İşte Kayserili kadınların bu düzenleme ile ilgili görüş ve düşünceleri:

KALIN: "SAPIĞA SORULDUĞUNDA 'KANUNA UYDUM EVLENDİM' SOYTARILIĞINA MAHAL VERİLİR"

Milliyetçi Hareket Partisi Kadın Kolları Başkanı Serap Şule Kalın, AKP'lilerin verdiği önergeye çok sert tepki göstererek, "Sapığa sorulduğunda "Kanuna uydum evlendim" soytarılığına mahal verenler; her kimseniz "soytarısınız", ahlâktan nasipsizsiniz" dedi. Tecavüzcüsüyle evlendirilen her çocuğun, her bireyin bir gün değil, her gün ölümle yüzleşeceğini söyleyen Kalın, "Kadına seçme-seçilme hakkı verilen meclisten, "tecavüzcüsüyle evlenme durumunda" diye utanç verici bir karar çıkan meclise. Tecavüzü, tacizi meşrulaştırmaya çalışan bir düzen, sistem; sistem değil, düzen değil çukurdur! Cuma namazı için abdest almadan önce tecavüze uğrayan birini, sonrada evlâdınızı düşünün! Empati yapın,tepki verin,meşrulaştırmaya ortak olmayın" diye konuştu.

UZUNLU: "2002'DE YİNE BU ÖNERGE GELMİŞTİ AMA GÜÇLÜ TEPKİ KARŞISINDA GERİ ÇEKMİŞLERDİ"

Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Uzunlu, 2002'de Türk Ceza Yasası değişirken bu önergenin yine geldiğini ama güçlü tepki karşısında geri çekildiğini söyledi. Uzunlu konu ile ilgili şunları söyledi: "Uyuma Türkiye'm. Milletvekili seçtiğin altı kişi Mehmet Muş, Halis Dalkılıç, Mücahit Durmuşoğlu, Ramazan Can, Hacı Bayram Türkoğlu,İlyas Şeker gece skandal bir önerge verdi. 16 Kasım’dan önce cinsel taciz ve tecavüz yapan kişileri sebebine bakmadan mağdurla evlendirip cezaları erteleme önergesi. Yazıklar olsun. Ülkem terörden inlerken anaların gözyaşı dinmezken düşüneceğiniz acil gündem bu nasıl olur? 2002'de Türk Ceza Yasası değişirken bu önergeyi getirmişlerdi ama güçlü tepki karşısında geri çekmişlerdi." 

'Gündemimizi sürekli oluşturan terör olayları devam edip Irak’a yapılan askeri müdahale yüreklerimizi ağzımıza getirirken bu milletvekillerinin tek derdi cinsel taciz ve tecavüzcüleri kurtarmak mı?' diyen Uzunlu sözlerine şöyle devam etti: "Kadına şiddet haberleri milletimizin huzurunu bozarken amaç yüzü gülen kadın bırakmamak mı ? Geçtiğimiz günlerde gazeteci Kanat Akkaya 2006 _ 2016 yılları arasında sayıları vererek cinsel taciz ve cinsel istismar suçlarının yüzde 700 arttığını söyledi. 2015 yılında cinsel istismar ile ilgili acılan dava  sayısı 16.957 olmuştur. İşin ilginç yanı davalıların yüzde 55.9 ‘u mahkumiyetle sonuçlanmıştır. Türk Toplumunda yozlaşma olduğunu ve muhafazakar bir toplum olduğumuz söylenecek  fakat toplumdaki sapıkların cezası kesilmeyecek. Üstelik ülkemiz muhafazakar bir parti tarafından yönetilecek ve bu ülkede cinsel taciz ve tecavüzler yüzde yedi yüz artacak. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinin en temel güvencesi etkili ve caydırıcı yasal düzenlemelerdir. Bizim mevcut yasalarımız şiddeti önlemek ve göreni korumak anlamında iyi bir donanıma sahiptir. Ancak en mükemmel yasalar bile  uygulanmadığı, izlenmediği taktirde yazılı olarak var olurlar , bir işe yaramaz .. Nereyi kaldırsanız her yerden pislik fışkırıyor. Erkekler üzerinize düşen eşlerinizin, kızlarınızın yüzüne bakmak için harekete geçmektir. Bu önergeye tepkimizi yüksek sesle her yere duyurmalıyız."

DENİZKURDU: "BUNU YAPANLAR KANUNDAN YARARLANARAK ÇIKMAK İSTEYECEKLER"

İş kadını Neşe Altıok Denizkurdu, böyle bir önergenin bir nevi istismarı meşrulaştıracağını söyleyerek, "Cebir tehdit olmadan istismar nasıl olur. İstismar kelime anlamı itibariyle zaten cebir tehdit ve zorlamayla olur. Bunu yapanlar ceza aldıklarında ya da alacaklarında mağdur olan kişi ve yakınları tehdit edilecek kanundan yararlanarak çıkmak isteyecekler. Özellikle çocuk yaşta olan mağdurların aileleri tehdit yöntemiyle ya da mahalle baskısı altında kalarak kabul etmek zorunda kalacaklar. Bir nevi meşrulaştırma olacak" diye konuştu.

