'Son 25 Yılın en zor dönemini yaşıyoruz'
Kırmızı Çizgi programına konuk olan Kazım Yücel, Türkiye’nin ekonomik durumunu değerlendirerek, son 25 yılın en kötü dönemlerinden geçildiğini söyledi. Yücel, vatandaşların alım gücünün ciddi şekilde düştüğünü, asgari ücretliler ve emeklilerin geçim mücadelesinin giderek zorlaştığını belirtti. Türkiye’nin ekonomik koşullarının halkın yaşam standardını olumsuz etkilediğini vurgulayan Yücel, temel ihtiyaçların bile karşılanmasının zorlaştığını ifade etti.
Hükümet rakiplerini etkisiz hale getirmek istiyor!
Programda gündemin en sıcak konularından biri olan Ekrem İmamoğlu’nun diploması ve hakkında yürütülen hukuki süreç de ele alındı. İYİ Parti'nin Ekrem İmamoğlu’na tam destek verdiğini ve muhalefetin bu konuda birlik içinde olduğunu dile getirdi. Kazım Yücel, bu sürecin siyasi bir hamle olduğunu belirterek, hükümetin güçlü rakipleri etkisiz hale getirmek için bu tür girişimlerde bulunduğunu iddia etti. Yücel, bu sürecin yargı kararıyla şekilleneceğini ve sonuçlarının Türkiye’nin geleceği açısından önemli olacağını vurguladı.
Yücel, Ekrem İmamoğlu’nun yıllardır resmi görevlerde bulunduğunu ve bu süreçte diplomasının hiçbir sorun teşkil etmediğini hatırlatarak, bu iddiaların zamanlamasının dikkat çekici olduğunu ifade etti. Konunun, 2028 seçimlerine yönelik bir hazırlık hamlesi olabileceğini söyleyen Yücel, muhalefetin bu süreçte kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti.
Eylemlerle ilgili olarak, polis ve protestocular arasındaki gerginliklere de değinen Yücel, zaman zaman gençlerin polisleri kışkırtarak olayları büyütme çabasında olduğunu, ancak bu tür çatışmaların çoğunlukla polis tarafından başlatıldığını söyledi. Yücel, polislerin ve protestocuların aynı toplumun bireyleri olduğunu ve bu yüzden gençlerin polislerin de evlatları olduğunu belirtti. Protestoların, halkın demokrasi ve özgürlük hakkı çerçevesinde yapılması gerektiğini savunan Yücel, Türkiye’nin gelişmiş ülkelerde olduğu gibi daha hoşgörülü bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini vurguladı.
'Ben yerimdeyim hiçbir yere gitmem'
Kazım Yücel, son dönemde İYİ Parti içindeki değişimlere de değindi. Kayseri Milletvekili Dursun Ataş'ın AK Parti’ye geçişiyle başlayan süreç, partideki sık istifalarla devam etti. Yücel, bu değişimlerin, siyasi arenada belirsizlik yarattığını ifade etti. Ancak, kendisinin bu değişimlere katılmadığını ve partisindeki duruşunu sürdüreceğini beliren Yücel, "Şunu net söyleyeyim ben yerimdeyim hiçbir yere de gitmem çünkü ben muhalefet duygusuyla Cumhur İttifakı'na muhalefet duygusuyla kendimi 5-6 yıldır yetiştirmiş hatta Ak Parti muhalefeti olarak da neredeyse 10 yıldır mücadele etmiş bir kardeşiniz, Kayserili bir hemşerinizim. Ben karşı tarafta hala benim fikirlerimin kabul bulduğu bir tablo görmediğim sürece benim böyle bir geçiş sağlamam mümkün değil."
Kürt halkının temsilcisi Abdullah Öcalan değildir!
Kazım Yücel'in konuşmasında, Cumhur İttifakı'nın PKK ile ilgili başlattığı yeni süreç ve bu sürecin MHP ve milliyetçi bakış açısına göre değerlendirilmesi ele aldı. Yücel, PKK'nın ve Abdullah Öcalan'ın terörist ve katil olduğunu, Türkiye'den çıkıp Suriye'de bir devlet kurma yolunda ilerlediğini vurguladı. Ayrıca, Kürtlerle olan ilişkilerde herhangi bir sorun olmadığını, ancak bazı dış güçlerin Türkiye'nin iç işlerine müdahale etmeye çalıştığını ifade etmektedir. Konuşmasında "Yani apo denilen o caminin mektubu bu kadar mı önemli? Kürt halkının temsilcisi o mudur yoksa sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil edemiyor mu? Halkın vermiş olduğu oylarla seçilmiş bugünkü hükümet temsil edemiyor mu?" dedi.
'Kayseri Belediye Başkanlarına hakkımız helal değildir!'
Kayseri'deki sorunları neler olduğunu soran Gazeteci Azim Deniz'e Kazım Yücel'in verdiği yanıt dikkat çekti. Yücel, belediye başkanlarının yorgunluk yaşadığını ve bu durumun şehre olumsuz yansıdığını ifade etti. Belediyecilikte mental yorgunluğun arttığını, halkın hizmet beklerken belediye başkanlarının kendilerini daha fazla göstermeleri gerektiğini belirtti. Yücel, belediye başkanlarının halkla iletişime geçmesi ve onların sorunlarıyla ilgilenmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, seçim dönemlerinde yapılan etkinliklerin genellikle propaganda amaçlı olduğunu ifade etti. Konuşmasında "Şimdi ben belediye başkanlarının bazılarına bakıyorum bizlere küsüyorlar kırılıyorlar ya üzülüyorum ya babanızın koltuğunda oturmuyorsunuz bana küsemez ben halkım ben seçmenim. Benim hakkımı yiyorsun benim paramla, emlak vergimle, gelirimle benim devletten aldığım gelirimle siz halka kendi oylarınızı için kazanmak için benim paramla seçim propagandası yapıyorsunuz helal değil bunlar" dedi.
Kazım Yücel son olarak, "Çok şey söylemek istiyorum ki ama özüne döndüğümde inşallah güzel günler gelecek ve bu şehre hizmet etmek istiyorum. Bu fırsatı bana şehrin dönemsel veriyor muhalefet olsam da veriyor. Bu da bir görev diyor ama bir gün bu görevler yer değişilirse ufkun açıldığı ülkenin bugünkü konjektörden çok rahat hızla kurtulduğu ve gençlerin ülkeyi terk etmediği bir Türkiye istiyorum. Bu vesileyle tüm hemşerilerinin yaklaşan Ramazan Bayramı'nı da bugünden tebrik ediyorum." dedi.
