Gündem

İlk albümü Avaz-ı Şiir çıktı

1999 yılında biriktirdiği harçlıkları ile ilk kitabını çıkardı. 19 yıldır yazdığı ve seslendirdiği şiirlerle yüreklere dokundu. Ve 2013 yılında yine kendi imkanlarıyla kimseden bir kuruş bile talep etmeden, 11 aylık bir süreç sonunda Avaz-ı Şiir isimli ilk albümünü piyasaya çıkardı. O TRT’de ünlü isimlerle düetler yapan Mehmet Gençsoy. O namı diğer Gezgin. 

Abone Ol

 

Çeşitli radyolarda yayıncılık, TV sunuculuğu, Program yapımcılığı, Yayın Yönetmenliği görevlerinde bulunan ve halen bu görevini sürdüren Mehmet Gençsoy ile söyleşi yaptık. 

Yıllarını şiirlere ve radyoculuğa adayan Gençsoy, bu sektöre biraz kırgın, biraz küskün olsa da mikrofonun başına geçince ilk günkü aynı tatlı heyecanı, tutkuyu, sevdayı yaşıyor. 

HARÇLIKLARIYLA KİTAP BASTIRDI

1994 yılında bir bölgesel radyoda,  radyo programcılığı ile bu mesleğe adım atan Gençsoy, ilk kitabını 1999 yılında Gönülden Kopanlar’ı kendi imkanlarıyla çıkardığını belirterek, “Öğrencilik yıllarımızda babamdan aldığım harçlıkları biriktirerek bir matbaa atölyesinde ilk kitabımı bastırdım” dedi.

“KİTAP İÇİNDE KİTAP HAZIRLADIK”

2001 yılında ‘Sevdam Yalansız’ adlı şiir kitabı çıkardığını söyleyen Gençsoy, daha sonra 2004 yılında 3 farklı kişinin yer aldığı bir kitap için de kitap yayınladıklarını belirtti.

Gençsoy, Türkiye’de başka kimsenin yapmadığını yaptıklarını belirterek olayı şöyle anlattı; “Kendim geçtiğim yolları bildiğim için insanların benden talepleri oluyordu. Nasıl kitap çıkarırız, nasıl kitap basarız? diye ve biz de benim programlarımı sürekli takip eden kişilerden şiirlerini talep ettik. 2004 yılında 100 kişiye yakın talep oldu ve talepler arasında sadece 3 kişinin eserlerini kitap halinde yayınladık. Yani kitap içinde kitap yayınladık. Böyle bir tasarım daha önce hiç olmamıştı. ‘Sevda Şiirleri’ çatısı altında herkesin kendi bir kitabının ismi vardı. ‘Kitap içinde kitap’ sloganımız vardı. Kitabın ilk kapak sayfası, birinci sayfa benimdi ve kitabın başlığı ‘Şiirleri Katleden Adam’dı. Bu isim o zamanlarda ulusal medya yankı buldu. O zamanlar bir tv’de muhabirlik yapıyordum ve adliye muhabiriyken o zamanlar haber bile olmuştu.”

‘KÖŞE YAZARLIĞI BANA ZARAR VERİYORDU’

Birçok gazetede köşe yazıları da yazdığını, artık o yazılarını bıraktığını söyleyen Gençsoy, köşe yazarlığını bırakmasının sebebini ise şu sözlerle anlattı: “Köşeden ziyade şiire yoğunlaşmayı kendimce daha uygun gördüm. Siyasi yazılarımda oluyordu ama siyasi yazılarımın bana zarar verdiğini gördüm. O yazılardan uzaklaştım çünkü güçlünün hakim olduğu bir dünyada seninki o dünyada köpük misaliydi. Bu zamana kadar öyle çok sessiz çığlıklarımız oldu ama o sessiz çığlıklarımız bize farklı yansıdı. Birçok radyodan görevden ayrılmak zorunda kaldım, yazmayacaksın dediler o yükü kaldıramayız dediler ve ben de kendi kulvarımızda devam etme kararı aldım. Çünkü benim karakteristik yapımda kimseye el pençe, divan durmak yok. Ben de doğru neyse odur yani. Çünkü ben doğrunun bir tane olduğuna inanıyorum. O doğruyu da eğer yazdığın zaman birileri de yazdırmıyor veya söyletmiyorsa o zaman yazmanın da bir anlamı yok diye düşünüyorum.”

 “2007 YILINDAN SONRA BİRAZ DURULDUM”

Gençsoy, 2007 yılında Gözlerin Tetik Bakışların Mavzer adlı deneme ağırlıklı bir kitap daha yayınladıklarını söyleyerek, o günden sonra biraz durulduğunu ve geriye çekildiğini belirtti. İnsanların günümüzde pek kitap okuma alışkanlığı olmadığını dile getiren Gençsoy, “Türkiye’de kaç tane gazete okunuyor ki kitap okusun. Gerçekten şuana kadar kimseden bir katkı, bir sponsor gibi hiçbir destek görmeden tamamen kendi imkanlarımla bir yola çıktım. Bu benim için bir tutkuydu sevdaydı halende devam ediyor. 1994’ten 2013 yılına kadar 19 yıldır halen aktif  olarak Radyo Life’de hem radyo programcılığını hem de Genel yayın yönetmenliğini sürdürüyorum” dedi.

