Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda basına, halka seslenen Zafer Partisi il başkanları, Kayseri Şeker Fabrikası'nda yapılan usulsüzlükler, tarım politikaları ve çiftçilerin maaşı konuları konuları hakkında Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda bir basın açıklama gerçekleştirdi. 

Başkan Salep'in basın açıklamasına girişi sonrasında Başkan Altıntaş, önemli konulara değindi.

22 Aralık 2024 Pazar günü saat 13.00'da gerçekleşen basın açıklamasında Zafer Partisi Kayseri İl Başkanı İsmail Salep şu sözleri söyledi;

'Asıl konu şu ki, alınan yüksek faizli borçlar ve çiftçiye verilen avansların yüzde yüz artırılarak çiftçiden tekrar tahsil edilmesi.'

Ardından Zafer Partisi Yozgat İl Başkanı Deniz Altıntaş, Kayseri Şeker Fabrikası'ndaki olaylarla ilgili açıklamasına başladı;

'Kayseri Şeker Fabrikası 2024 yılının mart ayında çiftçiye avans olarak mazot veriyor. O tarihlerde mazotun pompa fiyatı, petrollerde 38 TL. Çiftçiye mazotu alırk en, mazot veren arkadaşlara 'Mazot bordroya kaç lira olarak yanşayacak?' diye bir soru soruyor. Mazotu veren fabrika çalışanı ise 'Yukarı bilir' diye cevap veriyor ve geçen haftalarda mazot, bordroya 64.7 TL olarak yansıyor. Yani Kayseri Şeker Fabrikası'nı yönetenler tarafından çiftçinin mazotuna yıllık ortalamaya vurulduğunda yüzde yüzlük bir faiz uygulanıyor. 

Memleketteki tefeciler, Hüseyin Akay'dan daha dürüst davranıyor

Bugün bir vatandaş, tefeciden borç alacağı zaman, tefeci 'Bir yıl sonra ben, senden şu kadar faiz alırım' diyor. Kayseri Şeker Fabrikası gibi borsaya açılmış bir kurumsal firma adeta çiftçisine tuzak kurar gibi, 3'üncü sınıf bir işletme gibi hareket ediyor. Çiftçiye mazotu veriyorsan, verdiğin mazotun bordroya kaç lira olarak yansıtacağını belirtmek zorundasın. Bunu yapamıyorsan da ben de derim ki, memleketteki tefeciler, Hüseyin Akay'dan daha dürüst davranıyor. Buradan da bizi mahkemeye verebiliyorsa kendisini versin.

'Nasıl bu kadar faiz ödüyorsunuz'

Türkiye ilk kurulduğunda üç beyazın (şeker, un, pamuk) olmadığı tespit edildi. Kek Cumhuriyetin ilk yaptığı iş; şeker fabrikaları açmak, Sümer Bankı kurmak ve un fabrikaları açmak oldu. Şimdi Kayseri Şeker, çiftçiye neden yüzde yüz faizli mazot veriyor? çünkü kendisi de aslında fabrikayı iyi yönetemediği için, fabrikayı yönetenler de faiz sarmalına girmiş durumda. Şu an bir kütük esnaf bile bankaya ulaşmazken siz devasa bir kurumu nasıl bir borç batağına sürüklediniz? Nasıl bu kadar faiz ödüyorsunuz?'

Burada bir insafsızlık da söz konusu, 2021-2022 yılı pancar sezonunda, şeker beş kat zamlandı. Çfitçinin pancar parası aynı fiyattan ödendi. Bunu da şu rakamlarla anlıyoruz; o tarihlerde Hüseyin Akay, 'Ben hiç kimseye bir kuruş fark ödemem' dedi. Fabrikanın 2022 yılında cirosu 8 milyar TL iken karı, 2.5 milyar TL iken 2023 yılında cirosu 20 milyar TL karı ise 1 milyar TL. Yani ciro iki kat artarken, karı 3 kat azalmış. Bir yıl sonra o 2.5 milyarlık kar, çiftçinin sırtından ve şekerinden edilen kardır. 

'Kayseri Şeker Fabrikası iyi yönetilememekte'

Hiç kimse gidin fabrikayı yıkın, Hüseyin Akay'a hakaret edin demiyor. Fakat ortada bir gerçek var, çiftçinin sahibi yok. Bugün bir çiftçi, işçi veya herhangi bir fabrikayla alakası olan birisi, Hüseyin Akay'ı eleştirse akşama 40 farklı yerden tehdit ediliyor. 

Kayseri Şeker Fabrikası iyi yönetilememektedir, bunu milyar dolar cirosu olan bir kurum eğer kendine muhalif olan işçiyi, işten çıkarmakla meşgul oluyorsa, kendine muhalif olan çiftçinin çocuğunu ekmeğiyle tehdit ediyorsa bu kafa, ufuksuz bir kafadır. Bu kafa ve beyin, Kayseri Şeker Fabrikası'nı yönetemez.'

