Kayseri Şeker Fabrikası'nda yaşanan tüm olayları öğrendikten sonra çalışmış olduğu bilgisayara sahte belge koyarak, FETÖ'ye bilgi belge aktardığı iddiasıyla basın kuruluşlarına “köstebek” diyerek lanse ederek iş akdi sonlandırılan mali müşavir Kemal Yalçın, geçtiğimiz günlerde babası Hüseyin Yalçın ile birlikte Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay'ın adamları tarafından darp edildiğini iddia etti.
Organize Sanayi Bölgesi Polis Merkezi Amirliği'nde 3 Ağustos'ta ifade veren Kemal Yalçın, Kayseri Şeker Fabrikası'nda yaşananları anlattı. İşte şok eden ve adeta Şeker'deki paralel yapılanmanın canlı tanığı olan Yalçın'ın o iddiaları;
"PERSONEL ADINA FATURA VE GİDER PUSULASI DÜZENLENİYORDU"
2013 – 2016 yılları arasında Kayseri Şeker Fabrikasında ve iştiraklerinde Mali Müşavir olarak çalıştığını söyleyen Yalçın, "Çalıştığım süre içerisinde Kayseri Şeker Fabrikasının genel müdür Levent Benli ve yönetim kurulu başkanı Hüseyin Akay isimli şahıslar zaman zaman Muhasebe Müdür İsmail Gedik’e vermiş talimatlarda alınmayan hizmetlere ve mallara karşılık sahte fatura veya personel adına gider pusulası düzenleterek ödeme yapmaktaydılar. Ben bu durumdan şüphelendiğim için genel müdür olan Levent Benli’ye “Bu ödemeler nereye yapılıyor faturalar gerçek değil neden personel adına gider pusulası düzenleniyor” diye sorduğumda bana “Boyundan büyük işlere karışma başın yanar” diyerek tehdit ederek benim bu durumları sorgulamadan rahatsız olduğu için beni Muhasebeden alarak başka bir birimde görevlendirdi ancak ben bu işin arkasını bırakmadım. Yapmış olduğum araştırmalarda bahse konu paraların usulsüz şekilde FETÖ'nün TÜTEV isimli kuruluşta yapmış oldukları toplantılarda Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı olan Hüseyin Akay’ın talimatı ile Fetö Kayseri Mali Finansman sorumlusu olan Mehmet Fındık’a teslim edildiğini öğrendim. Ben bu konuları öğrendiğim için benim çalışmış olduğum bilgisayara sahte belge koyarak beni FETÖ bilgi belge aktarıyor diyerek basın kuruluşlarına “köstebek” diyerek lanse ederek benim iş aktimi feshettiler."
"TÜM ŞAHISLAR FETÖ SORUŞTURMASI KAPSAMINDA AÇIĞA ALINDILAR"
Yalçın, bunun üzerine Yozgat TEM Şube Müdürlüğüne 20.01.2016 tarihinde bu hususları anlatmak için gittiğini ve gerekli tüm bilgileri kendilerine ifadesinde anlattığını belirterek, "Benimle birlikte Memduh T. isimli şahısta ifade verdi. TEM Şube Müdür olan şahıs bize bu konun gizli olduğunu söyleyerek gizli kalmasını istedi. Ancak Memduh T. isimli şahıs ve Eski Emniyet Müdürü ve halen Kayseri Şeker Fabrikası yönetiminde olan Cengiz Ö. isimli şahıslar bu durumu Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu'na sızdırdılar ve delillerin karartılmasını sağladılar. Benim şikayet ettiğim konuyu Yozgat TEM Şube Müdürü ve dosyaya bakan C.Savcısı örtpas etti ve her ikisi de 15.07.2016 tarihli FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ tarafından gerçekleştirilen kalkışma sonrası yapılan soruşturmada açığa alındılar. Yozgat Emniyet Müdürlüğü'nde vermiş olduğum ifademde adı geçen tüm şahıslar FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ kapsamındaki soruşturmada açığa alındılar. Sadece Kayseri Şeker Fabrikası Kurulu Başkanı Hüseyin Akay açığa alınmadı. Ancak 03.08.2016 tarihi itibariyle mal varlığına tedbir konularak yurt dışına çıkma yasağı verildi."
