Çok sayıda gazetecinin takip ettiği basın açıklamasında eski milletvekili Hasan Ali Kilci yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Biz Kayseri Ticaret Odası yönetimine geldiğimizde Ticaret Odasının kasasında 125.000 TL’si vardı hizmetler para ile ölçülemez kaldı ki meslek kuruluşları ticarethane değil mensuplarına hizmet verme yeridir. Güya cahil’in eline yazıp veriyor akıl daneleri sahte feyk hesapçılar oda yalan beyan ve iftiraları sıralıyor zaten o programda önceden planlanmış yuvarladığı paslarla programı yönlendiren şahsın babası 3 dönem meclis üyeliği ve yönetim kurulu üyeliğini yaptı dolayısıyla babasına sorsaydı merak ettiği tüm soruların cevabını alabilirdi.
Gerçek anlamda faaliyet yapan mükâfatını, yamuklar, yalancılar, reklamcılar ise babayı alır.
Kumpas yediğim ve komployla cezaevine girdiğim dönemde ticaret odasının bankalarda 5,5 milyon üye üzerindeki aidat tutarı da yarım milyon civarıydı. Seçimlerde bu alacakların büyük bölümü tahsil edilir. Benden sonraki bir yılı aşkın sürede ticaret odası yönetimi Hiç yılmaz yönetimine 10 milyon ve alacaklarla teslim etmişlerdir. Ayrıca AB için 2 bin 500 Avro para gelmiştir. Bunun ne kadarı harcandı bunu yalancılar bilir.
Kaldı ki bizi bunlarla vurmaya çalışan bu kanal ve Mahmut Hiçyılmaz, odanın kendileri tarafından akredite edildiğini söylüyorlar.
YUH YALANCI!
Ticaret odası ilk bizim dönemimizde akredite edilmiştir. Akredite edilmeyen bir kişi varsa o da Hiçyılmaz denen FETÖ’den yargılanan şahıstır. Çünkü Ankara’da TOBB toplantısına gitmemiş, konuşmacı olmasına rağmen akredite edilmemiştir.
fosfosun yerine Şaban Ünlü konuşmuştur. Kayseri’de de Sayın Abdullah Gül’ün müze programına akredite edilmedi. Sanayi odası gecesine de akredite edilmediği için bazı yönetim kurulu arkadaşları ile birlikte o gecenin düzenlendiği alana giremedi. Bu ayıp kendisine ve onu bu duruma getirenlere kapak olsun.
FETÖ ve işbirlikçilerinin tüm komplo ve oyunlara rağmen hakkımdaki davaların hepsinden beraat ettim. Belki kendisi içerisine düştüğü bataklıkta çırpınmaktan gerçekleri de unuttu. hatırlatayım istedim İngiliz fahrisine; alnım ak yüzüm pak.
FETÖcüler ve AKP’nin desteği ile aday olup tesadüfen muhaliflerin bölünmesiyle yönetimi alan Hiçyılmaz sap döner hesap döner. Dönmezse senin de içinde olduğun ve yargılandığın FETÖ bitirilmez ya da bitirilme noktasına gelmezdi. Sizin hesap bakiyeniz duruyor. Yüce adalete hesap vereceksiniz.
“SİNSİ İNGİLİZLERİN FAHRİ KONSOLOSU OLMADIM”
Hasan Ali Kilci olarak; tarih boyunca kutsal vatan topraklarımız üzerinde haince planlar kurgulayan ve şu an Ortadoğu’da ılgıt ılgıt akan Müslüman kanlarının baş sorumlularından sadece birisi olan sinsi İngilizlerin fahri konsolosu olmadım.
Ülkemizi kana bulayan 249 şehit verdiğimiz tarihimizin en kanlı en şerefsiz en hain girişimine ortak olmadım. Ortak olduğum şüphesi ile haftalarca gözaltında tutulmadım. Hain şerefsiz FETÖ yapısının içinde olmaktan yüce adalet önünde hesap vermedim, yargılanmadım.
