAT ÖNDERLERİ SEN ADAY OLACAKSIN DEDİLER

Gazeteci Osman Çiftçi'nin “Başkan Sizi Paralel yapı destekledi GESİAD ile birlikte seçime girdiniz buna ne diyeceksiniz?" sorusuna ise Hiçyılmaz şu cevabı verdi: "2013 mayıs ayında biz seçim yaptık. eğer hatırlarsanız Ben 2009 yılında Kayseri’nin kanaat önderleri en yukarıdakiler sen aday olacaksın dediler. Ben o yıllarda kendi işinde yalnız çalışan bir insandım. Yoksa benim aday olmam mümkün değil fakat ısrar ettiler. Bana buda bir vazife arkadaş niye böyle yapıyorsun falan dediler bende peki dedim. Yine hatırlarsanız o yıllarda bize seçmen listesini 3 gün kala verdiler. Bunlar bizim kendi halinde insanlar olmamızdan kaynaklanıyor. Eğer başka insanlar olsa ortalığı yakarlar yıkarlar. Ben buraya geldim aşağıda iki tane yönetim kurulu üyesi benimde çok samimi arkadaşlarım bana dediler ki senden önce 26 kişi var 26 kişiye verelim ondan sonra dediler. Benden önce 26 kişi varmış onlardan sonra bana sıra ne zaman gelirse o zaman vereceğiz dediler. Olacak şey değil bu utanmazlık. Demokrasi, demokrasi diyoruz değil mi? Demokrasi bunun neresinde ya sen benim neyimden korkuyorsun ver listeyi gitsin. Hatta bize sayfa başına şu kadar para ver dediler. Ticaret odası üye listesini almak için 30 bin TL para verdik biz. 

2012’nin Ekim Kasım’ı bize adaysın arkadaş dediler peki dedik. Biz bir yerden başlayacağız sizden başlıyoruz ne yapalım ne edelim diye Celal Bey ile partiye gittik. Oradan çıktıp Müsiad’a gittik. Kaysiad’a  Esiad’a, Tümsiad’a gittik. Başka dernekler falan oralara da gittik. Biz adayız iş dünyasının temsilcileri olarak çalışmak istiyoruz. Biz böyle bir girişiminin içerisindeyiz.

Gesiad’a bizi destekler misiniz diye gittik. Hamdi Bey sessiz kaldı. Peki, Hamdi Bey daha sonra yine gelelim dedik. Sonra bir daha gittik. Hamdi Bey yine sessiz kaldı. Ondan sonra biz size cevap vereceğiz dediler ama diğer taraftan iş dünyasının tüm temsilcileri Allah razı olun seni destekliyoruz abi seninle beraberiz abi falan dediler.

 

GESİAD CEVAP VERDİ Mİ?

Gesiad cevap vermedi. Basından da sizin gibi arkadaşlar beni arayarak ya hadi daha ne zaman açıklayacaksın ne zaman yapacaksın basın toplantını dediler. Hilton’da bir basın toplantısı yapmıştım hatırlarsanız. Gesiad açıklamamı on, on beş gün bana erteletti.

ÖZHASEKİ BAŞKAN MEMDUH BOYDAK'LA İSTİŞARE ETMEMİ SÖYLEDİ; 

Ben Haseki başkana telefon açtım ve dedim ki: Efendim ben basın toplantımı yapacağım çünkü sıkıştırıyorlar. Bunlar da cevabını sonra versinler vereceklerse dedim. Cevapları olacaksa sonra katılırlar dedim. Memduh Boydak yurt dışındaymış. Beklediniz, beklediniz biraz daha bekleyin de o gelince istişare edeceklermiş dedi. Peki, abi dedim. 

O günkü kanaat önderleri benim de aday olmam konusunda ısrar ettiler. Dediler ki sen aday ol dediler. Çünkü siyaset ister istemez devreye giriyor.

Borcu olan belediyeler yandı: Artık bütçeden kesilecek! Borcu olan belediyeler yandı: Artık bütçeden kesilecek!

Ayrıca, gazeteci Osman Çiftçi, “Başkanım eski başkan da bu konuyla ilgili bir şeyler söylüyor. O kanaat önderleri içerisinde cemaatin üst düzey yöneticileri falan var mı? Hizmet camiası beni aday yaptırdı demişiniz" diye sordu.

"BENİM CEMAATİN, ADAYI OLARAK ORTAYA ÇIKMIŞ OLMAM FİZİKEN MÜMKÜN DEĞİL"

Başkan Hiçyılmaz, Çiftçi'nin sorusuna şu cevabı verdi: "İşte onu anlatmaya çalışıyorum. Sizin eğer cemaat diye tabir ettiğiniz yer Gesiad’sa, 2 kez gittik.  Basın toplantımı 15 – 20 gün ertelemek zorunda kaldım. Çünkü basın toplantısını yapıyorum diyorum, biraz bekle haber vereceğiz diyorlar. Neticesinde onlar olsa ne olur, olmasa ne olur dedim. Katılacaklarsa sonradan katılırlar. Ve son noktada basın toplantısı günümü açıkladım. Tamam biz de sizinle geliyoruz seçime dediler. Sizin sorunuza cevap olsun diye söyleyeceğim. Ben son noktada beni kerhen de olsa destekleme noktasına gelmiş cemaatin nasıl adayı olabilirim ki? Eğer ben onların adayı olsam baştan itibaren benimle beraber olmaları gerekmez mi? Baştan itibaren benimle birlikte olsunlar ki ben onların adayı olmuş olayım. Öyle bir şey kesinlikle yok. Eski başkan o ifadeyi kullanıyor ama doğru kullanmıyor. İşin aslı esası budur. Eğer şu anlattıklarımda arkadaşlarımızın kafasında bir soru işareti varsa gidip öğrenebilirler. Herkesten öğrenebilirler. Benim Cemaatin, adayı olarak ortaya çıkmış olmam fiziken mümkün değil. 

"SEN DE CEMAATÇİSİN DİYORSUNUZ"

Gazeteci Osman Çiftçi “Hamdi Kınaş’a diyorsunuz ki biz birlikte yola çıktık” sorusunu da Hiçyılmaz, "Aynen öyle. Sonradan bizimle beraber oldular ve faaliyete başladık. Diğerlerini neden katmıyorsunuz ki? Diğerlerine ayıp olmuyor mu? Diğerlerinin destekleri yok mu bana? Onların da desteği var. Yani şimdi paralelci olmakla suçlandığımda bir insana çamur atılması sanki iz bırakma ihtimali daha fazla olmasından dolayı bu şekilde hareket ediliyor. Ama bunu yaparken TÜMSİAD, MÜSİAD, HASİAD, KAYSİAD filan haksızlık olmuyor mu? İlle sen de cemaatçisin filan gibi ifadeler hem doğru değil, hem de sanki biraz sakıncalı gibi. Ben bu çamuru atayım da iz kalsın gibi bir izlenim doğuruyor. Gazeteci olarak  algı uyandırıyorsunuz, yazıyorsunuz. Sen de cemaatçisin diyorsunuz" diye cevapladı. Devamı yarın...