Kanser taramasından aşılamaya, kronik hastaların takibinden gebe ve yaşlı takiplerine kadar ücretsiz hizmet veren Aile Sağlığı Merkezleri, hastaların hayatını kurtarmanın yanı sıra hastanelerin yükünü de azaltıyor.
Aile hekimlerinin doğumdan ölüme kadar vatandaşların tüm sağlık problemlerinde ve koruyucu sağlık hizmetlerinde yanında olduğunu aktaran Kayseri Hatice Asım Nalbantoğlu Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli Aile Hekimi Dr. İlknur Deniz Öztürk, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Aile hekimliği; doğumdan ölüme kadar bireylerin tüm sağlık problemlerinde ve koruyucu sağlık hizmetlerinde yanında olan sağlık profesyonelleridir. Aile hekimliği birimleri; aile hekimi ve aile sağlığı çalışanından oluşur. Yeni doğandan itibaren tarama programları, 0-5 yaş arası çocuk takipleri, gebe takipleri, yaşlı sağlığı, kronik hastaların takipleri, aşılar ve kanser taramaları gibi çok geniş koruyucu sağlık hizmetlerini kapsayan bir sağlık birimimizdir aile sağlığı merkezleri"
'Hasta Ne Zaman Ne de Maddi Olarak Kayba Uğrar'
Vatandaşların ilk olarak hastane yerine aile hekimlerine başvurmalarının önemine değinen Öztürk, "Aile Sağlığı Merkezleri'nde 1. Basamak Poliklinik Hizmetlerimiz var, laboratuvar hizmetlerimiz var, bunun dışında pansuman ve enjeksiyon yaptırılabilir, aile hekimi bir danışan olarak kullanılabilir. Aile hekimi, hastayı hastanelere gidip gitmeme konusunda yönlendirebilir, gerekli olmadığı durumlarda hastayı hastaneye gitmemesi konusunda uyarır. Böylece hasta ne zaman ne de maddi olarak kayba uğrar" dedi.
'Hastalar Kanserden Daha Kolay Kurtuluyorlar'
Aile hekimliklerinin aktif kullanıldığında oluşabilecek birçok hastalığın önüne geçilebildiğinin altını çizen Dr. Öztürk, "Erken tanı koyduğumuz kanserler, pozitif yönde ilerleme kaydettiğimiz kanserler. Örneğin, rahim ağzı kanseri ile ilgili taramalarımız var, 30-65 yaş arası kadınlarda tarama olarak yapılıyor. Meme kanserinde mamografiler 40-69 yaş arasında yapılıyor. 50-70 yaş arasında da gizli gaitada kan bakılıyor, özellikle sindirim sistemi kanserlerinde erken tanı koyabilmek adına. Bunlar hem ülke ekonomisine hem de hastaya pozitif yönde geri dönüş sağlıyor. Hepsinin ücretsiz olması da çok büyük bir avantaj. Erken tanı aldıkları zaman yaşam süreleri uzuyor, hastalar kanserden daha kolay kurtuluyorlar" diye konuştu.
'Hepsi Bilimsel Çalışmalara Dayanan Sonuçlarla Uygulanıyor'
Özellikle aşılamayı bebek ve çocuk sağlığı açısından çok önemsediklerini vurgulayan Dr. Öztürk, "Özellikle sağlıkta dönüşüm programlarıyla aile hekimliğinin gelmesiyle ülkemiz ve ilimizde aşılama oranları ciddi şekilde arttı. Son dönemde özellikle bebeklik ve çocukluk çağı aşılarındaki birtakım yanlış bilgiler yüzünden aşı retleriyle karşılaşıyoruz. Ama bizim bebeklik ve çocukluk çağı aşılarımız çok güvenli. Hepsi bilimsel çalışmalara dayanan sonuçlarla uygulanıyor. Soğuk zincir, bakanlık tarafından takip ediliyor; aile sağlığı merkezine gelene, kişiye uygulanana kadar. Hem halk sağlığı hem ailelerin sağlığı hem de bebek ve çocukların sağlığı açısından aşıları çok önemsiyoruz" diye konuştu.
'Aktif Kullanılırsa Hastanelere Gereksiz Başvurular Mutlaka Önlenecektir'
Vatandaşın sağlık ihtiyacında akla her zaman ilk olarak aile sağlığı merkezlerinin gelmesi gerektiğini vurgulayan Dr. İlknur Deniz Öztürk, "Her zaman akla ilk gelen aile hekimi olmalı. Vatandaşımız aile sağlığı merkezlerine başvurduğunda mutlaka çalışan arkadaşlarımız her konuda yardımcı olmak için tüm gayretleriyle sahadalar. Gebelik takibi, doğum, yenidoğan taramaları, topuk kanının alınması, 0-5 yaş arası takipler, evlilik öncesi talasemi taramalarının hepsi ücretsiz. Hepsi bakanlığımız tarafından verilen hizmetler ve gerçekten çok kıymetli. Hastanın başvuracağı ilk adım olmalı aile sağlığı merkezleri. Aile sağlığı merkezleri aktif kullanılırsa hastanelere gereksiz başvurular mutlaka önlenecektir. Oradaki gereksiz yığılmalar olmayacaktır. O zaman da gerçek anlamda hastaneye ihtiyacı olan hastalar ilgili birimlere çok daha kolay ulaşacaktır" dedi.