Kayseri, Türk kültür ve sanat hayatına pek çok önemli isim kazandırmış bir şehir olarak tanınıyor. Ancak bu ünlülerden bazıları, trajik şekilde hayatlarını kaybetti ve geride derin bir iz bıraktı. Kayserili bu önemli isimler, sadece mesleklerinde değil, yaşamlarının sonlanma şekilleriyle de hafızalarda yer edindi. İşte, hayatları boyunca başarılarla öne çıkan ve trajik şekilde hayatını kaybeden Kayserili ünlülerden bazıları…
Tinerciler tarafından bıçaklanarak öldürüldü iddiası
1958 yılında Kayseri'de dünyaya gelen Gülşen Demirci, hayatının erken dönemlerinde zorluklarla karşılaşmıştır. Babasının vefatının ardından annesi tekrar evlenmiş, ancak üvey babası, önceki eşinden olan çocuğu kabul etmemiştir. Bu durum üzerine, Gülşen Demirci, tek odalı bir evde yaşayan başka bir ailenin yanına verilmiş ve ilkokulu bu ailenin yanında tamamlamıştır. Bir süre sonra annesi ve üvey babasının yanına geri dönmüştür. Ortaokulu terk ettikten sonra, LCC mankenlik okuluna kaydolan Demirci buradan Yeşilçam kariyerine adım atmıştır. İlk filmi ‘Ölüm Savaşı’ndan itibaren müstehcen filmlerde rol almaya başlayan Gülşen Demirci, bu dönemde magazin dergilerine çıplak pozlar vermiş, gazinolarda ve pavyonlarda çalışmış, ayrıca şarkıcılık da yapmayı denemiştir.
1995 yılında hayatını kaybeden Gülşen Demirci'nin ölümüne dair çeşitli iddialar bulunmaktadır. Birçok söylenti, tinerciler tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü yönündedir. Bunun dışında, birlikte yaşadığı Malatyalı bir erkek tarafından pavyon çıkışında öldürüldüğü de öne sürülen iddialar arasındadır. Bazı söylentiler ise, Almanya'ya yerleşip kendisini unutturduğu şeklindedir. Ölümüne dair gerçek bilgiye ulaşılamamış, bu konuda belirsizlikler devam etmektedir.
Kızlarının ölümü sonrası akciğer kanserine yakalandı
Hatun Birsen Başaran, Kayseri'nin yetiştirdiği önemli bir gazeteci ve yazardır. Başaran, meslek hayatında büyük başarılar elde etmiş, aynı zamanda kişisel hayatında da büyük acılar yaşamıştır. İlk kızı Filiz Başaran, doğuştan kalbinde bir delikle dünyaya gelmiş ve açılan kalp ameliyatı sonrasında sağlık sorunları devam etmiştir. İkinci kızı Deniz, iktisat eğitimi almış, ancak bir devrimci grup üyesi olarak zor bir dönemden geçmiştir. Deniz, yaşamına trajik bir şekilde son vererek intihar etmiştir.
Hatun Başaran, kızının ölümünden büyük bir acı duymuş ve bu olaydan sonra psikolojik olarak zor bir dönem geçirmiştir. Yedi yıl sonra, 1997 yılında akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Başaran’ın ölümünden sonra, eşi tarafından yazdığı günlüklerinin bir kısmı yayımlanmış ve özellikle kanserle mücadelesi anlatan bölümleri, "Can Evimde Mor Isırgan" adlı kitapta yer almıştır. Bu kitap, Hatun Başaran’ın yaşam mücadelesine dair önemli bir belge olarak değer kazanmıştır.
Filo saldırısında alnından vurularak öldürüldü
Cevdet Kılıçlar, 5 Mayıs 1972 tarihinde Kayseri’de dünyaya gelmiş, Türk gazeteciliğinde iz bırakan önemli isimlerden biridir. Gazeteciliğe önemli gazetelerde başlamış, daha sonra İHH İnsani Yardım Vakfı’nda internet sitesi sorumlusu olarak görev yapmıştır.
