Özhaseki, “Oturma düzenine bir ayda karar verenler, ülkenin önemli konuları önlerine geldiğinde herhalde bir asır konuşurlar. Yarının Türkiyesi için süslü bir kelam olarak söyledikleri ‘Güçlendirilmiş Parlementer Sistem’, eski Türkiye’ye dönme arzusudur. Bu sistem kriz ve kaos demektir.” dedi.
“CHP'NİN TEK DERDİ ERDOĞAN GİTSİN DE NE OLURSA OLSUN”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, ”CHP'nin iki ana stratejisi vardır. Birincisi Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti gitsin de ne olursa olsun. Bu uğurda fikrine zikrine, Türkiye'ye yakın mı düşman mı bakmadan herkesle bir araya gelebilirler. Ne yapacaklar peki? Belirsiz. Ne vaat ediyorlar? Belirsiz. Hangi sosyal politikaları izleyecekler? Belirsiz. Hangi ekonomik politikaları işleyecekler? Belirsiz. En basit soruların bile cevabı yok. İkincisi ise yalana dayalı bir algı operasyonları var. Belediye Başkanları da mağduriyet edebiyatı içerisinde günlerini geçiriyorlar. Aradan üç sene geçmesine rağmen CHP'li belediyeler hiçbir iş yapmadı. İş yapmaya ne niyetleri var ne de akılları yetiyor. Zaten hizmet etmek gibi bir dertler de yok. Devlet, paralarını kesmiyor, önlerine de set durmuyor. Yerel seçim öncesinde ‘öz gelirlerle yönetiriz’ diye nağra atanlar şimdi öz gelirler ortaya koyamıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
“6 PARTİ, 1 AYDA MASA DÜZENİNE KARAR VEREBİLDİ”
28 Şubat’ta 6 genel başkanının bir araya gelmesiyle ilgili soruya Özhaseki, “Yurt içinden ve yurt dışından desteklerle 6 parti bir araya geldi. Masaya oturmalarına karar verebilmeleri bir ay sürdü. Yaş sırası mı boy sırası mı tartışıp durdular. Salona girişleri bile sen önden girdin sen geriden geldin tartışmalarıyla geçti. Sonra da çıkıp komedi gibi bülten okudular. En süslü cümleleri parlementer sistem. Süslemek için de başına güçlendirilmiş ifadesini eklediler. Parlementer sistemi biz senelerce yaşadık. 60 ihtilalinden 2002 AK Parti iktidarına kadar tam 36 tane koalisyon hükümeti kuruldu bu ülkede. 6 aylık 9 aylık süreçlerle ülke yönetilmeye çalışıldı. Verilecek kararlarda yaşanılan kavgaları çok iyi hatırlıyoruz. Oturma düzenine bir ayda karar verenler, ülkenin önemli konuları önlerine geldiğinde herhalde bir asır konuşurlar.
Akdeniz meselesi, Libya diye bir başlık atın, emin olun bunu 3 sene tartışırlar. Her bir alanda aralarında çatışma yaşayacaklarını da unutmamak lazım. Yarının Türkiyesi için süslü bir kelam olarak söyledikleri ‘Güçlendirilmiş Parlementer Sistem’, eski Türkiye’ye dönme arzusudur. Bu sistem kriz ve kaos demektir. Şimdi çok şükür işin başında işin ehli bir Cumhurbaşkanımız var, Bakanlar Kurulumuz var. Bu düzen tıkır tıkır işliyor hamdolsun.” dedi.
