Kayseri geniş kültürü ve tarihi yapısının yanında çok fazla bilinmeyen birçok atasözü ve deyimleri de bulunuyor. Atasözü, deyim ve yerel ağız kelimelerinden oluşan bu son derece geniş kültürün çok ufak bir kısmına, haberimizde yer verdik. İşte o atasözü ve deyimler…
"Sen de az zamanın Haççe abbası değelmişsin ha!"
Bu deyim Kayseri'de dış görünüş veya yaş olarak göstermediği halde görmüş geçirmiş, tecrübe sahibi olmuş ya da beklenmeyen eski olayları hatırlayan kimseler için kullanılır. Efsanevi bir kişilik olan, son derece tecrübeli Haççe ablamızın atıfta bulunulduğu bir sözdür. Cümlenin muhatabı kişiler, şakayla karışık biçimde övgüye mazhar olurlar.
"İşin yoksa ne aran Abdullanın hayadında?"
Bu atasözü Kayseri’de herhangi bir işi gücü yada bağlantısı olmadan başkalarının söylediklerine kulak misafiri olan ve duyduklarından dolayı onları acımasızca eleştiren bir takım tabiri caizse 'işsiz' insanlardır. İstanbul ağzına 'Madem orda işin yok niye Abdullah'ın avlusundasın?' biçiminde çevrilebilir.
"Dört diyon doğuz diyon, topluyon otuz diyon"
Bu deyim Kayseri’de söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmayan kimseler için kullanır. Gerek kafiye özellikleriyle, gerekse eylem-anlam uyumuyla mükemmel bir yerel sözler arasında yer alıyor.
"Ahrazın dilinden anası anlarmış"
Ahraz kelimesi yerel ağızlarda genellikle dilsiz kişiler için kullanılan bir tabirdir. Kayseri’de bu deyim genel olarak bazı kişilerin bazı becerilerde usta olduğunu ve herkesin o becerileri gösteremeyebileceğini vurguluyor.