“SENİN ANANI AVRADINI S..... SENİ ÖLDÜRÜRÜZ"
2 Ağustos'ta B. S ile görüşmek istediğini ve Keykubat Mahallesi Kocatepe Cad üzerinde faaliyet gösteren bir Okey Salonuna çağırdığını söyleyen Yalçın, "Ben oraya gittiğimde B. S. ve M. T. bana hiçbir şey sormadan saldırdılar. Akabinde dışarıya zorla çıkardılar orada darp etmeye devam ederlerken olay yerine C.Ö. ve V. E. geldiler. Onlarda bana küfür etmekteydiler. Babam Hüseyin bana yardıma geldi ancak onu da Bahri S. darp ettiler araya kahvede bulunanlar girdiler ve bizi ayırdılar. Bu esnada babam Hüseyin Yozgat TEM’de verilen ifadeleri kim sızdırdı diye C. Ö.’a sorduğunda Memduh T. ben sızdırdım diyerek bağırdı. Yine babam Hüseyin, C. Ö.’a sen kimsin görevin ney diye sorduğunda ben fabrikanın güvenlik amiriyim B. de Personel müdürü onları Hüseyin Akay’ın talimatı ile korumaya geldim dedi. Bunun üzerine M. T.ve B. S. bana “Senin ananı avradını s..... seni öldürürüz” dediler. Kayseri Şeker Fabrikası'ndaki FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ yapılanmasını ifşa ettiğim için beni ölümle tehdit ettiler. Bahsi geçen olaylardan dolayı beni darp eden ve ölümle tehdit eden V.E., C. Ö., M. T. ve B.i S. isimli şahıslardan ve beni darp ettirmeye ve ölümle tehdit ettirmeye azmettiren Hüseyin AKAY isimli şahıslardan şikayetçiyim" diye konuştu.
Yalçın ayrıca, Yozgat Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne Ocak 2016'da verdiği gizli ifadesinde de şok eden iddialar ortaya attı.
"FETHULLAH GÜLEN’E AİT KİTAPLARDAN SATIN ALMAMIZI SÖYLEDİLER"
İşte Yalçın'ın Yozgat TEM'e verdiği o ifadesinden bir bölüm:
"01.08.2013 tarihinden 10.01.2014 tarihleri arasında fabrikada tanışmış olduğum birçok birim amiri ile fikir alışverişinde bulundum. 2013 yılı kurban bayramından önce Kalite Yönetim Müdürü Birol Ezgin’in daveti üzerine makamına oryantasyon amaçlı gittim. Bu görüşme esnasında Birol Ezgin benden Fethullah Gülen Cemaati adına kurban için yardım ve bağış talebinde bulundu. Cemaate ve yapılanmaya tepkili olduğum için teklifi eşimin akrabalarının ve halalarımın yardıma ihtiyaçları olduğu için onlara yardım edeceğimiz söyleyerek reddettim. Bunun üzerine Birol Ezgin, TÜTEV (Türkiye Teknik Elemanlar Vakfı)’nda Mali Müşavirlere yapılacak olan Fethullah Gülen Cemaatinin sohbetlerine katılmamı teklif etti bende kabul ettim. Sohbete katıldığımda kendisini Cemaat abisi olarak tanıtılan ve aslen Mali Müşavir olan Mehmet Fındık isimli şahıs sohbeti gerçekleştirdi. Mehmet Fındık Kayseri Milletvekili olan ve Mali Müşavir olan Ahmet Öksüzkaya’nın da bu sohbetlere katıldığını ve bundan sonraki sohbetlerde katılacağını ve bize her türlü sıkıntıda Ahmet Öksüzkaya’nın yardımı olacağını söyledi. Toplantılarda Fethullah Gülen’e ait kitaplardan satın almamızı söylediler. Ben söyledikleri gibi 10.01.2014 tarihinde Genel Muhasebe Şefi oldum. Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürü Levent Benli ben yanına çağırarak dediklerini harfiyen uygularsam bir kılıfına uydurup seni Müdür bile yaparım dedi. Bir müddet sonra Genel Müdür Levent Benli benim ve benim amirim olan Ömer Yılmaz’ın bilgisi dışında Basın Kuruluşlarına; mesela TV1 Medya Kuruluşu adına Canlı Yayın Bedeli, Program Bedeli ve Bölge Toplantıları Bedelli olarak Ödeme Talimatı düzenlememi şeklinde sürekli talimat veriyordu. Sonra bana yapılan işlemin yanlış olduğunu ve bir tutanağa dayandırılarak yapılması gerektiğini söyledim ve yaptığım işlemleri tutanak altına alıp Levent Benli’ye ve Basın kuruluşundan kaşe ile gelen yetkiliye imzalatıyordum. İmzalattığım için bana tepki gösterdiler ve Levent Benli eskiden daha rahat çalışıyorduk bu tutanakları düzenleme ve bize imzalatma dedi. 2014 yılında yapılan Kooperatif Genel Kurulunda Çiftçi Koordinasyon Müdürü olan Kazım Duygulu adına yüz atmış bin lira (160000) lira çekildi. Personel Yönetmeliğine göre iş avansı alan personelden avans aldığı ayı takip eden ayda avans iade edilmezde alınan avansın alan kişinin maaşından kesilesi için Levent Benli’ye bilgi verdim. Levent Benli bu durumu idare etmemi söyledi. Aradan yaklaşık iki ay geçtikten sonra Levent BENLİ bana yüz altmış bin lira olan bu avansı Genel Kurula Çiftçi Taşıma bedeli olarak harcanacağını söyledi ve bu açığa nasıl kitabına uydurarak kapatabileceğimi sordu. Bende tutanak düzenlemek şartıyla kendilerinin belirleyeceği şahıslara Gider Pusulası düzenleyerek açıklamasına Çiftçi Taşıma bedeli yazılmasını söyledim. Kendi tespit ettikleri yaklaşık 13 kişi adına gider pusulaları ve tutanaklar düzenlendi. Böylelikle nereye harcandığı belli olmayan yüz altmış bin lira değerindeki para kitabına uygun hale getirilmiş oldu. Ancak sonradan öğrendiğime göre bu paranın yaklaşık 60 bin lirasını harcanmadığı gerekçesiyle iade ettiler. Benim işlemleri tutanak altına alıp imzalatmam sebebi ve benim başımdaki Ömer Yılmaz’ın da pasif olduğu gerekçesiyle başımıza Müdür olarak Kooperatif Başkanı Hüseyin Akay’ın yakın arkadaşı hatta ev arkadaşı olan İsmail GEDİĞİ muhasebe Müdürü olarak getirdiler. Kayseri Şeker Fabrikasının pancar ekim bölgelerinde düzenlemiş oldukları Pancar Festivali ve benzeri organizasyonların tamamında Fethullah Gülen Cemaatine yakınlığıyla biline ALİCE GRUP VE ORGANİZASYON Şirketi ile çalıştılar ve bu şirket para karşılığında Organizasyonları düzenledi. İhaleyi alan şirketlere veya şeker satılan şirketlere tutarların büyüklüğüne göre himmet adı altında yardımlar yapıyorlardı.
Yeni Muhasebe Müdürüyle yaşadığım sorunlardan dolayı Ben Levent Benli’ye ihaleleri neden sadece Fethullah Gülen Cemaatiyle bağlantılı kişilere verildiğini ve Cemaatin abisi olarak bilinen Mehmet Özoğul’a ve Ticaretten sorumlu Genel Müdür yardımcısı Tayfun Öner’e neden gebe olduğunu sordum; 2014 Bilanço tarihinin son günü olan 30 Nisan 2015 tarihine kadar sessiz kalmamı ve boyumdan büyük işlere karışmamamı ve birimimde müdürümle yaşadığım problemi çözeceğini söyledi. Çalıştığım işyerinde huzursuz olduğum için kendi rızam ile 28.05.2015 tarihinde Kayseri Şeker Fabrikasındaki görevimden istifa ettim. Mesleki bilgi ve tecrübelerime güvendikleri için Hüseyin Akay ve Levent Benli yeni kurulacak Lisanslı Depoculuk şirketinde Muhasebe ve Finans Müdürü olarak çalışmamı ve şirketi kurmamı söylediler. 25.06.2015 tarihinde şirketi kurdum ve görevime başladım.
