Kadınların 30'lu yaşlardan itibaren karşılaştıkları en büyük cilt problemlerinin başında, göz çevresi kırışıklıkları geliyor. Özellikle genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu bu kırışıklıklar, daha erken yaşlarda da kendini gösterebiliyor. Türkiye'yede yeni uygulanmaya başlanan Emerge lazer yöntemiyle bu cilt problemi çözüme kavuşturuluyor. Botoks ve diğer estetik yöntemlere göre daha hızlı ve güvenilir sonuçlar elde edilen yöntem, bir kaç seans sonrasında yenilenmiş ve genç cilde kavuşma imkanı sunuyor. Uygulama, cildin alt tabakasında termal etki oluşturarak kolajen üretiminini arttırıyor.
DÖRT MEVSİM UYGULAMA İMKANI SUNUYOR
Bilinen diğer lazer uygulamalarının aksine dört mevsim uygulanabilen Emerge yöntemi ile tedavi sonrası cilt hassasiyet problemi yaşamıyor. Cilde zarar vermeden güvenli bir tedavi imkanı sunan cihaz, göz kapağına da bakım yaptırmak isteyen bayanların tercihi oluyor. Emerge yönetime ile sadece göz çevresi kırışıklıkları değil, yüzün tüm bölgesinde ki sorunlara müdahale edilebiliyor. Cihaz sağladığı termal etki ile cildi uyararak kalojen üretimini arttırırken doğum sonrası oluşan çatlaklar üzerinde de olumlu etki gösteriyor.
Göz kırışıklıklarının bir çok faktörü olduğunu belirten Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Zekeriya Kul, “Kırışıklıklar özellikle genetik faktörlerden dolayı kaynaklanabilir. Teni ince olabilir. Beyaz tenlilerde daha fazla yatkınlık vardır. Çevresel faktörlerden dolayı; güneşin etkisi ile kırışıklık oluşabilir. Ana neden mimiklerimizin etkisi ile cildin altındaki kasların çalışmasına bağlı olarak cilt üzerinde küçük çizgilerin ortaya çıkmasıdır” dedi.
ETKİSİ BOTOKS GİBİ GEÇİCİ DEĞİL
Botoksun oturmuş ve etkisi ispatlanmış bir yöntem olduğunu ancak etkisinin geçici olduğuna vurgu yapan Kul, “ Botoks direk kırışıklıklara yönelik bir uygulama. Lazer yöntemi ise kas tabakasından daha çok cildin alt katmanındaki termal etki ile oluşan bir yenilenme efekti ve buna bağlı olarak ciltteki kırışıklıkların açılması, cildin daha sıkılaşması ve daha genç bir cilt ortaya çıkması. Tedavi haftada bir seans olmak üzere toplamda 4 uygulama. 4 seans sonrasında hastalarımız etkilerini görüyorlar. Amacımız; termal bir etki oluşturarak kolajen üretimini arttırmak ve hastanın bir seans sonrasında bile etkisini görmesini sağlamak. Etkiyi daha kalıcı kılmak ve üst seviyelere taşımak için seans sayısını arttırmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“BU SİSTEMLE ÇEKİNMEDEN GÖZE ÇOK YAKIN ÇALIŞABİLİYORUZ”
Emerge lazer sisteminin en büyük avantajının, cildin üst tabakasında herhangi bir hasar oluşturmaması olduğuna değinen Op. Dr Zekeriya Kul, “ Biz buna ablasyon diyoruz. Ablatif bir etkisi olmadığı için, cildin alt tabakasına etki ettiği için herhangi bir mevsimsel kısıtlama söz konusu değildir. Bütün yüz bölgesine uyguladığımız bir sistem hatta; bayanlarda doğum sonrası çatlaklara da uygulanabiliyor. Burada başarı oranı çok yüksek olmasa da, memnuniyet sağlayan bir sistem. Bu sistemin diğer lazer uygulamalarına üstünlüğü göz çevresinde kullanılıyor olması. Lazerin atış sistemi göze zarar vermiyor. Ciltle temas kesildiği anda atış yapmıyor. Dolayısı ile göze herhangi bir zarar da söz konusu olmuyor. Amacımız göz çevresinde çalışırken göze zarar vermemek. Göze yaklaşırken çekinerek yaklaşıyorduk. Bugün artık bu sistemle göze çok yakın durabiliyoruz. Hatta göz kapağının kendisine çalışabiliyoruz” şeklinde konuştu.
Uygulama için herhangi bir yaş aralığı olmadığını sözlerine ekleyen Kul, “Çok genç yaşta olup genetik faktörlerden dolayı kırışıklık oluşan hastalarda başvurabilir. Cilt yapısı ile alakalı çok ilerlemiş yaşlarda yaşanan kırışıklıklarda hastalar başvurabilir” dedi. (İHA)