“BU SEKTÖRE KÜSKÜNLÜĞÜM VARDI”

İşin açıkçası, bu sektöre o dönemde küskünlüğü olduğunu fakat insanların talebini artık durduramayınca 2011 yılında İstanbul’da ‘Dönüşün Eylül’de Olsun’ sokak kitaplarını yayınladıklarını anlatan Gençsoy, “Deneme kitabı, yine şiirlerin de içerisinde olduğu eseri yayınladık. Ben bir de şuna inanıyorum yapmak için bir şey yapılmaz. Buna karşıyım günümüzde böylesine yayınlanan eserler de var. Ben hep kalıcı bir şeyler yapmak istedim ve o çizgimi de hiç bozmadım” dedi. 

“DAĞITIMCILIK ANLAMINDA EKSİĞİZ”

Kayseri’de yayıncılık anlamında çok büyük eksiklikler olduğunu hatta yayıncılığın ötesinde de dağıtımcılık anlamında sıkıntılar yaşandığını belirten Gençsoy, “Ben şuna inanıyorum ki yaptığın işi gerçek manada severek, isteyerek ve ne istediğini bilerek yaparsan hedefine ulaşıyorsun. Benin bu zamana kadar  hiçbir beklentim olmadı. Paraymış, pulmuş, şanmış, şöhretmiş. Beklentisiz bir sevda ile bu işe koyuldum” diye konuştu.

VE İLK ALBÜM 2013’TE ÇIKTI

“Avaz-ı Şiir” diyen sanatçı bu albümünde, daha çok aşk’ı konu alıyor. Aşk, sevgi, vuslat ve yaşanmışlıkların adeta tarifi olan bu albüm ile sanatçı adeta kalplere ve duygulara tercüman oluyor.

Albüm, “Bir aşk” ile başlayan ve “gerçek aşk” ile son bulan bir eser. Her eser, dinleyicinin sanki hayatından alıntıları dile getiriyor ve dinleyiciye o anı önceden yaşadığını düşündürdüğü için merakla dinlenilen diğer eserler adeta bir dejavu yaşatıyor. Sanatçının, her eserinde vurgulamak istediği konuya ilişkin güzel sözler ve o sözlere eşlik eden müzikal ise ayrı bir tat veriyor dinleyiciye.

Gençsoy, yayıncılık serüveninin en önemli adımlarından birisi olan albüm özlemini sonunda 2013 yılında Avaz-ı Şiir ile sonlandırdı. Şiir yazmaktan ziyade yorumcu kimliği olan ve o kimliğini hep geri planda bırakan Gençsoy 2013 yılında yorumcu kimliği ile öne çıkarak ilk albümünü çıkardı.

İnsanların da bu süre zarfı içinde hep böyle albüm beklentisi olduğunu söyleyen Gençsoy, “Aslında kaset devrinden beri albüm beklentileri vardı ama o zaman da yapabilirdim ama kendimi hazır hissetmemiştim. en sonunda 2013 yılında yeni albümüm KAM Müzik firmasından Avaz-ı Şiir isimli ilk albümümü piyasaya çıkardım” dedi.

ALBÜMÜN ÇIKIŞ SÜRECİNİ ANLATTI

Albüm hazırlıklarında çok meşakkatli bir dönemden geçtiklerini belirten Gençsoy albümün çıkış sürecini şu sözlerle anlattı: “11 aylık bir çalışma sürecinde çıkan albümde geceli gündüzlü prodüktörümüz Abdullah Köse ile birlikte çalıştık. Enstrümantal bilgisine çok güvendiğim için kendimce Köse ile çalışmayı uygun gördüm. Biz burada bir şeyi ispat etmek istedik. Kayseri gerçek manada metropol bir şehir. Özellikle son 5 yıl içerisinde çok büyük bir ivme kazanan bir şehir oldu. Kültür sanat manasında da çok büyük gelişmeler yaşanan bir şehir oldu. Bu albümü de burada yapmamızın sebebi her şeyiyle Kayseri. Şairinden yazarına, sanatçısından tut da müzik şirketine kadar her şeyi ile Kayseri. Bunun üstünde Mehmet Gençsoy yazıyor ama bu albüm Kayseri’dir.”

NAAT ESERİNİ AĞLAMAKTAN OKUYAMADIM

Gençsoy, albümün içerisinde 5 eseri hem yazıp, hem seslendirdiğini belirterek, “Bu albümde çok farklı bir şey yaptık ve bir naat okuduk. Naat eserini duygu yoğunluğundan dolayı ağladığımdan okuyamadım, 10 defa tekrar etmişimdir. Nuran Baydar’ın bu eserini tesadüfen internette gördüm ve okumak istedim. Nuran hanım da benim programlarımı takip edermiş. Kendisine de söyledim ve eserlerini incelerken ‘Haydi Gel İstanbul Ol Bana’ eserini de görünce o eseri de okudum. İki tane de hali hazırda benim menajerliğimi de yapan Arzu Karabulut’un şiirini okudum. Hem Nuran hanıma hem de Arzu hanıma ve bu albümde katkılarını manen esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Müzik konusunda da Abdullah hoca güzel bir albüm çıkardığını düşünüyorum” diye konuştu.

