Gözler… Bize dünyayı gösteren, sevdiğimiz insanların yüzlerini, doğanın güzelliklerini ve belki de uykusuz gecelerin izlerini taşıyan en değerli parçalarımız! Ama bir de göz nezlesi var ki; gözlerimizi kırmızı, şiş, kaşınır hale getiren, adeta minik kâbuslar yaşatan bir sorun. O minik bakteriler veya alerjenler, gözlerimize misafir olmaya pek hevesli. Neyse ki, birkaç etkili yöntemle göz nezlesine yakalanma riskini azaltmak mümkün. İşte gözlerinizin sağlıklı ve parlak kalması için uygulayabileceğiniz dokuz altın öneri!

1. Ellerinizi Gözlerinize Götürmeyin

Göz nezlesine neden olan mikroplar, ellerimizle temas ettiğimiz her yerden kolayca bulaşabilir. Gözler, çok hassas ve enfeksiyona açık bölgeler olduğundan, ellerinizle gözlerinizi ovuşturmak göz nezlesine davetiye çıkarır. Bu yüzden ellerinizi gözlerinize götürmeden önce mutlaka yıkayın ve el hijyenine önem verin.

Adsız Tasarım (50)

2. Hijyen Kurallarını İhmal Etmeyin

Hijyen, göz nezlesinden korunmanın en temel anahtarıdır. Ellerini düzenli olarak yıkayan insanlar, göz nezlesi gibi enfeksiyonlardan uzak durma konusunda daha şanslıdır. Özellikle dışarıda bulunduğunuzda ellerinizle yüzünüze ve gözlerinize dokunmamaya çalışın. Antibakteriyel jeller veya mendiller, acil durumlarda hijyen sağlayabilir.

3. Ortak Eşyalarınızı Sınırlayın

Göz nezlesi bulaşıcı olduğundan, başkalarıyla aynı havluyu, makyaj malzemesini veya gözlükleri paylaşmak, enfeksiyonun bulaşma riskini artırır. Özellikle makyaj malzemeleri, bakteri ve virüslerin yayılabileceği ortak eşyalar arasında öne çıkar. Bu nedenle gözlerinize ait ürünleri sadece kendiniz kullanın ve başkalarına vermeyin.

Adsız Tasarım (53)

4. Kontakt Lens Kullanıcıları Dikkat!

Kontakt lens kullanıcıları için hijyen çok daha büyük önem taşır. Lenslerinizi takarken ve çıkarırken ellerinizin temiz olduğundan emin olun. Lenslerinizi önerilen süre boyunca takın ve lens solüsyonlarını düzenli olarak değiştirin. Kirli veya uzun süre kullanılan lensler, göz nezlesi riskini artırabilir.

5. Yastık Kılıflarını Sık Sık Değiştirin

Yastık kılıfları, göz çevresindeki bakteriler ve alerjenlerin biriktiği alanlardan biridir. Uzun süre temizlenmeyen yastık kılıfları, gece boyunca gözlerinize zarar verebilir. Haftada en az bir kez yastık kılıflarınızı yıkamak, göz nezlesi riskini azaltmak için önemli bir adımdır.

6. Mevsimsel Alerjilere Karşı Önleminizi Alın

Göz nezlesinin yaygın nedenlerinden biri de mevsimsel alerjilerdir. Özellikle bahar aylarında havadaki polenler gözlerde kızarıklık, kaşıntı ve sulanmaya neden olabilir. Mevsimsel alerjilere karşı, dışarı çıktığınızda güneş gözlüğü kullanarak gözlerinizi koruyabilir ve polenlerin yoğun olduğu alanlarda bulunmaktan kaçınabilirsiniz.

Şarjlı Diş Fırçaları Diş Eti Problemlerine Sebep Olabilir! Şarjlı Diş Fırçaları Diş Eti Problemlerine Sebep Olabilir!

7. Gözlerinizi Koruyacak Besinleri Tüketin

Göz sağlığına iyi gelen A, C ve E vitaminleri, enfeksiyonlara karşı doğal bir savunma mekanizması oluşturur. Havuç, yeşil yapraklı sebzeler, narenciye ve ceviz gibi yiyecekleri tüketmek, gözlerinizi güçlendirir ve göz nezlesi gibi enfeksiyonlara karşı direncinizi artırır. Göz sağlığınızı korumak için bu besinleri düzenli olarak tüketmeye özen gösterin.

8. Gözleriniz İçin Doğru Gözlük Kullanın

Güneş gözlükleri, hem zararlı UV ışınlarından korunmak hem de rüzgar, toz ve polen gibi gözleri tahriş edebilecek faktörlerden kaçınmak için idealdir. Gözlük kullanmak, çevresel faktörlerin neden olabileceği göz nezlesi riskini önemli ölçüde azaltır. Ancak gözlüğünüzün temizliğine dikkat etmeyi unutmayın; temiz olmayan gözlükler, mikropların yayılmasına neden olabilir.

Ekran Görüntüsü 2024 11 09 121928

9. Gözlerinizin Dinlenmesine Zaman Tanıyın

Göz yorgunluğu, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açarak enfeksiyon riskini artırabilir. Gün boyu ekran karşısında çalışanlar veya gözlerini yoğun olarak kullananlar için, gözleri dinlendirmek önemlidir. Her saat başı 5-10 dakika gözlerinizi kapatarak veya uzak bir noktaya odaklanarak dinlenme araları yapın. Bu, göz sağlığınızı korumanıza ve göz nezlesine yakalanma riskinizi azaltmanıza yardımcı olur.

Kaynak: Erkinbeğ Uygurtürk