“TELEVİZYONDA İNSANLARIMIZA HAKARET EDİYORLAR”
Pazartesi günü Kayseri’de yayın yapan bir televizyon kanalı ki sahibi de benim eski dostumdur, ya televizyonunun nasıl işlediğini nasıl faaliyet gösterdiğini bilmiyor yada bilerek insanlarımıza hakaret ettiriyor. Eğer ikinci söylediğim ise kendisine buradan teessüflerimi bildiriyorum. Aslında insanların gözünün içine baka baka yalan söyleyenler Kayseri’de gazeteciliği Kayseri’de medyayı insanlarımızın haber alma özgürlüğü hakkını teslim eden omurgalı, mesleğini hakkıyla yapan kardeşlerimiz olduğunu biliyorum ben. Ama son dönemlerde maalesef biraz ipin ucu kaçtı. Kimin ne yaptığı konusunda bende sizler gibi tereddüt içerisindeyim. İnşallah yeniden eski saygınlığına kavuşur. Herkes omurgalı duruşla gazeteciliğin gerçek kimliğini ortaya koyarak mesleklerini icra ederler.
“İKİ GÜN ADLİYEDE BEKLEYEREK TUTUKLATMADILAR”
FETÖ’den yargılanan ve FETÖcülerin desteğiyle gelen bu zevat, bu arkadaşımız şu anda sözde KTO Başkanı ama tutuksuz yargılanıyor. Neden tutuksuz yargılandığını da çoğunuz biliyorsunuz. Adalet ve Kalkınma Partisinin çok ileri gelenlerinden birisi iki gün adliyede bekleyerek devletin imkanlarıyla bu ve bununla beraber bazı insanların tutuklanmasına mani olarak bunları kurtardılar. Bu arkadaşımız Fethullah terör örgütünün o dönemde ki mensuplarıyla birlikte aday oldu. ‘Neden adaysın?’ dediğimizde ‘hizmet istedi başkanım’ demiştir. Bu resimde gördüğünüz şahısların çoğu tutuklu biri Kocasinan Belediye Başkanımız o görevinin başında.
“DOĞAN HAVUR’A PENSİLVANYA’YA GİTTİĞİNİ İTİRAF ETTİ”
Bu vatan haini Fethullah Gülen’i ziyaret ettiğini kendi ağzıyla söyledi. Tv1 yok mu arkadaşlar burada? Evet, biliyorum da mahsus soruyorum. Bu TV 1 buda Doğan Havur, bunun programın da 2016 Mayıs ayında Doğan Havur’a Pensilvanya’ya gittiğini itiraf ettiği programdır. 2016 Kasım ayında TV Kayseri Murat Metiner’e de aynı Pensilvanya ziyaretini bu arkadaşımız itiraf etmiştir. Cesaretle bunu itiraf ediyor ama gariban bir memur Bank Asya’ya 20 lira yatırmış diye tutuklanıyor içeri giriyor. Bunlar ellerini kollarını sallayarak birilerinin arkalarında durmasıyla geziyorlar.
NNYÜ 100 ağaç dikildi. Şimdi FETÖ’den içeride yatıyor arkadaşlar en yakını Özhaseki’ydi. Bizler arkadaşıydık yani Akın Paşanın. Biz onu Türk Milliyetçisi Atatürk Milliyetçisi, Ülke sevdalısı bir paşa olarak bilirdik. Ama bu son 15 Temmuz’da birçok şey yaşandı. Belki de kendini gizlemişlerdir bilmiyoruz ama bizden KTO olarak oraya yardım etmemizi istedi. 48 Bin 500 ağaç vardı bunun 15 Binini oraya diktik.