Kayseri Şeker Fabrikası nasıl yönetilmelidir sorusunun cevabı, bütün şeker fabrikalarında melas diye bir atık ürün çıkar. Kayseri Şeker'in melası Konya'ya satılır. Konya'da melas etil alkol ve şilempeye ayrışır. Konya'daki şilempe, Konya'da, Adana'da gübre olur ve geri Kayseri'ye satılır. Kayseri Şeker ivedilikle melası ayrıştıracak distilasyon tesisini kurmalıdır. Etil alkol ve şilempeyi ayrıştırıp şilempeyi organomineral gübre yaparak çfitçisinin gübre girdisini düşürmeli. Bunu çiftçiye pancar parasını tahsil edecek şekilde vermelidir. Etil alkolü de katma değerli bir şekilde piyasaya satmalıdır. Kayseri Şeker, şilempeden üreteceği organomineral gübreye bir marka yaratıp bölgede bunu pazarlamalı, hem istihdamı artırmalı hem de fabrikanın karını artırmalıdır.'

Kayseri Şeker Fabrikası, damla sulamaya geçmek zorundadır

Bugün şeker pancarı sulamasında, vahşice bir sulama yapılmaktadır. Türkiye ve dünya büyük bir su kıtlığına gidiyor. Bugün İsrail, Suriye'yi işgal ettiğinde ilk gittiği yer Golan Tepeler oluyor. Çünkü su kaynakları orada. Biz bugün suyu yağmurlama ve salma sulama yaparak vahşice kullanıyoruz. Şu anda bütün kuyular 400-500 metreye inmiş durumda. Kayseri Şeker Fabrikası, damla sulamaya geçmek zorundadır. Kademeli olarak damla sulamaya geçen çiftçilerinin teşviklerini yapmalıdır. Ayrıca damla sulama boru fabrikası kurmak, çok maliyetli bir iş değildir.

Kayseri Şeker, biyogaz tesisleri kurmak zorundadır. Örneğin Boğazlıyan Şeker, doğalgazdan elektrik üretiyor. Neden o elektriği biyogazdan üretmeyelim? Mısır ve hayvan gübresiyle elektriğimizi üretip fabrikaya veririz. Çıkan fermente gübreyle de topraktaki organik madde miktarını artırmak zorundayız. Biyogaz tesisinden çıkacak olan fermente gübre, çiftçiye ücretsiz olarak verilmelidir. 

Türkiye'de her üretici firma, kendi perakende ağını geliştiriyor. Kayseri Şeker'i yöneten ufku dar yöneticilere sesleniyorum, neden bölgeles perakende mağazacılık ağı kurmuyorsunuz? Çiftçi bakliyat üretiyor, paketleyin koyun. Şeker sizin koyun. Bu ağı kurduğunuzda karınızın sadece %5 arttığını düşünün.  

'Türkiye ithal mallara muhtaç durumda'

'Yerli ve milliyiz değil mi? ama şu anda Türkiye, ithal ürünlere muhtaç durumda. Pancar tohumu ithal, patates tohumu ithal, ayçiçeği tohumu ithal, mısır tohumu ithalken biz Halep'e gidip Türk bayrağı takıyoruz. Bu utanmazlıktır. Sen kendi çiftçinin tohumunu çok uluslu şirkete teslim edip Halep'e girdim diye propaganda yapıyorsun. Kayseri Şeker Ar-Gesini geliştirmek zorundadır. Bu Ar-Geye yatırım yaparak pancar tohumunu ürettiği anda Türkiye'de değil, dünyada marka olur.'

Deprem sonrası uzmanından ilk açıklama! Deprem sonrası uzmanından ilk açıklama!

'Hüseyin Akay yada Hurşit Dede, çiftçiyle uğraşmayı bırakın ufkunuzu geliştirin. Aklını yetmiyorsa gelin bize sorun. Bakın burada bedava akıl, danışmanlık veriyoruz. Türkiye'nin yabancı şirketelere pancar, patates tohumları için yıllık 500 milyon dolar ödüyor. Hepsi de hibrit tohum, yabancı şirket size bu tohumu vermezse ekecek tohumunuz yok. Memleket aç.'

'Neden bir makarnda fabrikası kurmuyorsunuz? Türkiye'nin bütün makarna fabrikaları Gaziantep'te, Kayseri, Türkiye'nin göbeği. Buradan en uzak yer bin kilometre. Yani lojistik maliyeti de düşük çiftçinizi de kalkındırmış olacaksınız.' şeklinde sözlerine son verdi.

Kaynak: ÇİĞDEM ÖZAŞIR