Gazetecilik kariyerinde önemli çalışmalara imza atan Kılıçlar, Filistin ve Mısır’da da birçok insani yardım çalışmasında bulunmuş, adını duyurmuştur. Özellikle 2008 yılında Mısır’ın Selahaddin Sınır Kapısı'nın yıkılmasından sonra inşa edilecek yeni duvarı ilk kez görüntüleyen gazeteci olarak tarihe geçmiştir. Olayın ardından Mısır yönetimi tarafından gözaltına alınmış ve 4 saat süren bir sorguya tabi tutulmuştur.
Cevdet Kılıçlar, İsrailli deniz komandolarının filo saldırısında öldürülmüştür. Yapılan incelemelerde, Kılıçlar'ın fotoğraf çekerken alnından vurulduğu belirlenmiştir. Bu olay tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştır.
Doğum gününde motor kazası geçirdi
Seyfi Teoman, 16 Nisan 1977'de Kayseri'de dünyaya gelmiştir. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden mezun olduktan sonra Polonya'daki Łódź Ulusal Film Okulu'nda sinema eğitimi almıştır. Yönetmenin, Tatil Kitabı ve Bizim Büyük Çaresizliğimiz adlı iki uzun metrajlı filmi ile Apartman adlı bir kısa metrajlı filmi bulunmaktadır. Tatil Kitabı'nın dünya prömiyeri Berlin Film Festivali'nde gerçekleştirilmiş ve film, 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde "En İyi Film Ödülü"nü kazanmıştır. Teoman'ın, Barış Bıçakçı'nın aynı adlı romanından uyarladığı Bizim Büyük Çaresizliğimiz ise, 2011 yılında 61. Berlin Film Festivali'nde ana yarışma bölümüne seçilmiştir.
Seyfi Teoman, Ayşegül Teoman ile evliydi. Ancak, 16 Nisan 2012 akşamı 35. doğum gününde geçirdiği trafik kazasının ardından kaldırıldığı hastanede genç yaşta hayatını kaybetmiştir.
Boğaz Köprüsü'nden atlayarak intihar etti
Metin Kaçan, 1961 yılında Kayseri'nin İncesu ilçesinde doğmuştur. Ailesiyle birlikte henüz altı aylıkken İstanbul’a göç etmiştir. Kasımpaşa Lisesi’ni 2. sınıfta terk eden Kaçan, mizah dünyasına adım atmış ve dergilere yazılar yazmaya başlamıştır. İlk yazısı, 1985 yılında Gırgır dergisinde yayımlanmıştır. Edebiyat yolculuğuna Jak Laban ve Andante takma adlarıyla kısa öyküler yazarak devam etmiştir.
Kaçan’ın en bilinen eseri Ağır Roman, yayımlandıktan sonra senaryolaştırılarak sinemaya uyarlandı. Sonrasında, sokak çocuklarının yaşamını ve tiner bağımlılığını konu alan İstedikleri Yere Gidenler adlı kitabını, Kemal Aratan’la birlikte hazırlamıştır. Ağır Roman, 2003 yılında Almancaya çevrildi, 2008 yılında ise Fındık Sekiz adlı eseri Almanca’ya kazandırıldı. Ayrıca, Ağır Roman 2012’de Fransızca’ya çevrildi.
Metin Kaçan, aynı zamanda ünlü karikatürist Hasan Kaçan’ın ağabeyi, Kurtlar Vadisi dizisinde Pürmüz Hasan karakterini oynayan Fatih Kaçan’ın ise küçük kardeşidir.
1995 yılında, eski sevgilisi Güneş K. hakkında tecavüz ve işkence suçlamalarıyla gündeme gelmiştir. Kaçan, Alp Buğdaycı ile birlikte bu suçlardan dolayı hapis cezası almıştır. Cezaevinde geçirdiği süre boyunca fiziksel saldırılara uğramış, kulağı kesilmiştir.
Metin Kaçan, 6 Ocak 2013'te Boğaziçi Köprüsü’nden atlayarak yaşamına son vermiştir. Kardeşi Hasan Kaçan, bu acı olayın, dönemin medyasının yürüttüğü linç kampanyalarının ve Metin Kaçan’ın kişisel sıkıntılarının etkisiyle gerçekleştiğini ifade etmiştir. Metin Kaçan’ın cesedi, ölümünden 16 gün sonra Beylikdüzü sahilinde bulunmuş ve Edirnekapı Mezarlığı’na defnedilmiştir.