Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanık H.Ö.(46) ve mağdur F.Ç.(17), mağdurun şikayetçi annesi T.Ç.(53) ve avukatlar hazır bulundu.
12 Haziran’da Mimarsinan, Bahçelievler Mahallesi’nde birlikte yaşadıkları evde oğlunun imam nikahlıgayriresmi eşi olan F.Ç.’ye cinsel istismarda bulunduğu iddiası ile tutuklu yargılanan H.Ö. “Olay günü kendi rızası ile sevişme oldu, cinsel ilişki olmadı. Mağdurun rızası dışında herhangi bir eylemde bulunmadım” dedi.
“Bana tecavüz etti, balkondan atlayıp kaçtım”
17 yaşındaki mağdur kız F.Ç. ise pedagog eşliğinde verdiği ifadesinde başından geçen olayı şöyle anlattı: “Eşimi ve kayınbiraderimi olay günü işe göndermiştim. Mutfakta bulaşık yıkarken arkamdan geldi, tacizlerine başladı. Arkama geçip vücuduma dokundu, korktum, kaçtım, odaya kendimi kilitledim. ‘Aç kapıyı’ diye yalvarmaya başladı. Nasıl oldu bilmiyorum bir süre sonra bu sanık olan şahıs kapıyı açtı, o an korktum balkondan atlamayı düşündüm ama beni içeri çekerek bana zorla tecavüz etti, kendisini iterek balkona tekrar çıktım, 1. kattan atladım, kaçtım. Tüm bunlar yaşanırken, evde 3 görümcem ile kızları da evdeydi, uyuyorlardı ama kendi odalarındaydı ve onların da odası kilitliydi. ‘Sen nasıl pis bir insansın, oğlunun karısıyım’ diye bağırmama rağmen evdekilerin hiçbir uyanmadı, bırakması için yalvardım. Bana hem tecavüz ediyor, hem de şiddet uyguluyordu, şikayetçiyim.”
Pedagog: “Mağdurda depresyon başlangıcı var”
Pedagog ise mağdur kızın beyanlarına itibar edilebileceğini, mağdurdatravma sonrası stres bozukluğu ve depresyon başlangıcı olduğunu ifade etti.
“Asın bu sanığı, yaşatmayın”
Mağdurun şikayetçi annesi T.Ç. de “Asın bu sanığı, yaşatmayın. Ben daha sonra öğrendim, şikayetçiyim” dedi.
Psikolog kadına sığınmış
Sanığın kızı olan ve tanık olarak dinlenen 20 yaşındaki G.Ö. olay esnasında herhangi bir ses duymadığını belirtirken, M.E. isimli tanık ise “Ben psikoloğum, olay günü mağdur kız ofisime geldi, kendisini tanırım. Heyecanlı bir şekilde içeri girerek kayınbabasının tecavüz ettiğini söyledi, dudağında morluklar vardı, hemen polise gidip şikayetçi etti” dedi.
Mağdur kızın gayriresmi eşi olan ve tanık olarak dinlenen İ.Ö. olaya ilişkin hiçbir bilgisi olmadığını, başkalarından öğrendiğini söyledi.
Savcı mütalaasında sanığın aynı evde yaşadığı gayriresmi gelini olan mağdura yönelik ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından cezalandırılmasını talep etti.
Karar verileceği uyarısı ile son sözü sorulan sanık H.Ö. “Mağdur yalan söylüyor, kendisi beni taciz etti, birlikte banyoda kese yapmamızı söyledi, dudağımdan öptü, takdir sizin” dedi.
Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucu tutuklu sanık 46 yaşındaki H.Ö.’ye, 17 yaşındaki mağdur F.Ç.’ye yönelik ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan 20 yıl, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan ise 9 yıl olmak üzere toplam 29 yıl hapis cezası verdi.