ALBÜMÜN YANINDA KİTAP HEDİYE

Bu albümle ilgili insanların taleplerini yerine getirmek adına kimsenin yapmadığını yaptıklarını söyleyen Gençsoy, “Albümü merak edenler, İstanbul’da imza törenimde yoğun ilgi gösterilen kitabım Dönüşün Eylül’de Olsun ile albümüm Avaz-ı Şiir’i resmi internet sitemden çok uygun fiyata alabilir. Yerel diye bir olgu kalmadı artık internet çağında Türkiye genelinde rahatlıkla programlarımızı takip edebiliyorlar. İnternetten de satışlar var ama bizim kendi sitemizde insanlar kargo parasından yılmış, eser 15 liraya gidiyor ve bir o kadar da kargo parası istiyorlar. Biz hem bu kitabı imzalı şekilde hem de albümü ikisi birada 20 TL’ye adresine ücretsiz gönderiyoruz. Tek yapılması gereken, resmi web sitemize giriliyor ve oradaki form dolduruluyor. Türkiye genelinde çok büyük ilgi var. Arkadaşlarımız onunla da ilgili kişinin ismine imzalıyorum ve onlar da istekçilere ulaştırıyorlar. Bu da insanları memnun etti” dedi.

SANAT CAMİASINDA EKSİKLİKLER VAR

Bu albümü çıkarmak için bir takım bedeller ödemek gerektiğini söyleyen Gençsoy, “Özellikle Kayseri’de sanat camiasında birtakım eksikliklerin olduğunu düşünüyorum. Bu zamana kadar tüm eserlerimi bütün belediyedeki daire başkanları ve Kayseri’de bu işlerle ilgilenen kişilere bizzat kendim ayaklarına giderek imzaladım, götürdüm ama kendileri toplantıda oldu görüşemedik. Kimseden beklentim yok ama biraz bu işlerle uğraşan, kendini ispat etmiş insanlara biraz da destek olun. Kültür sanat etkinliği yapıyorsunuz, Kayseri’de değerlerin var ama bu değerlerine sahip çıkmıyorsun. İnsanlara biraz el uzatmak lazım. Hem radyo programcılığı yapıyorum, hem yorumculuk yapıyorum ama sen dışarıdan adamları fahiş fiyatlarla getiriyorsun. Buradaki adamların gözü mü çıktı? Tamam onları da getir de  oraya akıtıyorsan, buraya da damlat. Bir nezaket telefonu aç ve bir teşekkür et, bu kadar mı eksiksin. 3 ila 5 saniye arasında bir olay gönül alma olayı. Biz de bu albümleri yapacağız ki Kayseri kültürüne katkısı olsun ama ben bunu hep cebimden karşılayamam ki. Bu rüştümüzü ispat etmek için yapılmış bir şey” diye konuştu.

‘KENDİ KALEMDE BİR SORUN’

Anadolu İlim Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği Bölge Başkanlığı da yaptığını hatırlatan Gençsoy, “Beni TRT’den programa çağırıyorlar, Türkiye’den usta isimlerle düetler yapıyoruz. Beni dışarıdan insanlar çağırıyorlar ama kendi kalemde bir sorun var?” dedi. 

KİTAP SATIŞ RAKAMLARI KOMEDİ

 Kayseri’nin kitap satış rakamlarının komedi olduğunu söyleyen Gençsoy, “Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de bütün metropol şehirlerde kitaplarımız satılıyor ama Kayseri’ye bakıyoruz rakamlar 10-15 adet kadar. Teknolojinin de olduğu bir yerde okuma eksikliği fazla. Kayseri’de 4 tane üniversite var 1.5 milyon insan yaşıyor, Kayseriliyiz diyoruz ama boşa geçiniyoruz yani. Kitabın olmazsa adama şair demezler. Albümün olmazsa adama sanatçı demezler. Gerçek kimliğimizi yıllardır ortaya koyuyoruz” dedi.

KLİP HAZIRLIKLARI SÜRÜYOR

Yeni albümündeki ilk eser olan ‘Teşekkür Ederim’ için klip hazırlıklarının sürdüğünü belirten Gençsoy, “İlk defa kısmet olursa Kral TV’de klibimiz yayınlanacak. Klibin yarısını çektik, kendi eserim olan Teşekkür Ederim eserimize klip çalışması yapıyoruz. İleriki günlerde yarısını da çekip klibimizi ekranlarda görebileceğiz” diye konuştu. 

Mehmet Gençsoy, uzun zamandır Radio Life’de Cuma ve Cumartesi geceleri, 23.30 – 01.30 saatleri arasında “Şiirlerle Yüreklere” adlı programı sunuyor.

SÖYLEŞİ/HABER: ŞEREF KAHRAMAN