KOOPERATİF MAĞDURİYETLERİ
Kayseri de yaşanan kooperatif sıkıntıları ile bizzat yakından ilgilendiğini belirten Özhaseki “Kayseri'de 13 tane kooperatifte sıkıntılar ve mağduriyetler yaşandığını duyuyoruz. Ne kadar ücret topladıklarına, müteahhit ilişkilerine ben karışamam. Fakat işler bittikten teslim edilditen sonra türlü sebeplerle borcu biten insanlara tekrar borç çıkartılıp insanları mağdur etmeye, tedirgin etmeye başlandığını öğrendim. Bu beni bir Kayseri Milletvekili olarak rahatsız etti. Yardımcım Veli Böke kardeşimizi konu ile ilgili görevlendirerek yaşanan sıkıntının hukuki boyutunu dinlemesini ve çalışmasını istedim.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müfettiş göndererek tek tek inceledi. Kanuni boşluktan istifa edilerek insanların sıkıştırıldığı ortaya çıktı. Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ ile görüşerek icra işlemlerinin durdurulmasını sağladık. Sonrasında kanun teklifini hazırladık. Üzerinde çalışmalar devam ediyor. Çok düşünerek, ince eleyip sık dokuyarak bu yasaya çalışılıyor. Torba yasa ile inşallah bu teklifi meclisimizden geçireceğiz. Ortada suçu olan bir kooperatif yetkilisine ben de suç duyurusunda bulunacağım. Mağdur olan kardeşlerimiz zaten gerekeni yaparlar ama haliyle o işlemler de devam edecek. Kooperatif üyelerinden biraz daha sabırlı olmalarını rica ediyorum. Veli Böke arkadaşımız konuya vakıf. Sürekli ilgileniyoruz. Mimsin Kooperatiflerinde yaşanan sıkıntıyı girişimlerimizle çözdük. Banka işlerinde yaşanan sıkıntıları da Ziraat Bankası' yla görüşerek mağdur kardeşlerimizin lehine adımlar atılmasını sağladık.” ifadelerini kullandı.
“KAMU YATIRIMLARINI TAKİP EDİYOR, SAYISINI ARTTIRIYORUZ”
Kayseri için Ankara’da gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Özhaseki, kamu yatırımlarının artışının büyük ölçüde arttığını belirtti. Özhaseki, “Ankara'da şehrimizin her türlü konusunu birebir takip ediyoruz. Fakat şehrine aidiyet duyamayan bazı siyasetçilerimiz de var. Büyük emeklerle Hızlı Trenin ihalesini yaptırdık.
Bu siyasiler, çıkıp elinize sağlık bile demediler. Yardımcı olmayı, bu iş için çabalamayı bırakın teşekkür dahi etmediler. Böyle zihniyetlere rağmen sadece hemşehrilerimizin refahı için Ankara'da bütün işlere koşturuyoruz. Mecliste iki dakikalık konuşmalarla şehri karalamak sizlere yakışmıyor. Şehirde eksiği söylemek ayrı bir şey , yalan ve iftiraya başvurmak başka bir şey. Bunlardan muzdaribiz. Keşke Kayserili Milletvekillerimizle bir araya gelebilsek de sorunları konuşsak. Kayseri’nin hiçbir projesinde yoklar maalesef.” diye konuştu.
“MALİ DURUMU EN İYİ BELEDİYE BİZDE”
Bulunduğu görev gereği belediyelerin mali durumlarını sürekli kontrol ettiğini belirten Özhaseki, sözlerine şöyle devam etti: “Sıfır borçlu bir belediye asla olmaz. Esas mesele sürdürülebilir bir borç olmasıdır. Kendi dönemimizde biz bunu sağladık. Arıtma tesisi ve katı atık tesisinin borçları vadelendirilmiş borçtur.
Vadeli yapılan ödemenin tamamını toplayıp tüm borç bu kadar diye yaygara kopartmanın ne anlamı var? O zaman her ay devletten gelen bütçe var, belediyenin arsası, belediyenin bir sürü şirketi var onları da hesaplarsanız belediyenin ne borçu var. Mali durumu en iyi olan belediye Kayseri Büyükşehir Belediyesi'dir. Konuşacak bir şey bulamayan insanlar böyle safsata laflarla gündeme gelmeye çalışıyorlar.”
