Prof. Dr. Kaynar, koronavirüs salgınına karşı uygulanan immün plazma tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu. Kaynar, ilk uygulaması 1890 yılında yapılan tedavinin, bugüne kadar İspanyol gribi, suçiçeği salgınları, en yakın dönemde de ebola salgını gibi bazı hastalıklara karşı kullanıldığını ifade etti.
Prof. Dr. Kaynar, "Plazma kanın sıvı kısmında vücutta bağışıklık sisteminde rol alan moleküller var; bunların başında antikorlar geliyor. Antikorlar vücutta enfeksiyonun uzaklaştırılmasında katkı sağlayan moleküllerdir. Bazı enfeksiyonların da uzun dönemde tekrarlanmasını engeller. Bir kişi enfeksiyon kaptıktan sonra antikorlar kanın plazma kısmında yükselir. Bizim Covid-19’da yapmak istediğimiz de hastalığı geçiren bireylerin bir süre sonra kanında antikorları, kanın plazma kısmını alarak toplamak. Durumu kritik olan hastalara da bu plazmaları vererek, iyileşmelerinde destek olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
'BAĞIŞÇI İLE HASTANIN KAN GRUBU UYUMLU OLMALI'
Plazma bağışçısı ile hastanın kan gruplarının uyumlu olması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kaynar, immün plazma uygulamasında normal kan bağışından farklı olarak, bir cihaz yardımıyla kanın sadece sıvı (plazma) kısmının alındığını belirtti. Plazma alınan kişinin hastalığı atlatmış olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Kaynar, "Zaten plazma alınmadan önce hastaya test yapılarak, hastalığının olmadığının kesin bir şekilde gösterilmesi gerekiyor. Hastanede yatan bireylerde semptomlarının kaybolmasından iki hafta sonra iki kez, evde hastalığı geçirmiş bireylerde de semptomlar kaybolduktan bir ay sonra en az bir kez negatif test görmemiz gerekiyor" dedi.
'3 HASTADA OLUMLU SONUÇ VERDİ'
Çok uzun süreden beri farklı hastalıklarda kullanılan tedavinin, Covid-19’da da olumlu sonuçlar verdiğini kaydeden Prof. Dr. Kaynar, ERÜ Tıp Fakültesi’nde yatan 3 hastaya geçen hafta uygulanan tedavinin, halihazırda olumlu sonuç verdiğini söyledi. Prof. Dr. Kaynar, "Uygulamadan sonraki yaklaşık 24-48 saat aralığında hastaların durumlarında pozitif iyileşmeler tespit ettik. Ama kesin sonuçları söylemek için henüz erken ve hasta sayısı da yetersiz. Belki tüm ülke olarak bu uygulamalar farklı merkezlerde yapıldıktan ve aradan ortalama 1 ay geçtikten sonra kesin sonuç söylemek mümkün olabilir. Bu tedavi, yeni bir tedavi değildir. Çok uzun süreden beri bilinen bir tedavidir. Ama asla mucize değildir. Bazı enfeksiyonlarda etkili olduğu gösterilmiş; onlara dayanarak ve az sayıdaki Covid-19 hastasının sonuçlarına dayanarak etkin olduğunu düşünüyoruz. O nedenle bizim için şu anda en önemli yardımcı tedavilerden birisidir. Tek başına asla yeterli değildir. Destek tedavisi olarak kullanılması önemlidir" ifadelerini kullandı. DHA