Kılcal damar çatlamalarında hastaların kliniğe tedavi için en çok başvurduğu damarsal lezyonlar; yanak, göz altı ve burun üzerindeki telenjiektazi dediğimiz kırmızı veya mavi kılcal damarlar, uyluk, bacak ve diz arkasında bulunan mavi veya kırmızı kılcal damarlar veya nispeten daha derin yerleşimli mavi damarlar olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Yüksel Oltulu, “Damarsal patolojinin değerlendirilip, her hastanın patolojisine özel tedavi planlaması yapılmaktadır” dedi.

Pelvik Taban Egzersizleriyle İdrar Kaçırmayı Azaltmanın Etkili Yolları Pelvik Taban Egzersizleriyle İdrar Kaçırmayı Azaltmanın Etkili Yolları

Uzm. Dr. Oltulu, konuya dair şu bilgileri verdi:

“Bacak bölgesindeki varisler ve kılcal damar çatlamaları lazer ile kolayca tedavi edilebilir. Son yıllarda lazer tedavileri çok büyük aşama kaydetmiştir. Günümüzde lazerler pek çok alanda güvenle kullanılmaktadır. Bu gelişmeler özellikle bacak varislerinin mavi ve kırmızı renkte olanlarında, yüzde ve vücudun herhangi bir yerindeki damar genişlemelerinin lazerle tedavisi mümkündür. Özellikle çok uzun süre güneşe ya da solaryuma maruz kalma, yaşlılık, travma, hamilelik, lokal uygulanan steroid ilaçlar, doğum kontrol hapları vb. etkenlerle yüzde veya bacaklarda kılcal damar genişlemeleri (telenjiektazi) oluşturmaktadır. Gene yaşlılık yada güneş gibi nedenlerle gövde ve yüzde anjiom denilen kırmızı küçük benek şeklinde damarsal lezyonlar oluşmaktadır. Bu yüzeysel yerleşimli olan damarsal patolojilerde genellikle tek seanslık tedavi bazen iki seanslık tedavi yeterli olmaktadır. Bacaklarda uzun süre ayakta kalma, şişmanlık, hareketsizlik, sigara kullanımı vb. gibi nedenlerle venler (toplar damar) içinde basınç artışı olmasından dolayı damarlar belirgin hale gelebilir. Lazerle mavi damar dediğimiz özellikle beyaz tenlilerde çok dikkat çekici şekilde görülen ve estetik olarak kötü bir görünüm oluşturan damarsal patoloji bir seanslık lazer tedavisi ile giderilebilmektedir. Lazer ile yapılan tedaviler diğer tedavi metotlarından farklı olarak hızlı, etkili, hastalıklı olmayan çevre dokuda az hasar oluşturan, nispeten daha az ağrılı tedavilerdir. Ayrıca hastanın sosyal ve iş yaşamını en az etkileyerek uygulanmaktadır. Lazer ile kılcal damar tedavilerinin daha çok sonbahar ve kış aylarında yapılması uygundur.” (İHA)