Kayseri’nin en büyük ilçelerinden biri olan Develi, doğal güzelliklerinin yanı sıra köklü tarihiyle de dikkat çekiyor. Son günlerde ortaya çıkan eski fotoğraflar, Develi’nin geçmişine dair izleri meraklılarına sunarken, görenleri de adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Develi'nin tarihi ve coğrafi önemi
Tarihte "Everek" adıyla anılan Develi, Ermenicede “ören, harabe” anlamına gelen “Averak” kelimesinden türediği rivayet edilen bir isimle tanınıyor. İlçe, İç Anadolu Bölgesi'nin Orta Kızılırmak Bölümü'nde, Erciyes Dağı’nın 6 km güneyinde yer alıyor. Doğusunda Tomarza, güneyinde Yahyalı, batısında Yeşilhisar ve kuzeybatısında İncesu ilçeleriyle çevrili olan Develi, 1926 yılına kadar Kozan’a bağlıyken, bu tarihten sonra Kayseri’ye bağlandı.
Deniz seviyesinden 1150 metre yükseklikte bulunan ilçe, 1887 km² yüzölçümü ile Kayseri'nin en büyük yüzölçümüne sahip ilçesi konumunda. Bölgenin en yüksek dağı ise, Kayseri'nin simgesi haline gelen Erciyes Dağı.
Zengin doğası ve tarımsal yapısı
Develi, sert karasal iklimin hâkim olduğu bir bölge. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve kar yağışlı geçen ilçe, özellikle ilkbahar ve sonbaharda tarımı etkileyen don olaylarıyla karşılaşıyor. İlçede bozkır bitki örtüsü yaygın olmakla birlikte, yer yer ormanlık alanlara da rastlanabiliyor. Meyve bahçeleri ise bölgede gelişmiş tarım faaliyetleri arasında yer alıyor.
Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yaptı
Develi'nin tarihi, M.Ö. 2500-2000 yıllarına kadar uzanıyor. Bakır Çağı ve Bronz Çağı’ndan Selçuklu Dönemi’ne kadar birçok uygarlığın izlerini taşıyan bu topraklar, 1071 sonrası Oğuz boylarından Develioğulları obasının yerleşmesiyle Türklerin hâkimiyetine girdi.
Osmanlı döneminde stratejik önemiyle öne çıkan Develi, Kurtuluş Savaşı sırasında da aktif bir rol oynadı. Kanberli Osman Bey, Osman Coşkun Bey, Yakup Kenan Bey ve Numan Efendi (Kara Müftü) gibi kahraman isimler, ilçenin tarihindeki unutulmaz figürler arasında yer alıyor.
Zengin kültürel mirasıyla öne çıkıyor
Develi’de günümüze ulaşan çok sayıda tarihi eser bulunuyor. Sivasi Hatun Camii, Devali Türbesi, Hamidiye Medresesi, Gereme Harabeleri, Çomaklı Yer Altı Şehri, Fıraktın Yazılı Kayaları ve Öksüt Kalesi gibi yapılar, ilçenin kültürel mirasını gözler önüne seriyor.
Geçmişin izleri bugüne taşınıyor
Ortaya çıkan bu tarihi fotoğraflar, Develi’nin sadece bugünkü yapısıyla değil, geçmişteki haliyle de ne kadar özel bir yerleşim yeri olduğunu bir kez daha ortaya koydu. İlçenin zengin tarihi, doğası ve kültürel mirasıyla ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyenler için Develi, adeta yaşayan bir açık hava müzesi niteliğinde.