Kayseri'de evli ve 4 çocuk babası olan 67 yaşındaki Yaşar Gülcü, 42 yıldır kitap ciltleme işiyle uğraşıyor. Kur'an-ı Kerimleri ve kitapları ciltleyip, onaran Gülcü, 'Bu işi, 42 senedir yapıyorum' diyerek kendisinden başka kimsenin bu şehirde bu işle uğraşmadığını ifade etti.

Kayseri'de yaşayan Yaşar Gülcü, okulu bıraktıktan sonra sanayide çırak olmaya başladı. Sanayideki işini beğenmeyen Gülcü, 6 ay sonra kentteki bir matbaada ciltçi olarak işe başladı. 15 yaşından beri Kayseri'de ciltçilik yapan, evli ve 4 çocuk babası olan Gülcü, 42 yıldır tarihleri 200 ile 500 yılları arasında değişen farklı kitaplar ile Kur'an-ı Kerimleri ciltleyip, onarıyor.

Kayserinin Tek Ciltcisi 42 Yildir Tari 440709 130078 (1)

Şehrin tek ciltçisi olan Gülcü, işletmesine getirilen kitapların arasında tarih kitaplarını görünce sevindiğini ifade ederek; "Ortaokulu bırakıp, ciltçiliğe başladım. Bu işi, 42 senedir yapıyorum. Eskiden çok cilt yaptıran olurdu ama şimdi azaldı. Bilgisayar çıktığından dolayı azaldığını düşünüyorum. Bu işe 15 yaşında başladım. Okulu bırakınca önce sanayiye gittim. Sanayiyi sevmedim. Oradan matbaaya geldim. Matbaada cilt işi vardı. Askere gitmeden yaptım. Askerden gelince devam ettim" diye konuştu.

Kayseri, komşu şehrin gerisinde kaldı! Kayseri, komşu şehrin gerisinde kaldı!

Kayseri'de Bunu Yapan Başka Kimse Yok! 42 Yıldır Ustalığını Konuşturuyor! (4)

'Cilt yaptığım için çok mutlu oluyorum'

Kitapları çok sevdiğini belirten Yaşar Gülcü, "Kitapları sevdiğim için ciltliyorum. Bu işe elimden geldiği kadar, ömrüm yettikçe devam etmek istiyorum. Tarih kitapları geldiğinde severek yapıyorum. Bu kitaplar önemli olduğu için zarar görmüş halde kaybolmasını istemiyorum. Eski kitaplar geliyor. 100- 200 yıllık tarih kitapları, Kur'an'ı Kerimler ve Osmanlıcalar geliyor. Onları ciltleyerek müşterilerime veriyorum. Cilt yaptığım için çok mutlu oluyorum. Bu kitapları müşterilerimize yenilenmiş halde verip, kütüphanelerine kazandırmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Kayseri'de Bunu Yapan Başka Kimse Yok! 42 Yıldır Ustalığını Konuşturuyor! (3)

'Bu meslek belli bir zaman sonra yok olacak diye üzülüyorum’

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte kitapların eski değerini görmediğini vurgulayan Yaşar Gülcü, "Meslek yok olmak üzere. Bu kitaplardan yapan yok. Gençler şimdi hazır alıp okuyor. Bilgisayardan, cep telefonundan okuduğu için kitap okuyan da azaldı. Cilt yapan da kalmadı. Bu meslek belli bir zaman sonra yok olacak diye üzülüyorum. Bu kitapların tamiri eskiliğine, dağınıklığına göre eğer az eskiyse 2 gün yoksa 3-4 gün sürüyor. Tamir ediyoruz, eksikleri varsa aynı kitaptan bulup fotokopi çektirip içine renkli ise renkli siyah beyazsa siyah beyaz koyarak, o kitabın eksiğini tamamlayıp 1 hafta içinde yapıp, müşteriye teslim ediyoruz" açıklamalarını yaptı.

'Hem hobi olarak hem de severek bu işi yapıyorum'

Yaşar Gülcü sözlerinin devamında, "Kitap tamiri mesleğinin geleceği için üzülüyoruz. Bu işleri yapacak çırak yok. Zaten yaptığımız meblağlarda 1 ayda asgari ücretin yarısı kadar kazanıyoruz. Bununla ev falan geçinmez. Emekli olduğum için bu işi yapıyorum. Hem hobi olarak hem de severek bu işi yapıyorum. Çok büyük bir para kazandırmasa da tarih kitapları, dini kitapları ve Kur'an-ı Kerim yok olmasın diye yapıyorum. İnşallah devam ettiren gençlerden olur ama zor. Para kazanmadığı için bu işi gençlerden yapan kalmadı. Bu işleri yapmaya elimden geldiği kadar gayret ediyorum. Kayseri'de benden başka eski kitap tamir eden yok. Olsa iyi olurdu ama merak eden yoktur. Sevdiğim için bu işi yapıyorum. İnşallah ileride başka tamirciler de çıkar" ifadelerine yer verdi.

Kayseri'de Bunu Yapan Başka Kimse Yok! 42 Yıldır Ustalığını Konuşturuyor! (2)

'Kuyumcu titizliği ile kitaplara çok hassas davranıyorum'

Eski kitaplara daha çok emek verdiğinin altını çizen Gülcü, şu ifadelere yer verdi; "Bir müşterim 3 tane kitap getirdi. 1 tanesi Osmanlıcaydı. Çok eskiydi ona 2-3 gün emek verdim. Tek tek sıraya dizdim. Forma haline getirip, ciltledim. Bu eski kitapları kıymetli olduğu için deriden ciltliyorum. Eski kitaplara daha çok özen gösteriyorum. Bu mesleğin kaybolmaması için elimden gelen gayreti gösteriyorum. Kitap bana geldiğinde çok dağınık ve eskimiş haldeydi. Özenle kenarından tıraş almadan orijinalliğini koruyarak yeniden ciltledim. 3 gün uğraştım, 4'üncü gün okunur hale getirdim. 200 yılık Osmanlıca bir kitap olduğu için bunun zayi olmasını istemedim. Kuyumcu titizliği ile kitaplara çok hassas davranıyorum. İnce ince işleyip okunur hale getiriyorum".

Kaynak: DHA