Sorunun ardından, gerilen ortamda bazı meclis üyeleri kavga etti. Hiçyılmaz, “ortamı germenin doğru olmadığını düşünüyorum.” Dedi. Hiçyılmaz, üyelikleri düşürülen meclis üyelerinin, mahkemece göreve iade edilmeleriyle ilgili, “mahkeme yanlış karar verdi” diye konuştu.

KTO Kasım ayı olağan meclis toplantısı, meclis başkanı Ömer Gülsoy başkanlığında toplandı. Meclis toplantısı yine hararetli geçti. Toplantıya meclis üyesi Murat Gençer’in FETÖ’den gözaltına alınan KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz’a, “Mehmet Filiz’in yaşadığıyla kendisinin yaşadığının farkı ne? Neden meclis üyeleri olarak istifasını istemiyoruz” sorusu damga vurdu. 

Mahmut Hiçyılmaz tarafından üyelikleri düşürüldükten sonra mahkemeye başvurarak tekrar meclise dönen Murat Gençer, “Mahkeme sürecinde hakim yetkisiz görev kullanıldığı için tekrar göreve iade verdi. Buradanda anlayacağımız gibi Hiçyılmaz başkanımızda hep defterine bakıyor. Türkiye Cumhuriyetinin hakiminden daha iyi karar verme yetkileri yoktur diye düşünüyorum. Benim buarada en çok kafama takılan konu, yaşanan süreçte biz burada Mehmet Filiz’in istifasını istedik. Yönetim kurulu istedi en çok da ben destek oldum. Orada söylenen şey şuydu burası mahkeme değil, biz sizin bu FETÖ’ye üye olup olmamanız umrumuzda değil. Ama KTO’nun adını kirletiyorsunuz. İstifanızı istiyoruz dedik. Kendiside istifa etti. Ben burada başkanıma çok net soru sormak istiyorum. Mehmet Filiz’in yaşadığıyla kendisinin yaşadığının farkı ne? Neden meclis üyeleri olarak istifasını istemiyoruz.” Dedi.

Meclis Üyesi Mehmet Saçmacı, sorunun ardından söz alarak, “Birincisi Mehmet Filiz'in buradaki pozisyonu ile bizim soruşturma pozisyonu arasında hiçbir bağlantı yok. Mehmet Filiz neden burada istifası istendi? Malum FETÖ davasında sorguda ve davası devam ediyor. Şimdi gelelim bizim FETÖ ile alakalı gözaltına alınma sürecimiz. Biri 3.5 yıl önce KTO'dan her türlü hakkını alıp, parasını aldıktan 3.5 yıl sonra bir dilekçe yazıyor. Ben Fetullah Gülen hakkında yazılar yazdığım için işten atıldım diyor. 

Şimdi bu FETÖ aleyhine yazılar yazmış arkadaş, 3.5 yıl sonra dilekçe veriyor. 3.5 yıldır nerede bu arkadaş? Maalesef biz bununla alakalı gözaltına alınıyoruz. Bunlar çok zor dönemler. Bir şehirden gelen fuar organizasyonu ile alakalı gelen bir yazıyı sizlere okuyorum: 'FETÖ soruşturması geçirdiğinizden dolayı fuar alanı tahsisatı yapılamamıştır.' Bunun hesabını, bunun vebalini kim ödeyecek? Ben burada Mehmet Kılnamaz'a da kızmıyorum, bunun arkasındaki kişilere kızıyorum. Elimizde bir bilgi var. O vatandaş diyor ki: "Ben vicdan azabı çekiyorum. Ben Mahmut Hİçyılmaz'a, Mehmet Saçmacı'ya, Ferhat Akmermer'e iftira attım. Bir bedel karşılığında bunu yaptım. Bunun bedelini nasıl ödeyeceğim bilmiyorum ama vicdan azabı çekiyorum. 'Kolay mı bu kadar bir insana iftira atmak? Bunun bedelini kim ödeyecek? Herkes bunun bir iftira olduğunu biliyorsunuz.“ dedi.

Saçmacı, Murat Gençer’e dönerek, 'Murat Bey bunun bir iftira olduğunu biliyorsunuz değil mi?' diye sordu. 

Bu sorunun ardından gerilen ortamda şu konuşmalar geçti:

Gençer: Devlet tedbir koydu mu? Yurt dışı yasağı var m? Devletin bilmediğini, ben nereden bileceğim? Siz beni değil, devleti razı edeceksiniz' dedi. Saçmacı, 'Devletimizi razı ettik. Bakın buradayız. Mehmet Filiz de buradaydı. O da istifa etti' 

Saçmacı: "Bizi Mehmet Filiz ile kıyaslamayın" 

Gençer: 'Farkınız ne?' 

