2 Temmuz 1993'de Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu hayatını kaybeden 33 aydın ve 2 otel görevlisi 35 kişi için kortej yürüyüşü düzenlendi. Seyrantepe Mahallesi'nde toplanan yaklaşık 4 bin kişi yürüyüş öncesi emniyet ekipleri tarafından arama noktalarında arandı. Ekipler yürüyüş güzergahında geniş güvenlik önlemleri aldı. Yürüyüş güzergahında bulunan araçlar ve çöp kutuları güvenlik için bulunduğu yerden kaldırıldı. Polis helikopteri de alanda güvenlik uçuşu yaptı.
Seyrantepe Mahallesi'nden başlayan yürüyüş, Mevlana Caddesi'ni takip ederek, Cumhuriyet Meydanı ve Atatürk Caddesi üzerinden şu anda Sivas İl Özel İdaresi tarafından Bilim ve Kültür Merkezi olarak dönüştürülen eski Madımak Oteli önüne kadar devam etti. Yürüyüşe otelde hayatını kaybedenlerin yakınları, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Çorum Milletvekili ve Meclis İdari Amiri Tufan Köse, CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, CHP Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, HDP Şanlıurfa Milletvekili ve Parti Sözcüsü Osman Baydemir, HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, alevi dernekleri ile vatandaşlar katıldı. Kortej yürüyüşünde olayda hayatını kaybedenlerin yakınları, ailelerinin fotoğraflarını taşıdı. Çeşitli dövizlerin taşındığı yürüyüşte sloganlar atıldı.
Karanfil bırakıldı, gözyaşı döküldü
Yürüyüşün ardından otel önünde duygusal anlar yaşandı. Bazı aileler gözyaşlarını tutamazken, olayda hayatını kaybedenlerin anısına aileler karanfil bıraktı. Bilim ve Sanat Merkezi olarak hizmet veren eski Madımak Oteli'nin utanç müzesi olması taleplerini dile getiren aileler, merkezin içerisine girmedi. Olayda hayatını kaybedenlerin isimleri okunarak saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra semah dönülerek, saz çalındı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "1993'te sadece Madımak Oteli yanmadı, insanlarımız yanmadı, insanlık yandı, yanmaya devam ediyor. Onun için adalet diyoruz, onun için adalet için yürüyoruz" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan ise "Madımak yangınından sonra 24 yıldır bir adalet arayışı içerisindeyiz. Mahkemelerde her yolu denemeye çalıştık. Adalet sağlansın, katiller bulunsun. Arkalarındaki örgütler ele geçirilsin diye elimizden gelen bütün olanakları kullandık. Ama ne yazık ki yargıdan alabildiğimiz sonuç 15 bin kişinin bu olayın faili olduğunun polis kayıtlarına rağmen bilinmesine karşın sadece 180 kişi yargı önüne geldi. Sonuç olarak bir avuç insana ceza verildi. Oysa o örgütlerin kimlikleri o örgütlerin bu olaydaki katkıları saptanmış olsaydı. Belki Türkiye bugün anti laik ve anti demokratik ortamdan uzaklaşmış olacaktır. Biz burada CHP'li vekiller olarak adalet için yürüyen arkadaşlarımızın adalet arayışıyla Sivas'taki adalet arayışımızı buluşturuyoruz. Bizim 24 yıldır burada sürdürdüğümüz mitingler aslında yargının adaleti bulmamasının sonucudur. Buradan halka ulaşmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin ortasından, Sivas'tan, katliamın olduğu merkezden bütün Anadolu'ya adalet çığlığımızı duyurmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
"Aydınlıktan korkanlar gençlerimize kıydılar"
HDP Şanlıurfa Milletvekili ve Parti Sözcüsü Osman Baydemir de, "Bir kez daha Sivas'tan bütün Türkiye'ye ve bütün Ortadoğu coğrafyasına karanlığı yaracak bir ışığa, bir aydınlığa ortak olmaya geldik. 24 yıl önce aydınlıktan, ışıktan korkanlar bu ülkenin gencecik, pırıl pırıl, aydınlık yüzlerini kırdılar. 33 aydınımızı, 35 canımızı burada yitirdik. Onlar aydınlığı yok etmek istediler. Diri diri canları yaktılar. Ama hesaba katmadıkları bir şey vardı. O yangın, o ateş, o bilinçle buluştu ve bütün Ortadoğu coğrafyasına bir mücadele azmini miras olarak bıraktılar. Bu katliam göz göre göre gelen bir katliamdır. Önlem alınmadı. Sorumluluk sahipleri maalesef yargılanmadı. Bu katliam insanlık ailesine karşı bir suçtu. Maalesef zaman aşımını uyguladılar. Oysa milyonlarca yüreklerde bu katliam zaman aşımına uğramadı, uğramayacak" şeklinde konuştu. (İHA)
