Kahvenin faydaları hakkında açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Oğuz Karaca, “Kahve tüketimi konusunda ezber bozuldu. Son araştırmalara göre günlük kahve tüketimini arttırmak kalp damar hastalığına yakalanma ve kalp krizi riskini azaltıyor, ritim bozukluğunu önlüyor” dedi.
Türkiye'de çeşitliliği ve tüketimi artan kahvenin günde kaç fincan tüketilmesinin güvenli olduğu tartışması sürerken, Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Oğuz Karaca, bu araştırma sonuçlarını paylaştı. Doç. Dr. Oğuz Karaca, bu konuda yapılan geniş çaplı araştırmalar olduğunu belirterek düzenli olarak günde birkaç fincan kahve içmenin kalp ritim bozuklukları ve çarpıntı oluşturduğuna dair efsaneyi çürüttüğünü bildirdi. “Bu konuda kişisel farklılıklar olmakla birlikte, ek hastalıkları olmayan bir bireyin günde 3-5 fincana kadar güvenli bir şeklide kahve tüketebileceği ve artan kahve tüketiminin birçok kalp hastalığı gelişme riskini azalttığına dair çalışmalar da mevcuttur” dedi.
“Felç, parkinson ve diyabete karşı koruyucu”
Toplumda kahve ile ilgili çarpıntı ve aritmileri tetiklediği konusundaki genel kanının aksine, kahvenin anti-oksidan ve anti-enflamatuar etkilerinin birçok ritim bozukluğu gelişimine karşı koyucu olduğunun kanıtlandığını ifade eden Doç. Dr. Oğuz Karaca, “Araştırmalar düzenli kahve tüketiminin kalp sağlığı açısından pozitif etkilerinin olduğu, kalp krizi ve felç riskini azalttığını gösteriyor. Yüzbinlerce kişinin uzun yıllar takibi sonucunda randomize klinik çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre günlük ilave içilen her bir fincan kahvenin ciddi kalp ritim bozukluğu (atriyal fibrilasyon, ventriküler erken vuru) gelişme riskini yüzde 3 azalttığı gösterilmiştir. Kahve tüketiminin kalp ve damar sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinin yanında diyabet, birçok kanser türü, Alzheimer ve Parkinson hastalığı gibi çeşitli durumların da gelişimini azalttığı kanıtlanmıştır” şeklinde konuştu.
“Sade Türk kahvesi en faydalısı”
Kahvenin olumlu etkilerinden faydalanabilmek için sade Türk kahvesi ya da krem veya şurup eklenmemiş filtre kahve tercih edilmesi gerektiğini açıklayan Karaca, “Kafein metabolizmasının genetik olarak çeşitlilik gösterebilmesi nedeniyle kahveye karşı istenmeyen etkilerin uykusuzluk, irritabilite, çarpıntı, sindirim problemleri görülme olasılığının olduğu ve kişisel farklılıklar gösterebileceği bilinmelidir” diye konuştu.
“Sigarayla birlikte tüketmeyin”
Kafeinin sadece kahvenin içinde değil çay, kola, enerji içecekleri ve çikolata gibi besinlerde de bulunduğu belirten Karaca, “Sinir sistemi ve damarlar için uyarıcı etkiye sahip olan kafeinin aşırı tüketimi sigara ve stresle birleşirse beraberinde ciddi hastalıklara zemin hazırlayabilir. Bununla birlikte kahve sade tüketildiğinde insülin direncini azaltıcı, yağ yakımına yardımcı ve tok tutucu bir içecek olabilir. Fakat son yıllarda popülerliği artan şuruplu ve kremalı kahve çeşitleri özellikle sıcak yaz günlerinde serinlemek için sıklıkla tercih ediliyor. Türkiye kalp hastalıkları konusunda riskli bir konumda. Buna fazla kalori alımı eklendiğinde diyabet ve kalp damar hastalığı riski daha çok yükseliyor. Bu nedenle kahveyi ne kadar tükettiğinizin yanı sıra nasıl tükettiğiniz de çok önemli” ifadelerini kullandı.