ŞAHİN: "ÇOCUK İSTİSMARINDA EN AĞIR CEZALAR VERİLMELİ"

Kayseri Kadınlar Derneği (KAYKADDER) Başkanı Aysun Şahin de özellikle çocuk istismarında en ağır cezaların verilmesi gerektiğini belirterek, "Bu tür yasa tasarısı ve konuların gündeme gelmesi ve tartışılmasında çok dikkat edilmesi gerekir. Umarım bir yanlış anlaşılma vardır. Biz her gün kadın cinayetleri, şiddet ve cinsel istismar konusunda hiçbir şekilde iyi hal indirimine gidilmemesi ve sosyal, caydırıcı cezalar isterken ve yeni anayasa konuşulduğu şu günlerde sistemi zehirlemek gibi bir şey" ifadelerini kullandı. 

GAZETECİ AKTAŞ: "TECAVÜZCÜNÜN YERİ İDAM SEHPASIDIR. NİKAH MASASI DEĞİL"

Gazeteci Azim Deniz'in Son Durumu Gazeteci Azim Deniz'in Son Durumu

Tecavüzcünün yerinin nikah masası değil, idam sehpası olduğunu söyleyen kadın gazeteci Güler Ruhsar Aktaş, şöyle konuştu: "Tecavüzcü ile mağduru evlendirmek isteyen zihniyet bu millete vekillik ediyor . 18 yaşını doldurmamış birisinin yani kanun karşısında bile reşit olmayan bir çocuğun kendisini istismar eden tacizcisi/tecavüzcüsü ile anne ve babasının rızası alınarak evlendirilmesini konuşuyoruz. Hiçbir aklı başında anne baba buna rıza gösterir mi? Kanunen suç, evet ama Milletin 5 tane Vekili çıkmış bunu suç olmaktan çıkarmayı mağdurun suçlu ile baş göz edilmesini utanmadan arlanmadan Milletin Meclisinde teklif olarak veriyorlar. Buna kabul oyu veren de bu teklifi verende kendi çocuğunun başına (gelmesin dilerim) böyle bir fenalık gelince evlendirebilir, kendi tercihidir. Lakin bence tecavüzcünün yeri idam sehpasıdır, nikah masası değil."

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ İNCEOKUR: "KADIN OLMAKTAN KORKUYORUM ARTIK"

Üniversite öğrencisi Burcu İnceokur ise kadın olmaktan korktuğunu belirterek, "Tecavüzcüsüyle evlenen kadına çocuğu; 'Anne, babamla nasıl tanıştınız' dediğinde kadının içinde kopacak fırtınayı nasıl açıklayabiliriz. O kadının duygularını nasıl anlarız. Bu durumdan iğreniyor ve bu ülkede kadın olmaktan korkuyorum artık" dedi.

MARAŞLIOĞLU: "TECAVÜZE UĞRAYANA MÜEBBET VERİLSE DAHA İYİ"

MHP Melikgazi Meclis Üyesi Meltem Eryılmaz Maraşlıoğlu da konu ile ilgili görüşlerini "Tecavüzcüsü ile evlendirerek bütün sapıkları AK'layan bu zihniyet, benim midemi bulandırıyor artık. Tecavüze uğrayana müebbet hapis cezası verseler daha iyi" diyerek tepkisini sert bir dille getirdi.

SAĞLAM: "BU YANLIŞTAN BİR AN ÖNCE DÖNÜLMESİNİ ÜMİT EDİYORUM"

Kocasinan İlçe Kadın Kolları Başkanı Nurhan Sağlam da konu ile ilgili şunları söyledi: "Partimiz çocuk ve kadınların istismarıyla ilgili her konuda gerekli tavır ve duruşu uygun zeminde her zaman göstermiştir. Bu önerge mağdur kadınlarımız ve çocuklarımıza yönelik bir tehdit unsurudur. Ayrıca suça meyilli kişiliklerde cesaret oluşturacağına düşünmekteyim. Yasaların ucu açık şekilde olması toplumun ahlakını olumsuz yönde etkileyecektir. Bu sebeple faillerin en ağır ceza ile cezalandırılması gerekirken, bir nevi ödül gibi bu tarz yaklaşımların milletimizin meclisinde görüşülmesi hepimizi yaralamıştır. O sebeple bu yanlıştan bir an önce dönülmesini ümit ediyor, partimizin vekillerinin de bu konuda daim takipçisi olduğu inancıyla üzerlerine düşeni yapacaklarına emin olduğumu bilmenizi istiyorum."

GENÇ: “BİR KEREDEN BİR ŞEY OLMAZ” ZİHNİYETİNİN YOK EDİLMESİ ADINA...

Memleket yangın yerine dönmüşken zaten milletimizin sinesinde kanayan bir yara olan kadın ve çocuk istismarı ile ilgili bu önergenin meclisimizin gündeminde olması kendisini üzdüğünü söyleyen Melikgazi İlçe Kadın Kolları Başkanı Songül Genç ise "Zira yeterince yüreklerimizi istismar konusunda yakan bir çok konu vardır. Ve şimdi de istismarcıların kurtarılmasına yönelik bu yasa çıkacak , öyle mi? Ben bir anne ,kadın ve Kadın Kolları İlçe Başkanı olarak bu önergenin kabul edilmemesi adına partimin tavır ve duruşuna paralel olarak teşkilatlarımda elimden gelen tüm gayreti ve tepkiyi göstereceğime söz veriyorum. “Bir kereden bir şey olmaz” zihniyetinin yok edilmesi adına bu önerge kesinlikle yasalaşmamalı ve meclisimizden geçmemelidir. Aksi taktirde toplumda büyük bir infiale neden olacaktır" şeklinde konuştu.