İşverenin verdiği kodun denetlenmesi gerektiğini kaydeden Şahin, "İşverenin bir işçiyi çıkardığı zaman ona verdiği kod, bir kodla çıkartıyor. Bu da SGK kayıtlarına giriyor. SGK kayıtlarında gözüken bu koddan dolayı işçi başka bir yerde iş bulamayabiliyor da. Onun önüne geçiyor" dedi.
Tüm-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Şahin, 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Şahin, yığınlaşan bir sürü işçi sorunun olduğunu ve şimdiye kadar her 1 Mayıs'ta 1 sorunun çözülmesi halinde sorunun kalmayacağını söyledi.
İşçilerin sorunlarını sıralayan Mahmut Şahin, "Bir müteahhitten hatta bir kuyumcudan daha fazla vergi veren işçinin bayramı bugün 1 Mayıs. 1 Mayıs İşçi Bayramı mı acaba, gerçekten sorgulanması gereken bir şey bu. Yani bugün ne oldu da 1 Mayıs İşçi Bayramı oldu. Mesela şunu diyebilir miyiz, bugün 1 Mayıs neşe doluyor işçiler. Diyebilir miyiz, dedik mi, diyebilecek miyiz? Ya da mesela bugün bir bakan koltuğuna bir işçiyi oturtsak, işçi oraya otursa, Sayın Bakan da yanında dursa, hele ki bu işçi sarı sendikaların üyesi bir işçi değil de, bizim sendikaların üyesi bir işçi olsa ve bakan bey kendisine, "Sayın Bakanım bürokratlar dizildi karşınızda, talimatlarınızı verebilirsiniz" dese emin olun bürokratlar ve bakan o güne kadar hiç duymadıkları sorunları duyacaklar. Türkiye'de birçok kavramın içi boşaltıldı. Bunlardan birisi de maalesef 1 Mayıs İşçi Bayramı.
1 Mayıs'ta bir tarafta yığınla birikmiş işçi sorunları var, bir tarafta da halaylarla, zılgıtlarla 1 Mayıs kutlamaları var. Hiç azalmayan işçi sorunları ama olsun 1 Mayıs İşçi Bayramı. Bu sorunlarla alakalı her mayısta, her 1 Mayıs'ta bir sorun çözseydik şimdiye kadar, şu an bir işçi sorununu konuşmuyor olacaktık aslında. Mevcut sendikalardan hiçbir beklentimiz yok. Çünkü onların sendikacılık anlayışı, sadece aidat toplamak ve işçiye yürüyen aidat gözüyle bakmak. Bir samimiyetleri yok. Dolayısıyla bir şey beklemiyoruz onlardan. Bunu geçtiğimiz sene sonunda asgari ücret görüşmelerinde çok açık bir şekilde ortaya koydular. Çalışma Bakanı dedi ki "mevcut konfederasyonlar bizim asgari ücreti artırmamızı istemiyorlar." Neden, çünkü yaptıkları toplu iş sözleşmelerinin bir kıymeti kalmayacak, bir anlamı kalmayacak. Bu sene yine aynı şekilde bir kamu çerçeve protokolü görüşmeleri var. Yetkili konfederasyonun başkanı çıktı dedi ki "biz hükümete 15 bin + teklif ettik." Fakat ertesi gün de Çalışma Bakanı dedi ki bize 12 bin 500 artı teklif ettiler. Bu kadar çelişkiye, bu kadar samimiyetsizliğe rağmen hala o sendikalara üyeliğine devam eden işçi arkadaşlarımızın 1 Mayıs İşçi Bayramını kutlayalım ve biz muhatabımıza geçelim. Türkiye'de 1 Mayıs kutlanıyorsa eğer bunu resmi anlamda kabul etmişsek, şöyle bir başlangıç yapalım. Her 1 Mayıs'ta bir sorun çözelim. Bakın 2 demiyoruz. Her 1 Mayıs'ta bir sorun ve işçinin sorunlarını azaltalım. Eğer bayramsa bunu bayram gibi kutlasınlar. İşte şu anda 1 Mayıs için bayramı kutlanıyor ama 100 binlerce işçi kadro alamadığı için üzgün. Kadro verildi dediler, verilmedi. Onları bir kere bayrama, bayram havasına sokamadık. Kamu kurumlarında özellikle haftada 40 saat çalışan memur ama işçi 45 saat çalışacak. Niye? Memura düğün izni 7 gün veriliyor, işçiye 3 gün. Niye? Memurun sendikası var. Memurun sendika aidatı 80 lira. Bunu devlet ödüyor ama işçinin aidatı 350 lira, bunu işçi ödüyor. Bugün 1 Mayıs memura tatil, işçiye değil. Memur sendikası ya üye olmasa yine aynı haklardan faydalanıyor ama işçi haklardan faydalanmak istiyorsa mutlaka yetkili sendikaya aidat ödeyecek. Kamu Çerçeve Protokolü dedik. Bundan bütün kamu çalışanlarının faydalanması lazım ama işçiler sözleşmede yapılan yanlıştan dolayı faydalanamıyor" ifadelerini kullandı.
"İşçi çıkarılırken verilen kod, resmi makam onaylamadıkça verilmesin"
Şuan işçinin en büyük sorunun işten çıkarıldığında işveren tarafından verilen kodun olduğunu kaydeden Tüm-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Şahin, bu sorun acil olarak çözülmesi gerektiğini kaydetti ve şunları söyledi:
"Bütün bunlar sorun ama biz ivedilikle çözülmez Gereken bir sorundan bahsedeceğiz. Bu da ne biliyor musunuz? Bu diğerlerini ne zaman isterseniz çözün ama bu ivedilikle çözülmesi gereken sorun. İşverenin bir işçiyi çıkardığı zaman ona verdiği kod, bir kodla çıkartıyor. Bu da SGK kayıtlarına giriyor. SGK kayıtlarında gözüken bu koddan dolayı işçi başka bir yerde iş bulamayabiliyor da. Onun önüne geçiyor. Yüz kızartıcı bir suç kodu verdiği zaman, bu kodu kimse denetleyemiyor. Kimse müdahale edemiyor. Ne SGK müdahale ediyor, ne bir polis raporu isteniyor, ne savcı kararı, ne mahkeme kararı. Kafasına göre işveren veriyor bu kodu, işçiyi çıkartıyor. Çıkart ama bu kod resmi bir makamda onaylanmadıktan sonra verilmesin. Lütfen bu 1 Mayıs'a bunu çözme iradesiyle girelim. Mahkeme kararlarına falan hiç girmeyeceğim. Bir memur mahkeme kararıyla haklı görüldüğü için işine geri dönebiliyor ama bir işçi haklı görülse bile işine geri dönemiyor Bir memurla ilgili bir suç isnadı olduğunda vali, memuru koruması altına alıp savcıya vermeyebiliyor ama işçi bir tutanakta çıkartılabilir. Burada şu an anlaşılmasın sakın, memura çok hak verildi falan. Memura verilen doğru. Biz diyoruz ki ya memur da bu ülkenin evladı, işçi de. Niye memura verdiğiniz hakları işçiyi vermiyorsunuz? Memurdan alın demedik. İşçiye de bu haklar verilmeli. Bu kıyaslar onun için söylüyorum. Çok daha fazlasını sayabiliriz ama bir irade lütfen şu kodu mahkeme kararı olmadan, resmi bir karar olmadan işveren veremesin, işinden çıkarsın ama. Bununla bir başlayalım ve her 1 Mayıs'ta bir sorun çözelim kampanyasını samimiyetle biz Çalışma Bakanlığı'ndan başlatmasını istiyoruz."