Youtuberlık Ve Toplumsal Etkileri

YouTube kuruldu kurulalı sosyal medya araçları içerisinde sıklıkla kullandığımız araçlar arasına girdi. Çünkü YouTube farklı olarak kullanıcılarına görüntü ve ses sunuyordu. Okumaya çok vakit ayırmadığımız bu dönemlerde bu gibi araçların üretilmesi insanlar için şans gibiydi adeta. Neyi merak ediyorsanız sadece YouTube’da arama kısmına merak ettiğiniz konu hakkındaki kelimeyi veya cümleyi aratmanız yeterli. Gerisini zaten YouTube’un kendisi yapıyor. Her nerede bulunursanız bulunun internet imkânınız varsa eğer onlarca sonuç elde edersiniz. Bu kolaylıkla beraber halihazırda televizyon izleme bağımlılığımıza bir de bu video ortamları eklendi. YouTube’un kullanımı açısından baktığımızda kişiler hesap açıp kanal kurup içerik üretebiliyorlar. Geleneksel medya anlayışımızdan farklı olarak artık kullanıcılar kendisi  deüretip paylaşıyor. Tabii istediği her konuda. Böylece farklı temalarda farklı tarzlarda içerikler üreten kullanıcılar birer YouTuber oluyor.  Bu YouTuberın işi kendi kanalının teması neyse o tema hakkında düzenli olarak içerik üretip kanalına yüklemek. Türkiye’de ve Dünya’da bu çılgınlık gün geçtikçe artıyorken, artık YouTube kanalları birbirinin aynısı olmaya başlıyor. Faydalı kanallar yok mu? Elbette var. Mesela Barış Özcan. Özcan kendi YouTube kanalında ürettiği içeriklerle çok sayıda absürt içerikler üreten ve tıklanmak isteyen kanallardan farklı olarak, daha bilgilendirici daha estetik ve sakin içerikler üretiyor. Tabii, kullanan kişinin felsefesine, beklentisine ve amaçlarına göre bu ortamı değerlendirmek değişkenlik gösteriyor. Bunun yanı sıra bol bol challengelar, çok yeme yarışmaları, iğrenç içerikler, korkutmalı, tuzaklı videolar… Tam bir çöplüğe dönüşüyor YouTube dünyası. YouTube’u sadece yetişkinler kullansa iyi. İyi kötü, zararlı zararsız ayrımını yapabileceklerdir. Fakat kullanım yaşı o kadar düştü ki bir iki yaşlarından izlenmeye başlıyor. Çünkü YouTube bir sakinleştirici ve zaman öldürücü etkisi gösteriyor. Eğlenceli, korkulu, ürkütücü, bulantı verici, şiddete yol açan ve daha birçok şey sayılacak içerikler hakkında durup düşünmemiz gerekiyor. Gözlemlediğime göre yaşı küçük çocuklarda olumsuz etkisi yüksek olurken mesela korkuya veya uyku tutmamasına yol açması, 10 yaş üzeri çocuklardaysa özentiye, zamanı boşa geçirmeye, psikolojik problemlere yol açıyor. Sağlık açısından, sosyal açıdan, eğitim kültür açısından bakıldığında bu yeni medya, özellikle YouTuberların ve içeriklerinin bir bölümü toplumsal açıdan büyük sorunlara gebe olduğu görülüyor. Eğlencesiz de olmaz fakat özellikle ülkemizdeki içeriklerin kalitesi ve düzeyi yükselmeli, bilinçli kullanım için çareler aranmalı. Matematikteki etkisiz eleman gibi toplumumuzda da çok sayıda etkisiz eleman yetişiyor.  Belki şu an bu önemsenmiyor, bir video ne yapabilir ki gibi basit bir yaklaşım sergileniyor veya çaresizlikten dolayı izletiyorum gibi onlarca bahanelerle YouTube’la baş başa bırakılan kimseler, gelecek için tedirginlik yaratması gerekir. Gelecek yazılarda bazı içerikleri ve olası çözümleri değerlendirelim.