Havaların soğuyarak grileşmeye başladığı ve gün ışığından daha az yararlandığımız kış sezonu geldiğinde çoğumuzun hissettiği depresyon ve mutsuzluk halinin kaynağı hep merak konusudur. Yapılan araştırmalar mevsim geçişlerinin insan ruh sağlığını olumsuz etkilendiğini ortaya çıkarmıştır. Ancak her insan mevsim geçişlerinden aynı düzeyde etkilenmez. Bazı insanlar bu dönemde fark edilmeyecek düzeyde etkilenirken, bazıları ise “Kış depresyonu” “Mevsimsel affektif bozukluk” ya da “Mevsimsel duygudurum bozukluğu” olarak adlandırılan psikolojik bir rahatsızlık tanısı alabilecek kadar ciddi boyutta etkilenebilir. Uzman Psikolog Aktaş, mevsimsel affektif bozuklukların birçok nedeni olduğunu belirterek, gün ışığından faydalanılması gerektiğini aktardı.

"MEVSİM GEÇİŞLERİNİN YAŞANDIĞI DÖNEMLERDE ŞİKAYETLER ARTABİLİR"

Mevsimsel geçişlerin yaşandığı dönemde yorgunluk, halsizlik ve depresyon gibi şikayetlerin artabileciğini vurgulayan Aktaş, bu durumların daha çok bahar ve kış aylarında görülebileceğini aktardı. Aktaş, "Kış depresyonu, mevsimsel affektif bozukluk ya da mevsimsel duygudurum bozukluğu olarak da bilinen bu rahatsızlık her yıl sonbahar ve kış aylarında günlerin kısalmasıyla ortaya çıkan bir depresyon biçimidir. Mevsim geçişleri yaşandığı dönemlerde yorgunluk, halsizlik ve depresyon gibi şikayetler artabilir. Bunlar daha çok son bahar ve kış aylarında görülebilir. Ayrıca, iştah ve yeme değişiklikleri, uykuda artış, huzursuzluk, enerji kaybı, performans düşüklüğü, sosyal aktivitelerin azalması, içe çekilme, gibi kişilerin genel şikayetleridir. Genellikle ilkbahar ve yaz aylarında günlerin uzamaya başlamasıyla birlikte mevsimsel depresyonu olan hastaların şikayetlerinde iyileşme görülür" dedi.

"KADINLAR, ERKEKLERE ORANLA DAHA FAZLA DEPRESYON TANISI ALIR"

Mevsimsel depresyonun her yaştan kişilerde görülebileceğini ifade eden Uzman Psikoloğu Hilal Aktaş, mevsimsel depresyonun sebeplerini açıkladı. Aktaş, "Mevsimsel depresyonun toplumda yüzde 5 oranında görüldüğü tahmin edilmektedir. Mevsimsel depresyonun görüldüğü herhangi bir yaş aralığı yoktur ve genellikle 20’li yaşlarda başlar. Ailesinde veya yakın akrabalarında depresyon hikayesi bulunan kişilerde yaşanma ihtimali daha yüksektir. Her tür depresyonda olduğu gibi kadınlar erkeklere oranla daha fazla mevsimsel depresyon tanısı alır. Vücudumuzda bulunan mutluluk hormonu (Serotonin) ve sağlıklı uyku sağlayan hormon (Melatonin), duygu durumumuzu dengeli ve uyku düzenimizi sağlam tutmaya yardımcı olan hormonlardır. Soğuk aylarda, melatonin ve serotonin düzeyleri değişebilir yani kış aylarında günlerin kısa olması ve gün ışığıyla temasın azalması nedeniyle beyinde melatonin düzeyi artarken serotonin düzeyi düşer. Melatonin havanın kararmasıyla birlikte salgılanmaya başlıyor ve bizi uyku haline programlıyor ve uykuyu arttırıyor, Serotonin azalması ise halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, isteksizlik gibi belirtilere neden oluyor. Bu kimyasal maddelerin düzeylerindeki değişiklikler hastalığa yol açabilir" ifadelerini kullandı.

Rahim Ağzı Enfeksiyonuna Yol Açan Sebepler ve Risk Faktörleri Rahim Ağzı Enfeksiyonuna Yol Açan Sebepler ve Risk Faktörleri

"HAVA GÜNEŞLİ OLMASA BİLE DIŞARIDA ZAMAN GEÇİRİN"

Mevsimsel depresyonun belirtilerinin "Asabiyet, hassasiyet, mutsuzluk, ağlama nöbetleri, enerji kaybı, yorgunluk, halsizlik, çökkünlük, sosyal geri çekilme, aşırı uyku hali, önceleri zevk alınan şeylerden artık zevk alamama, iştahta artış, konsantre olmada güçlük ile okul ve iş hayatında performans düşüklüğü" olduğunu ifade eden Aktaş, mevsimsel depresyondan kendimizi koruyabileceğimizi bildirdi. Aktaş, "Mevsimsel depresyonu diğer depresyon biçimlerinden ayıran farklılık belirtilerin en az iki yıl arka arkaya mevsim içinde yalnızca birkaç ay sürmesi, diğer mevsimlerde olmamasıdır. Kendimizi bu durumdan koruyabiliriz. Bunun için, gün ışığından faydalanmak gerekir. Hava güneşli olmasa bile dışarıda zaman geçirin. Düzenli spor ve en azından her gün yürüyüşler yapın. Sağlıklı beslenmeye özen gösterin. Uyku düzeninizi bozmadan her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmaya özen gösterin. Mümkün olduğunca müzik dinleyin, gevşeme egzersileri de yapabilirsiniz. Sosyal ve kültürel etkinlikleri mutlaka değerlendirin. Sevdiklerinizle görüşülmesi sonucunda bu hallerden kurtulabiliriz" diye konuştu.

Kişinin kendisinde depresyon bulgularının olduğunu düşündüğünde bir uzmana başvurması gerektiğini aktaran Uzman Psikolog Aktaş, tedavide ilaç kullanımı ve psikoterapinin gerekli olduğunu ifade etti. (İHA)