Kadın ülkenin incisidir

Kadına şiddetin tırmanışının ana nedeni iktidar partisidir. Kadını her alanda eşitleyemeyen bir toplumun gelişmesi olanaksızdır. Kadın haklarının ancak eşitlik, laiklik ve gerçek demokratik sistemlerde işlemesi mümkündür. Laiklik ilkesi en çok kadın hakları ve özgürlüğü için gereklidir. Kayseri tutucu bir yapıya sahip. Özellikle de son 10 yıllık dönemde cumhuriyet isminden rahatsız olan bir yapısı var.

Abone Ol

Çok demokratik bir anlatış içinde değiller. Buna biz muhafazakâr yapı diyoruz. Bunu herkes biliyor ve bu söyleniyor. Bu bakımdan Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin ayakta durması çok zor. Bundan dolayı bir büro bulmakta vs. çok zorlandık.

Derneğin Üç Devrim Yasası

1-Şeriye ve Evkaf vekaletinin kaldırılması

2-Tevhid-i Tedrisat(öğrenim birliği) 

3- Halifeliğin Kaldırılması

 

Sohbete başlamadan önce biraz kendinizden bahseder misiniz?

Ben Kayserinin ilçesindenim. Farklı kültürlerin birleşmesini seven birisiyim. Kayseri’de ilkokul, ortaokul ve lise öğrenimimi Kayseri Lisesinde bitirdim. 1972 yılında Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun oldum. Babam bir emekli memurdu. Kayseri’de Devlet Demir Yolları’nda Kurum yani kamu eczacısı olarak 1 yıl hizmet yaptım. Oradan emekli oldum. Geçici olarak bazı yerlerde mesul müdürlükler yaptım. Aile olarak hep siyasetin içerisindeydik. Babam bir Osmanlı memuru çocuğuydu. İlerici aydın bir insandı. 4 kardeşim var. Yıllarca memur statüsünde çalıştığım için bir siyasi parti ile birlikte olamadım. Emekli olduktan sonra Türk Kadınlar Birliğinde yönetimde görev yaptım. Daha sonra Demokratik Sol Parti’nin kadın kollarında çalışmalar yaptım. Daha sonra da Cumhuriyet Kadınları Derneğinin Kayseri Şubesini 5 arkadaşım ile birlikte kurduk. Bu dernekte hem kurucu başkanım hem de sonraki genel kurulda seçilen başkanım. Bu dernekte çalışmalarıma devam ediyorum. 

Derneğin kuruluşundan ve amaçlarından bahseder misiniz?

5 Aralık 1934’de Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildiği için aynı güne denk getirerek 5 Aralık 1997 yılında derneğimizi kurduk. Kadınların Şeriata karşı yürüyüşünden doğarak kuruldu derneğimiz. Amacına gelecek olursak. Ulusal Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyet devrimleri ile kazanılmış olan ekonomik ve siyasal bağımsızlığın özgürlük, demokrasi ve aydınlanmanın korunması, savunulması, ülke ve halk yararına geliştirilmesi için çalışır. Bu amaç ile çalışıyoruz. Ben şahsım adına söyleyeyim. Çok güzel bir amaç ile çalıştığı için ben bu dernekteyim.

Derneğin başkanı olduğunuzdan bugüne dernekte neler oldu? Neler gelişti?

Derneğin ilk zamanında büro bile yoktu. Kayseri tutucu bir yapıya sahip. Özellikle de son 10 yıllık dönemde cumhuriyet isminden rahatsız olan bir yapısı var. Çok demokratik bir anlatış içinde değiller. Buna biz muhafazakar yapı diyoruz. Bunu herkes biliyor ve bu söyleniyor. Bu bakımdan Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin ayakta durması çok zor. Bundan dolayı bir büro bulmakta filan çok zorlandık. Kayseri’nin zengin olduğu da söyleniyor. Mesela bize genel merkez Ankara’dan ‘’Kayseri zengin bir şehir, neden yokluktan şikâyet ediyorsunuz. Yer bulmakta, burs vermekte neden zorlanıyorsunuz?’’ diyorlar. Maalesef Cumhuriyet Kadınları Derneği dediğimiz zaman çok bir destek göremiyoruz. Fakat Kurulduğumuz zaman çok iyi bir talep oldu. Bundan da gurur duyuyoruz.

Derneğinizin kaç üyesi var? Üyelerinizden nasıl bir destek alıyorsunuz?