“İKİ TV KANALI BİRBİRİNE GİRDİ”
Gündemi saptırmak için bir tezgah kurdular iki televizyonu birbirine düşürdüler. Biri TV1 diğeri Kayseri TV. Bana bu televizyonlarda çıkma yasağı koydular. Korkuyorlar benden korkmasınlar bir şey yapmam. Bunlar kayıkçı kavgası mıydı bilmem ama gündem değiştirdiler. Birbirlerine o kadar büyük hakaret ettiler ki sövdüler, saydılar, olmadık laflar ettiler. Biri denk geldi bana dedim ki, ‘ağanız ne zaman emir verdi kavganız ne zaman bitecek?’ dedim. ‘Hih hi hi’ dedi hep öyle der zaten.
“RAHMİ BEY’İN OĞLU ‘DOĞAN HAVUR BİZİ KANDIRDI’ DEDİ”
Rahmi Yağmur benim çok eski dostumdu. Ortakçılığımda oldu. Evet bu siyasi olarak bozuk pozisyondayız kendisi muhalif olduğu için ben Devlet Bahçeli’nin yanında olan biri olduğum için. Aramızda bir olumsuzluk var. Demek i onunla iyi dostluk kuramamışım ama oğlunun yaptığını hiçbir zaman unutmayacağım. Çok ciddi önemli tetikçilik yaptı. Yapmaya devam etsin ama Kayserispor meselesinde Haseki, Recep Mamur, Mustafa Çelik’inde isimlerinin çok döndüğü dönemde bu zatı muhterem Rahmi Beyin oğlu onu Belediye Başkanına, ‘Doğan Havur bizi kandırdı, bize bilmem ne yaptı o yüzden bu programların içerisinde olduk sayın başkanım biz özür diliyoruz. Bizde bir yanlışlık oldu.’ Diyen bir zevat onu da götüren de bir ağabeyi. Bütün her şeyin içerisinden o çıkar zaten. Orada sonra bu yeminini bu vaadini yeniden bozarak yeniden Mustafa Çelik Bey’e hakaretler yağdırmaya başladı. Onuda niye söylüyorum onların kişiliğini, karakterini anlayabilmeniz için. Bu memlekette yargı varsa adalet varsa suçlular çıkar hesabını verir.
“YAYIN YAPTI DİYE GAZETE TOPLATILMAZ”
Bu memlekette bir yayın yaptı diye bir gazete toplatılmaz. Hepiniz için söylüyorum hanginizin ki olsa ben karşı çıkarım. Yargı var gidin kardeşim. Eğer o arkadaşlar yanlış haber yapıyorsa gidersiniz mahkemelerde yargılarsınız cezasını verirsiniz. Bu azgınlık iyiye delalet değil arkadaşlar. Allah’ın hesabı var.
“RECEP MAMUR’A ÜZÜLÜYORUM”
Çıkıp zırvaladılar. Yazıklar olsun. Ben Mahmut Hiçyılmaz’ı on paraya almıyorum arkadaşlar benim üzüldüğüm o Recep Mamur’a üzülüyorum. Buradan ona teessüflerimi de gönderiyorum. O kendisini gazeteci, moderatör olarak, genel yayın yönetmeni olarak yutturana söylüyorum, o tetikçiye söylüyorum, 15 gün, 1 ay evvel birbirlerine hakaret ediyorlardı. Bir şeyler dönüyor sizin camiada ben temiz pırıl pırıl omurgalı ahlaklı arkadaşları tenzih ederim. Ama omurgasız, ahlaksız, yaşam biçimini Ahmet’i nasıl tırtıklarım, Mehmet’i nasıl tırtıklarım düzeni üzerine kurmuş olanlara Allah belasını versin. Benim sitemim gazeteci arkadaşlarla biz 15 yıl çok güzel çalışmalar yaptık. Basına medyaya imkanları ölçüsünde destek versinler. Ama ne kadar verdikleri konusunda bir bilgi aldım yakın bir bilgi aldım. Onlar bu işlerin böyle kalacağını zannediyorlar. Yok böyle kalmayacak bunlardan da hesap sorulacak. Allah soracak."