"BENLİ'NİN KARDEŞİ ŞİRKET MÜDÜRÜ OLDU"
Ağustos ayı içerisinde kurmuş olduğumuz Lisanslı Depoculuk Şirketine Levent Benli’nin kardeşi Murat BENLİ şirket müdürü olarak atandı. Mülkiyeti Kayseri Şeker Fabrikasına ait olan arsa ve binalara ait giderleri yeni kurulan lisanslı depoculuk şirketine fatura ettiler. İşlemin yanlış olacağını söylememe rağmen şirket genel müdürü Murat Benli bana kendisinin abisi olan Levent Benli ve muhasebe müdür olan İsmail Gedik'le görüştüğünü ve işlemleri gider olarak yazmamı söyledi. Bende bu işleme ait mahsup fişi oluşturarak Murat Benli’ye imzalattırdım. Levent Benli, Mehmet Özoğul, Birol Ezgin, Tayfun Öner ve İsmail Gedik isimli şahıslar ben onların Paralel Yapıyla alakalarını sorguladığım için şirket Müdürüm vasıtasıyla, Sermaye artırımından gelen dört milyon lira (4000000) üzerinde durmamı; Hüseyin Akay duyarsa hiç hoş şeyler olmayacağını bu konuyu ört bas etmem gerektiğini aksi taktirde başımın ağrıyacağını 04.01.2015 günü söylüyorlardı. Bir gün sonsa benden habersiz bilgisayarıma Dört milyon adlı bir Word dosyası yüklemişlerdi. Dosyanın içeriğinde ise; Dört milyon Liranın Pensilvanya’mı aktarıldığı yoksa Levent Benli’nin Villa yaparak mı buharlaştırıldığı yazıyordu. Bahse konu dört milyon (4000000) lirayı Lisanslı Depoculuk şirketine Sermaye Bedeli açıklamasıyla gönderdiler. Bende bu dört milyon lirayı sermaye bedeli olarak kayıtlarıma aldım. Yukarıda belirttiğim şahıslar kendilerini kamufle edebilmek için beni ve ailemi çevreye paralelci diye anlatarak hatta medya yoluyla ifşa ederek rencide ettiler ve bundan dolayı ekonomik kayıplarımızı oldu yani bana bu şekilde zarar verdiler ve kendilerini aklamaya çalıştılar. Hatta Çiftçi Koordinasyon Müdürü Kazım Duygulu ile yaptığım yüz yüze görüşmede bana Gavatlık Levent Beyde seni önce kullandı sonrada hakkında iftiralarda bulunarak seni rezil etti diye söyledi.
"AKAY, CUMHURBAŞKANIMIZI TENKİT EDİCİ BİR YAZI YAYINLAMIŞTI"
27 Nisan 2014 de Levent BENLİ ve Hüseyin Akay isimli şahıslar Sayı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğazlıyan İlçesi ziyaretinde AKP Belediye Başkanı Hamdi Erdal’ı arka plana atarak Recep Tayyip Erdoğan’ı kendileri misafir ederek Fethullah Gülen Cemaatine kurucusu üyesi oldukları Dernek hakkında Cumhurbaşkanı istifa etsin Dernekten açıklamalar yapıldığı konuşuluyordu. Hatta internette TÜRKTİME adlı sitede Hüseyin Akay’ın Cumhurbaşkanına nasıl olmalı isimli yazısında Sayın Cumhurbaşkanımızı tenkit edici bir yazı yayınlamıştı."