Bizim üyelerimizden aldığımız yıllık bir aidatımız var. Sayımızı tam veremeyeceğim ama 80 civarında üyemiz var. Üye sayısı sürekli değişiyor çünkü. Üyelerden aldığımız 30 liralık aidatımız var. Bunların dışında da çok cüzi olan bağışlar var. Bunlar dışında maddi bir girdimiz yok. Bunlar ile idare ederek varlığımızı sürdürmeye çalışıyoruz.

Yaptığınız faaliyetleri anlatır mısınız?

Aslında Kayseri ve Türkiye çok yoğun gündem yaşıyor. Biliyorsunuz son yıllarda yönetim çeşitli bahaneler bularak milli bayramları kutlamama yoluna gidiyor. Biz bu yönde çalışmalar yapıyoruz. Tabi derneklerin klasik faaliyetlerini de yapıyoruz. Seminerler, konferanslar, basın açıklamaları, gelir getirici kahvaltılar gibi. Benim en çok istediğim şey Kadın ile bir arada olmak. En çok yaptığımız faaliyet bu yönde. Bizimle birlikte olamayan, ulaşamadığımı fakat bizimle aynı düşüncede olan kadınlara ulaşmaya çalışıyoruz. Bu bakımdan ev ziyaretlerine önem veriyoruz. Başlangıçta kendimize yakın gördüğümüz bir tanıdığımızı arıyoruz. Pastamızı alıp gidiyoruz. Sohbet ederek kadınların sorunları ile ilgileniyoruz. Gerektiği zaman da ülke sorunlarını konuşuyoruz. Bir bilgi alışverişi yapıyoruz. Bunun dışında tabii ki önemli konuşmacılar çağırıp kitlelere ulaşmak şeklinde çalışmalar yapıyoruz. Derneğin tüzüğü doğrultusunda basın açıklamaları yapıyoruz. Ama bizim için esas önemli olan şey kadın ile beraber olmak.

Bugün cumhuriyet kadını yaşıyor mu? Cumhuriyet kurulduğu günden beri Türk kadınında ne gibi değişiklikler olmuştur?

Ben cumhuriyet kadınını en çok resimlerde görüyorum. Geçmişte Türk kadınının eğitim seviyesi çok düşüktü. Sizde biliyorsunuz ki kadınlar okula dahi gönderilmiyordu. Bununla birlikte kadın dürt duvar arasında tıkılmış durumdaydı. Cumhuriyetten bugüne de çalışmalar. Kadının kabuğundan çıkıp da aktif bir birey olması yönündeydi. En önemli şey bu. Şu anda o güçlü cumhuriyet kadını büyük oranda olmasa da var. Eskiden üniversitede hocalık yapan bayanların sayısı ne kadardı günümüzden ne kadar. Bu konuda iyi şeyler oldu. Az önce söylediğim noktaya geldik burada. Bu yönde çalışmalar böyle sonuçlar doğurdu. Ama bunlar yeterli mi? diye sorsanız. Hayır, yeterli değil cevabını veririm.

Kadına yönelik şiddetin günümüzde geldiği noktadan bahseder misiniz?

Kadına Cinayetleri Durduracağız Platformu’nun 2012 yılı raporuna göre yazılı basında yayınlanan kadına yönelik şiddet haberleri 30.000 sınırına gelmiş. Kadına yönelik sözlü, fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik olmak üzere çeşitli şiddet uygulamaları mevcuttur. Bu şiddetin önüne geçmek için ‘’konuk evleri ve panik butonu’’ projeleri yapıldı. Kadına yönelik fiziksel şiddet ile ilgili 8.146 haber yayınlandı. 4.201 haber cinsel şiddet. 946 adet sözlü ve psikolojik şiddet haberi yapışmış. Kadın cinayetlerini durduracağız platformunun 2012 yılında yayınladığı rapora da bakacak olursak. İlk 6 ayda 92 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü görürüz. Bunların nedenleri ise boşanma, ayrılma, kıskançlık ve reddetme. Kadına yönelik şiddete ben ‘vahşet’ diyorum. 

İktidarın kadına bakış açısını nasıl değerlendirirsiniz?

Kadına şiddetin tırmanışının ana nedeni iktidar partisidir. Kadını her alanda eşitleyemeyen bir toplumun gelişmesi olanaksızdır. Kadın haklarının ancak eşitlik, laiklik ve gerçek demokratik sistemlerde işlemesi mümkündür. Laiklik ilkesi en çok kadın hakları ve özgürlüğü için gereklidir. 

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Üç Martta üç devrim yasasının yıldönümü nedeni ile Ankara’da bir kadın yürüyüşü düzenlenecek. O yürüyüşe bütün kadın derneklerini ve bütün kadınları davet ediyoruz. 

Röportaj/Fotoğraf: Uğur Ayazsın