Aramızdan ayrılışının bu yıldönümünde kendisini bir kez daha Fatihalarla ve hayranlıkla yâd ediyoruz.

Hayatını milletine adayan, işgal ve emperyalist hevesleri muhataplarının kursaklarında bırakan bu büyük devlet ve siyaset adamını gururla, özlemle ve şükranla bir kez daha hatırlıyoruz.

Türk milletini hak ettiği onurlu ve bağımsız yaşama seviyesine çıkarma konusunda, üstün bir çaba ve mücadele azmi gösteren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e büyük bir vefa ve gönül borcumuz olduğu şüphesizdir.

Kurtuluş yıllarında; karanlıktan aydınlığa geçişin, karışıklıktan düzene ulaşmanın ve bağımlılıktan özgürlüğe varışın her aşamasında onun liderliği ve müdahalesi belirleyici ve tayin edici bir nitelik arz etmiştir.

Yanmış, yıkılmış, yorulmuş ve yenilmiş bir sosyolojik kudreti tekrar ayağa kaldıran ve çizdiği hedeflerle sonuca ulaştıran elbette Mustafa Kemal’in eşsiz dirayeti ve hamiyeti olmuştur.

O’nun yüksek erdemi sayesinde Samsun’da atılan ilk adımla esaretin bariyerleri devrilmiş, meydanlardaki kahramanlıklarla mütecaviz emellerin surları delinmiş ve Cumhuriyet’in ilanıyla da milletimiz kendi kaderine sahip çıkacak iradeyi göstermiştir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk her şeyden önce Türk milletinin tarihi birikimine inanmış, neleri başarabileceğini idrak etmiş ve takip ettiği amaçlarını bu kapsamda belirlemiştir.

En zor anlarda bile milletimizin gücünden zerre kadar kuşkuya düşmeden güçlüklerin üstesinden gelinebileceğini en iyi şekilde gösteren yine o olmuştur.

Türk milletinin hiçbir şart altında boyunduruk altında bulunamayacağını, devrin modern silahlarıyla dahi sonuç alınamayacağını ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ seslenişiyle ortaya koymuş ve bundan da asla ödün vermemiştir.

Aziz Atatürk; Türk milletine kendini adamış ve bıraktığı emanetleriyle de muasır medeniyetler aşamasına ulaşılacağını o yıllardan işaret etmiştir.

Elbette o’nun eserleri ve öğütleri Türk milleti yaşadığı sürece var olacaktır.

Bugünlerde, bizlere hediye ettiği ve iftiharla sahiplendiğimiz milli değer ve yeminler aşındırılmak, hırpalanmak ve tahrip edilmek isteniyorsa da, bilinsin ki bu nafile çırpınışların neticeye ulaşması asla mümkün olmayacaktır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptıklarını, millet iradesine dayanarak gösterdiği üstün basireti küçültmeye, sulandırmaya ve bu yolla da Cumhuriyet’in temellerini bozmaya yeltenenlere en iyi cevabı yine büyük Türk milleti verecektir.

Unutulmasın ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar yaşaması ve egemenliğini muhafaza ederek küresel alanda cazibe ve güç merkezi olması kuruluş yıllarındaki muazzam birliktelik ruhunun tekrar gösterilmesinden ve milletin kendi kaderine hâkim olmasından geçecektir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi varlığına ve bizlere emanet ettiği muhteşem millet eserlerine hiçbir kötü ve hain niyetin musallat olamayacağı inancımı bir kez daha teyit ederek; ebediyete intikal edişinin 79’ncu yıldönümünde kutlu hatırasını hürmet ve minnet duygularımla anıyorum.

Şehit eşe veda: Türk Bayraklı tabutuna son kez dokundu! Şehit eşe veda: Türk Bayraklı tabutuna son kez dokundu!

Ruhu şad, mekânı cennet olsun.