Saçmacı: 'Bizim çok farkımız var. Bizim farkımız ben FETÖ'cü değilim kardeşim. Nerede, ne kadar FETÖ'cü varsa Allah belasını versin.'

Araya Ömer Gülsoy ve diğer üyeleri giriyor. 

Saçmacı: “Ben adam gibi adamım. Herkes haddini bilecek.”

KTO Meclis Başkanı Ömer Gülsoy, "Bir süreç yaşıyoruz. Kimse kimseyi germesin. Meclis toplantısındayız. Mahkeme süreci devam ediyor. Su akar yolunu bulur. Kimse gerginlik çıkarmasın. Germeden, yüksek sesle olmadan, polemik yaratmadan cevap verin" dedi. 

Saçmacı, "Burada çok ağır ithamlar var. Gerçekten çok zor bir süreç geçiriyoruz. Aynı iftiradan dolayı gözaltına alındık. Mahmut beye, Ferhat beye, Murat beye ve bana aynı iftiralardan gözaltına alındık. Bizim de istifa etmemiz mi gerekiyor?" dedi. 

Gençer: “Edin. Ticaret Odası sizin yüzünden kirleniyorsa, bu odanın adı kirlendiyse edeceksiniz”

Memduh Büyükkılıç: AK Parti Belediyeciliği'ni diğer şehirlere de hatırlatacağız! Memduh Büyükkılıç: AK Parti Belediyeciliği'ni diğer şehirlere de hatırlatacağız!

Saçmacı, “Benim ismimden, benimle gözaltına alınan arkadaşlarımızın isminden asla Ticaret Odası kirlenmiyor. Ticaret Odası kirliydi, biz temizledik. Teşekkür ederim”

Burada söz alan Şafak Çivici, "Ticaret Odası'nın ismi FETÖ ile kirleniyor mu, kirlenmiyor mu? Sadece yönetimdekiler olunca mı kirletiyor ayrı bir şey. Ben de FETÖ'den gözaltına alındım. Bir grubun başı deselerdi daha inandırıcı gelirdi bazılarına Kayseri'de. Ticaret Odasındayım, yönetimde değilim ama meclis üyesiyim. Benim de istifamı istiyor musunuz? Ben Mehmet Filiz'in istifasına karşı çıkmıştım. 

Murat Gençer: "Ben sadece açık ve net söylüyorum. Mehmet Filiz ile Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz'ın farkını öğrenmek istiyorum. O tarihte siz de itiraz ettiniz" dedi.

Şafak Çivici: 'Konuyu doğru algılamamız gerekir. Özeleştiri yapmamız gerekiyor. Mehmet Filiz gözaltına alındı, tutuklandı. Ben de tutuklanabilirdim. Kendisinin tutumunu, dünya görüşünü savunduğumdan değil. Biz Mehmet Filiz de arkadaşlar topluca bir hata yaptık. Sonra da gördük ki bizim de başımıza gelebiliyormuş. Bizim burada özeleştiri yapmamız gerekiyor. Mehmet Filiz'in nasıl o zamanlar istifasına karşı çıktıysam, şimdi de Mahmut beyin istifasının istenmesine karşı çıkıyorum. Bu benim adalet duygum. Ha gönlümden geçeni sorarsanız, tersi olmalıydı, kusura bakmayın. FETÖ'den mağdur edebiyatından hiç hoşlanmıyorum artık bu konuyu kapatalım. Dolar, Euro aldı başını gidiyor, işsizlik aldı başını gidiyor. Biz artık bu konuları konuşalım. Bir hata yapıldığına inanıyorum, adamcağıza hepimiz el kaldırdık, git dedik, yanlıştı bence, biz hakim görevi yaptık. Memleketin hakimi sen suçlusun diyene kadar burada durması gerekirdi. Bu kararı odayı düşündüğümüz için mi yaptık? Siyasi bir olay için mi yaptık? Artık şu FETÖ olayını kapatalım. Ülkede ateş bacayı sardı. Biz bunu konuşalım artık. Polemiğe girmeyelim artık.

Ömer Gülsoy, "Bu konuyu artık kapatalım. Ekonomide durağan bir tablo var. İşimizi en iyi şekilde yapmalıyız. İşimizi iyi yapıp, ülkemizi şu kaostan kurtaralım" dedi. 

Son olarak söz alan Mahmut Hiçyılmaz ise tüm yaşanan olaylara cevaben, “ortamı germenin doğru olmadığını düşünüyorum. İş adalete intikal etti. Biz adalete güveniyoruz. Arkadaşlarımızın tekrar göreve dönmesiyle alakalı ise hakimin kararıdır. Mahkemelerin verdiği karara uyacağız. Ama eleştirebiliriz. Mahkeme yanlış karar verdi. Üyelikten çekilmiş sayılır kanunen kimse görevden almadı arkadaşlarımızı” ifadelerini kullandı.